Türk halk müziğinin büyük ustalarından birini; âşık edebiyatı, halk edebiyatı, halk bilgisi, tarih, ilâhiyat ve musiki alanında eserler veren ve Kastamonu türkülerini TRT arşivine kazandıran İhsan Ozanoğlu'ndan söz edeceğim.

İhsan Ozanoğlu'na âşıklık geleneğinin Kastamonu'daki son temsilcisi ve son saz şairiydi diyebiliriz. O yalnız saz şairi değil; edebiyatçı, öğretmen, gazeteci, müzik ve din adamıydı.

15 Nisan 1907'de Kastamonu'da doğdu. Babası Âşık Ahmet, aynı zamanda mevlithandı.. Annesi kültürlü ve bilgili bir ev hanımı olan Emine Hanım'dı. İhsan Ozanoğlu üç yaşındayken babasını kaybetti. Annesinden din eğitimi aldı. Ancak o da genç yaşta vefat edince, hem öksüz, hem yetim kaldı. 1910'lu yıllar, bütün Anadolu gibi, Kastamonu'nun yokluk, yoksunluk içinde yaşadığı yıllar. Çocuk, genç yaşlı demeden herkesi askere alıyorlardı. Uzun savaşlar halkı, yorgun, bezgin ve moralsiz kılmıştı.

Halk duygularını türkülerle yansıtıyordu. İhsan Ozanoğlu'nun aktardığı o günleri anlatan bir türküsü şöyleydi.

"Asker katar katar olmuş gidiyor
Bulgar dağlarını seyran ediyor
Analar babalar figan ediyor
Gitti kömür gözlüm eyliyemedim
Ar ettim derdimi söyleyemedim."

Kastamonu, denizle ormanın kaynaştığı, mavi ile yeşilin söyleştiği yurdumuzun Cennet köşelerinden bir yer. Karadeniz'in İç Anadolu ile buluştuğu yiğit evlatlar beldesi. Çanakkale'nin, Sarıkamış'ın, Kurtuluş Savaşımızın gazisi; şehit analar, evliyalar mekânı. Karayılan'ın davul gümbürtüsünün, Sepetçioğlu'nun sesinin duyulduğu yayla.

Kurtuluş Savaşı'nda olduğu gibi, Çanakkale'de en çok şehidi Kastamonu vermiş. O günleri yaşayan İhsan Ozanoğlu, halkın sesini yansıtan türkülerin günümüze ulaşmasına kaynak kişi olmuş. Bunlardan biri "Çanakkale içinde Aynalı çarşı / Ana ben gidiyom düşmana karşı" dizeleriyle başlayan türkü.

Bu türküyle ilgili bir anekdotu aktarmadan geçmek istemiyorum.

Bir görüşmelerinde Muzaffer Sarısözen, Çanakkale Savaşları ile ilgili bir türkü bulamadığından yakınmış. İhsan Ozanoğlu'da "Bende bir türkü var," diyerek "Çanakkale içinde Aynalı çarşı türküsünü okumuş." Muzaffer Sarısözen sevinmiş. Türkünün içinde geçen Aynalı Çarşı sözüne dikkat çekerek,  "Çanakkale'de böyle bir çarşı görmedim. Bu aynalı çarşı ne demek?" diye sormuş.

İhsan Ozanoğlu "buradaki mesele can alınıp satılan bir harp sahnesinin anlatımıdır. Ayna kelimesi de süngülerin parlamasını mecazi olarak yansıtmaktadır," diye karşılık vermiş. Muzaffer Sarısözen, "Gençliğim eyvah" diyerek şehitlerimizin şanını azaltmış oluyor muyuz? Bunun yerine "sağ olsun anam" desek diye konuşunca, Ozanoğlu  "Sağ olsun anam, demek bir erkanlıktır ama gençliğim eyvah demek şehitler için daha yakışıklıdır" demiş.

İhsan Ozanoğlu eğitimine Nasrullah İlkokulunda başladı. Daha sonra Darülhilafe medresesinde okudu. İstanbul Öğretmen Okulunu dışarıdan bitirdi. Kastamonu'daki ilkokullarda öğretmenlik yaptı. 1946 yılında İl Halk Kütüphanesi Müdürü olarak atandı. 1963 yılında emekli oldu.

Eğitim ve öğretim kurumlarında aldığı eğitimi yeterli görmedi. Dönemin ünlü ve bilge hocalarından dersler aldı. Tefsir ve Hadis konularında Safranbolu'lu Vasfi Hoca'dan, âyin ve naatkârlıkta Ahmet Asım efendiden İcâzetnâme aldı. Arap diliyle ders okutmaya hak kazandı. Mürdiyye müderrisi Halit efendiden "Usûl" okudu. Nasihât-ı hükemâ, Bend-i Attar, Gülistan ve Bostan adlı kitapları hatmetti. Numâniye Müderrisi Salih efendiden "Mesnevî-i Şerif"i, Fatih Camii Başimamı Hâfız Ömer Aköz'den "Vücûh, Takrib, İlm-i İrtika, Usûl-i Fıkıh, Arap Nahiv ve Edebiyatı, Mantık, Beyan, Meâni, Aruz ve Ferâiz" okudu. Fethullah efendiden dört yıl süreyle Fransızca, Arapça, Ermenice, muhtelif hoca-lardan da Farsça, İbranice ve Süryanice dersleri almıştı.          Kütüphane Müdürü olarak görev yaptığı yıllarda, eski yazı metinleri üzerindeki çalışmaları sırasında, kûfi, reyhâni, sülüs, nesih ve tâlik gibi yazı stillerini öğrenmişti.

Kastamonu Kültür ve Sanatına olan hizmetini folklor araştırmacılığı yönüyle de sürdürdü. İhsan Ozanoğlu, Kastamonu Yöresine ait türküleri ve halk müziği ezgilerini TRT ve Devlet Konservatuarları arşiv ve repertuarlarına kazandırdı. Bunlardan biri Kastamonu yöresinde söylenen Köroğlu koçaklamasıydı:

"Benden selâm olsun Bolu Beyine / Çıkıp şu dağlara yaslanmalıdır.." (TRT Rep. No: 374)

İhsan Ozanoğlu, yörenin kendine özgü folklorik ve kültürel değerlerinin zamanla unutulmasını ve kaybolmasını önledi.