Vezirköprü ilçesinde 2 bin nüfuslu Tahtaköprü Mahallesi'nde kadınlar günlük hayatlarında yörük geleneğinden kalma kıyafetleri giymeyi sürdürüyor. Kırmızı, mavi, sarı, pembe ve yeşil renkteki çiçekli desenlerden oluşan kumaşlardan dikilen üç parça halindeki kıyafetler, libada, fistan ve belleme adını taşıyor. Mahallede bulunan atölyelerde geleneksel dokuma teknikleriyle kilim, heybe gibi ürünlerde dokuyan kadınlar, yörük kıyafetlerini dikiyor. Mahallede kadınların günlük hayatlarında giydikleri yörük kıyafetleri fotoğraf sanatçıları, gezginler ve araştırmacıların da ilgisini çekiyor.

'Bu bizim öz kültürümüz'

Mahalle sakinlerinden 6 çocuk annesi Şehri Doğan (46), Yörük geleneklerini yaşattıklarını belirterek "Kumaşını alıp biz köyde biçip, dikiyoruz. Atalarımızdan böyle gördük çocuklarımızı da böyle yetiştiriyoruz. Benim çocuklarım üniversitede okuyorlar. Eve geldiklerinde hemen bu kıyafetleri giyiyorlar. Bu bizim kültürümüz ve değerlerimizi yaşatmak istiyoruz, çocuklarımıza öğretiyoruz. İnşallah bu kültürümüzü de kaybetmeyip yaşatacağız. Dışarıdan gelenler bu kıyafetlerden diktirebiliyor" dedi.

Genelde kırmızı ve mavi renklerde kıyafetleri diktiğini söyleyen 4 çocuk annesi Gülaser Doğan (55) ise "Biz çiçek motifini çok severiz. Başımıza örttüğümüz 'yaşmak' isimli başörtümüzü de kıyafetimize uygun renkli seçeriz. Renkli olması daha iyidir. Biz öyle seviyoruz. Annelerimizden böyle gördük böyle de devam ediyoruz. Bu bizim öz kültürümüz. Şehirden çocuklarımız geldiğinde hemen bu kıyafetleri giyerler. Her yere giderken bu kıyafetlerimizi giyeriz. Herkes elbisesini kendisi diker. Kendisi yapamayan komşusuna diktirir" şeklinde konuştu.