İstanbul'un ilçelerinden birine belediye başkan aday adayı olan biriyle tanıştım. Bir arkadaşımla meslektaş olduğu için tesadüfen gerçekleşti sohbetimiz. İsmini de mesleğini de elbette yazmayacağım. Bir yanda siyasetçi, diğer yanda gazeteci olunca ister istemez CHP'yi masaya yatırdık. CHP'den aday adayı olduğuna neredeyse pişman olmuş. Başvurusunu geri çekmeyi de kendisine yediremiyor. "Adayların açıklanması geciktikçe partililer de huzursuzlanıyor. Gittiğimiz yerlerde sürekli aynı soruyla karşılaşıyoruz. Ama verecek bir cevabımız yok" diyerek serzenişte bulunuyor.

Anlattıklarının bazılarını kendisi yaşamış, bazılarını da güvenilir ağızlardan duyduğu için ciddiye almış. Yenilir yutulur şeyler değil ona göre. Ama benim için "sıradan" çünkü her gün benzer şeyler duyuyoruz.

CHP'de adayların açıklanması geciktiği için yerel seçim coşkusu şimdiden yerini "acaba"lara bırakmış. Arkadaşımın ofisinin bulunduğu iş merkezinin çaycısı, kulak misafiri olduğu sohbete "Ben 24 Haziran'da ağzımın payını aldım. Adaylarını bile belirleyemeyen CHP'nin, kullandığım oya sahip çıkacağına inanmadığım için kim aday olursa olsun sandığa gitmeyeceğim" diyor.

* * *

Bu sütunda daha önce de "CHP adayları açıklamakta gecikti" diye yazdım. Partiyi yönetenler geç kaldıklarını düşünmüyor olsa gerek ki; arada bir toplanıp dağılıyorlar ve "Şu tarihlerde belki adayımızı açıklayabiliriz" gibi muğlak ifadeler kullanıyorlar.
Halbuki İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Kasım ayının son haftasında ilçe başkanlarıyla bir toplantı yapmış ve aday açıklama takvimini duyurmuştu. Kaftancıoğlu, "Kazanmamız çok zor olan yerler, kazanabileceğimiz yerler, bıçak sırtında olan yerler ve elimizdeki belediyeler" diyerek bölümlere ayırdığı ilçelerin adaylarının tamamını Aralık ayı sonuna kadar açıklayacaklarını söylemişti. Aralık ayının son haftasında, CHP'nin elinde bulunan 14 ilçenin belediye başkanı açıklanacaktı. Ama olmadı, olamadı, adaylara karar verecek 4 kişi bir türlü uzlaşamadı.

Konuştuğum ilçe başkanları veya aday adayları durumu şöyle yorumluyor: İBB adayımız Ekrem İmamoğlu'nun istediği isimler var, istemediği mevcut belediye başkanları da. Aynı zamanda İl Başkanı da bazı isimlere rezerv koymuş, "aday olmamalı" diyor, bazıları için de "mutlaka aday yapılmalı" tavsiyesinde bulunuyor. Ama Genel Başkan Kılıçdaroğlu ile Torun, Salıcı, Toprak'ın gündeminde çok farklı isimler var... Ne kadar gerçeğe uygun bilmiyorum ama manzara bir "uzlaşmazlık" olduğunu yansıtmaya yetiyor.
* * *
Örneğin; İBB adayı Ekrem İmamoğlu dün Şişli'de bir çocuk bakımevi açılışına katıldı. Doğal olarak Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü de yanındaydı. Aynı saatlerde Şişli'den CHP adayı olmak için 1 yılı aşkın süredir çalışmalarını sürdüren Mustafa Sarıgül, ilçenin başka bir sokağında topladığı vatandaş topluluğuna "Yeni Şişli"yi anlatıyordu. Aday gösterileceğine de kesin gözüyle bakıyor Sarıgül. Fakat ne gariptir ki, İBB adayı, İl Başkanı, Belediye Başkanı bir arada Şişli'ye tesis açıyor, müstakbel belediye başkan adayı ise bir başka sokakta seçim çalışması yapıyor.

Diğer yandan, CHP'nin aday göstermemesi halinde Sarıgül'ün DSP'den aday olacağı iddiaları köpürtülüyor. Hatta CHP'nin elindeki 5 ilçede de Sarıgül'ün aday çıkaracağı konuşuluyor. Avcılar'ın eski Belediye Başkanı Mustafa Değirmenci, zehir zemberek bir açıklama yayınlayarak adının böyle bir iddiada yer almasına tepki gösterdi. Değirmenci'nin oğlu CHP'den belediye başkan aday adayı. Değirmenci, 2014'te aday gösterilmeyip Handan Toprak Benli'nin tercih edilmesine rağmen bugüne kadar ağzını açıp tek bir ters kelime etmedi partisine. Adaylık için kendisinden talep edilenleri de sır gibi saklıyor...
* * *
Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç'a da saldırılar başladı. Kılıç ailesinin serveti üzerinden çok vahim iddialar var. Kılıç, hukuk yoluna başvuracağını açıkladı ve mutlaka öyle yapacaktır. İddiaların yer aldığı gazete, iktidarın muteber saydığı, ciddiye aldığı gazetelerden biri olunca iddiaları gündeme getirenlerin de AK Parti'liler olduğu düşünüldü doğal olarak. Ama gerçek çok farklı. Kılıç'ı, ilçede CHP'den aday adayı olan bir isim hedefe koydu. 

Benzer iddiaları yayınlamak için daha önce bizim kapımızı çaldı o şahıs. İmar düzenlemelerinden tutun da birçok ihaleyle ilgili çarpıcı iddialardı dillendirdiği. Ama belgesi yoktu. İçişleri Bakanlığı soruşturma açmamış, yargı devreye girmemiş, hatta Kılıç hakkında şikayet dahi olmamış şeyleri yayınlamanın, gazetecilik ahlâkına ters olduğunu söyledik. İtibar suikastçısı olmadığımızı da... Yüklü bir miktarda para teklif edince de o şahsı ofisimizden kovmak zorunda kaldık.

Avcılar'da, Küçükçekmece'de, Maltepe'de, Şişli'de, Beşiktaş'ta, Kadıköy'de de benzer "bel altı vuruşlar" için çalışanlar var. CHP'li aday adayları, AK Parti ile değil, haftalardır kendi partisinin aday adaylarıyla savaşıyor. Tüm enerjisini, "rakip" gördüğünü aşağı çekmek için harcıyor. Çirkinleşen yöntemlerle hem de. 

Bu sonucun baş sorumlusu, adaylarını tespit etmeyi beceremeyen CHP yönetimi. Adaylarını açıklamış olsa, sıra içindeki çürük elmaları da ayıklamaya gelecek belki. Öyle bir derdi varsa tabii...