Türkiye’nin kağıt sektöründe dünyanın öncü ülkelerinden olduğunu belirten Saral, “Yurt içinden ve yurt dışından hurda kağıdı ham madde olarak değerlendirip üretim yapıyoruz.  Türkiye’de birçok sektör küçülürken biz yüzde 7.0 büyüdük. Bir milyon kişiye istihdam sağlıyor ve yeni yatırımlarla büyümeye devam ediyoruz. İdareden destek veya teşvik beklentimiz yok. Sadece ham maddemiz olan hurda kağıdı temin etmemize engel olunmamasını istiyoruz” dedi. 

Ham madde ihtiyacının yüzde 80’inin iç piyasadan toplanan hurda kağıttan karşılandığını ancak geri kalan yüzde 20’sinin ithal edildiğini, kağıt sanayinin ham madde ihtiyacının bugün 4.0 milyon tona ulaştığını belirten Saral , “Yurt içinde toplanan hurda kağıt miktarı 3.3 milyon ton. Açığımız 700 bin ton, bunu da ithal ederek karşılıyoruz. Durum böyleyken, hurda kağıt ithalatına kota konacağı ve ayrıca ton başı bir vergi getirileceği konuşuluyor. Bu adım sektörün Avrupa’ya karşı elde ettiği avantajı kaybetmesine, gerilemesine yol açacaktır. Sektör, ulusal ve uluslararası pazarda rekabet edemeyecek hale gelecektir. 10 milyar dolar aktif büyüklüğü olan bir sektörün sırf ham madde bulamadığı için çarklarını durdurması, ülkemizin menfaatlerine hizmet etmez. Bizim bu dönemde daha çok üretmeye, daha çok istihdama ve ülkemiz için katma değer yaratmaya ihtiyacımız var” dedi.

Avrupa’dan çöp ithal edildiğine dair haberleri de hatırlatan AGED Başkanı Mustafa Saral, “Diğer sektörleri bilmem ama biz kağıt sanayicileri olarak çöp ithal etmiyoruz, ham madde ithal ediyoruz. Gelen kağıt haberlerde anlatıldığı gibi çöp değil, çok temiz, kullanıma hazır kağıt. Türkiye’de en fazla 20 kağıt fabrikası bulunuyor. Dolayısıyla, idare bu durumu kolayca denetleyebilir. Bütün kağıt fabrikaları, emisyon, gürültü, su analizi gibi birçok konuda zaten düzenli olarak denetleniyor” dedi.

Saral, kağıdın yapısı itibariyle doğada sonsuza kadar kalan bir emtia değil, çevre dostu bir ürün olduğunu belirti ve ekledi, “Hiçbir sanayici de çöpe atacağı bir ham maddeye para ödemez. Bu ticaretin de ruhuna aykırı. Yani ithal ettiğimiz her ham madde, ürün haline gelerek ihraç ediliyor. Aldığımızdan daha fazlasını ihraç ediyoruz. Sadece 2018’de 725 bin ton hurda kağıt ithalatına karşın 868 bin ton kağıt mamul ihraç ettik.”

Konuşmasında sokak toplayıcılarına da ayrıca yer veren Mustafa Saral, “Zaman zaman sokak toplayıcıları işsiz kalacak diye haberler çıkıyor. Kağıt sektörünün varlığı onların iş teminatıdır. Geri dönüşüme omuz veren herkes bizim için değerlidir. Biz sokak toplayıcılarının emekçi insanlar olduğunu biliyoruz ve onların daha iyi şartlarda yaşaması için daha iyi para kazanmalarını arzuluyoruz. Sokak toplayıcılarının topladıkları hurdaları, pazarda serbestçe ve doğrudan satabilmelerine imkan sağlayan yasal alt yapının bir an önce hazırlanması gerekmektedir. Ancak bu durumda sokak toplayıcıları rekabet edebilecek hale gelecek ve hak ettiklerinin karşılığını kazanabileceklerdir” dedi.