Bir süre önce haftada bir kez birkaç saat sokağa çıkabildiği, işi-gücü olmayan sadece gezmek için dışarda olan insanlara “Hakkımı helal etmiyorum” diyen 17 yaşındaki bir gencin sözlerini “Ergen isyanı” diye manşet yapmıştık. Genç kardeşimiz kendince haklı hatta birçok kişiden daha fazla haklıydı bence… Çünkü tüm bu pandemi sürecinde yasaklar, kısıtlamalar, kurallar vs.’ye uyan iki kesim vardı. Biri 20 yaş ve altı, diğer grup da 65 yaş ve üstü… Geçen hafta 20 yaş 18 ile sınırlandırıldı ama 65 yaş ve üstünün sokağa çıkma yasağı hala sürüyor. Üstelik 1 Haziran itibarıyla başlayan “yeni normal”e rağmen…

Sosyal medyada örgütlendiler

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, bu durumla ilgili Bilim Kurulu’yla görüşmelerin olacağını söylemişti hatta “görüş günleri”nin 2 güne çıkabileceğini bile belirtmişti ama henüz bir gelişme yaşanmadı. 65 yaş ve üstünün şimdiki durumu aynı o ergen kardeşimizin isyanına dönüştü. Birçok kişinin “65 yaş ve üstü kendisini koruyamaz, kronik hastalar virüs kapabilir” vs. gibi söylemlerine karşılık o “kendisini koruyamayacağı düşünülen “yaşlılar” örgütlendi. Evet sosyal medyada örgütlendi ve haklı isyanlarını dile getirmeye başladı. Üstelik yeni de değil, sadece sesleri fazla çıkmaya başladı.

Düşünülmeden alınmış bir karar daha

Yeni serbestlik ya da diğer bir değişle “yeni normal”de hafta sonları sokağa çıkma yasağı kalktı. Peki 65 yaş ve üstüne verdiğiniz sadece Pazar günleri birkaç saat daha fazla gezme “hakkı” ne olacak? Hafta için kapılan virüs, hafta sonu kapılmayacak mı? Her işte olduğu gibi bu da saçma sapan hiç düşünülmeden alınmış kararların devamı. Ne yazık ki sesi gür çıkan biri de çıkıp bu kararları alanlara “Ne iş kardeşim” diye sormuyor. Ama “yaşlılar” soruyor, hatta öyle bir soruyor ki işi Anayasa Mahkemesi’ne götürenler var.

‘Yüzüm kırışık, geri zekalı değilim’

Sosyal medya platformlarında bir araya gelen “yaşlılar” 3 aydır evde ve bunun nedenini öğrenmek, hakkını aramak ve gasp edilmiş seyahat özgürlüğünün hesabını sormak için hukuk yoluna başvuruyor. Fazla uzağa gitmeyeceğim ve 65 yaş üstü olan annemin “görüş günü” söylediği bir cümleyi burada aktaracağım. Şöyle söyledi: “3 aydır evdeyim ve gerizekalı değilim. Kendimi korumam gerektiğini biliyorum. Otokontrolümü sağlayabilirim. Sürekli aynı şeyleri tekrar edenlere şunu söylemek isterdim. Yüzümüz kırışık, fakat beynimiz çalışıyor. Hocaların söylediklerini anlayabiliyoruz. Aynı şeyi bin kere tekrar etmenize gerek yok.”

Kesilen cezalar da cabası

Bu sokağa çıkmayı evde oturmaktan daha çok seven bir 65 yaş üstü kadının isyanıydı. Benzer cümleleri diğer “yaşlılar” da kuruyor ve 3 aydır evde oturmalarına isyan ediyor. Üstelik “Bu ne biçim virüs ise 64 yaşındakini hasta etmiyor, 65 yaşındakine bulaşıyor” diyerek… Sayıları 10 binleri bulan ve birkaç platformda bir araya gelen 65 yaş ve üstünün tepkisi böyle. Yaklaşık 13 milyon kişinin düşüncelerini ifade edenlerin tek derdi sokağa çıkmak da değil üstelik. Tek başına oturan, ailesi, çocukları, yakınları uzakta olan yaş almış insanlara kesilen cezalar da var tepkiler arasında. Öyle ki maaşını çekmek, markete gitmek vs. acil ihtiyaçlarını gidermek için sokağa çıkmak zorunda kalanlara kesilen cezalar da var. Yaşlılar, kendilerine uygulanan yasağın bir an önce bitmesini ve kesilen cezaların iptal edilmesini istiyor. Onlar söylenen tüm kurallara uydu, bence bu kadarını hak ediyorlar.