Milli Eğitim Bakanlığı, öğretmenlerin kariyer basamakları, yani uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik sınav sürecine ilişkin duyuruyu yayınladı.

Başvurular 1 Haziran’da başladı, 10 Haziran’da sona erecek.

Uzman öğretmenlik için 18 Temmuz-5 Eylül arası, başöğretmenlik için ise 18 Temmuz-19 Eylül arası seminer verilecek.

Sınav başvuruları 26 Eylül ile 3 Ekim arasında kabul edilecek, sınav da 19 Kasım’da yapılacak. Sonuçlar ise 12 Aralık’ta açıklanacak.

Her şey normal görülüyor ancak başvuruların başlamasıyla sorunlar da açığa çıktı.

Uzman öğretmenlik ile ilgili ilk sınav 2005’te yapılmıştı. O zaman sınavda barajı geçmek yeterli olmuyor, aynı zamanda kontenjan vardı. Kendi alanında, uzman öğretmenlikte ilk yüzde 20’ye, başöğretmenlikte yüzde 10’a girmek gerekiyordu.

Anayasa Mahkemesi, 18.03.2009 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 21.05.2008 tarih, 2004/83 esas ve 2008/107 sayılı kararı ile uzman öğretmenlikteki “kontenjan sınırlaması”, “en az çalışma süresi” ve “kıdem şartını” iptal etti. Anayasa Mahkemesi yeni bir düzenleme yapılması için bir yıl süre verdi ve bu süre de 18.03.2010 tarihinde doldu.

Sınavda başarılı olup da kontenjana takıldığı için uzman öğretmen olamayanlar ile tezli yüksek lisans yapanlar Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra idare mahkemesinde dava açmaya başladı. Dava açanların çoğunluğu kazanmaya başlayınca Milli Eğitim Bakanlığı sınavda başarılı olanların hepsine uzman öğretmenlik verme kararı aldı. Ancak süresinde başvuru yapamayanlar yine dava açmaya devam etti.

Milli Eğitim Bakanlığının verdiği bilgiye göre 19 bin 107 öğretmen, uzman ve başöğretmenlik için dava açtı. Dava açan öğretmenlerin büyük çoğunluğu da kazandı.

Ancak benzer bir davada, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, 28.03.2013 tarih, 2010/2397 esas ve 2013/1123 sayılı kararıyla uzman öğretmenlik ile ilgili davaların ret edilmesi gerektiğine hükmetti. Mahkemelerin Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu kararına uyması zorunlu olduğundan uzman öğretmenlik için açılan davalar ret edildi.

Kazanıp da temyizde olanların davaları Danıştay tarafından bozuldu, mahkemeler de davanın reddine karar verdi.

Mahkeme kararıyla uzman öğretmen olanlar, Danıştay’ın bozma kararından sonra bu haktan mahrum kaldı. Ancak mahkeme kararı kesinleşenlerin uzman öğretmenliği devam etti.

Öyle bir garabet durum ortaya çıktı ki; aynı gün dava açan iki öğretmenden birinin davası erken bittiği için Danıştay’da onandı, kesinleşti, uzman öğretmen oldu, halen de uzman öğretmenliği devam ediyor. Diğerinin davası geç bittiği için Danıştay tarafından karar bozuldu ve uzmanlığı elinden alındı.

Bakanlığın açıklamasına göre 5 bin 434 öğretmenin uzman öğretmenlik sertifikası iptal edildi.

Daha da garip olanı ise sertifikası iptal edilenlerin bir kısmı hâlâ MEBBİS kayıtlarında uzman öğretmen görülüyor, bu sebeple şu an uzmanlık için başvuramıyor.

Kayıtlarda uzman öğretmen görülenlere, uzman öğretmenlik farkı ödenmeye devam edildi. Yaklaşık 10 yıldır uzman öğretmenlik parası alanlar var.

Bakanlık 26.04.2022 tarihli yazı ile yanlışlıkla ödenen uzman öğretmenlik parasını geri istiyor.

Mahkemeyi kazanmasına rağmen Danıştay’ın bozma kararından sonra uzman öğretmenlik sertifikası iptal edilenlerin büyük çoğunluğu ile ilgili bugüne kadar hiçbir işlem yapılmadı.

Bakanlık sınav takvimini açıklayınca, uzman öğretmenlik sertifikası iptal edilenlerin de sistemde uzman öğretmen görüldüğü anlaşıldı. Daha açık ifade ile bakanlık olayı yeni fark etti.

Yeni sınav yapılmamış olsa kimse bunun farkına varamayacaktı!

Bu kişiler sistemde uzman öğretmen görüldükleri için yapılacak sınava da başvuru yapamıyor.

Dava açtıklarına da açacaklarına da bin pişman oldular.

Mahkemede hak aramanın bedeli bu kadar ağır olmamalıydı…

*****

Mantık sorusu

Bir öğrenci, üniversitede lojistik ve organizasyon dersinin yazılı sınavından kalıyor. Öğrenci, sınıfta bırakan profesöre itiraz eder:

- Siz beni cezalandırıyorsunuz. Bunun farkında mısınız?

- Evet tabii ki, yoksa nasıl profesör olabilirdim?

- İyi o zaman. Size bir şey sormak istiyorum. Eğer doğru cevabı verirseniz, ben kötü notumu alıyorum ve gidiyorum. Fakat eğer cevabı bilemezseniz, bana iyi not vereceksiniz ve sınıfı geçireceksiniz.

- Anlaşıldı tamam, sor bakalım.

- Yasal olup da mantıklı olmayan nedir? Mantıklı olup da yasal olmayan nedir? Ve ne mantıklı ne de yasal olmayan nedir?

Profesör iyice bir düşündükten sonra hiçbir cevap veremiyor. Mecburen o öğrenciye iyi not vererek geçiriyor.

Daha sonra profesör en iyi öğrencisini çağırıyor ve aynı soruları ona soruyor. Öğrenci hemen cevap veriyor:

- Siz 63 yaşındasınız ve 35 yaşındaki bir bayanla evlisiniz. Bu yasal ama bununla beraber mantıklı değil. Karınızın 25 yaşında bir dostu var, bu gerçi mantıklı ama yasal değil. Siz, karınızın dostuna iyi bir not veriyor ve onu geçiriyorsunuz; oysa ki o sınıfta kalmıştı. Bu ise ne mantıklı ne de yasal!

*****

TEBESSÜM

Birinci sınıf

Fakültenin açıldığı ilk gün, dekan sınıfları dolaşmaktadır. Sınıfın birine girer ve “Günaydın arkadaşlar” der.

Sınıftaki öğrenciler hep birlikte; “Günaydın hocam” deyince, dekan gülümser, “Aaa! Siz birinci sınıfsınız” karşılığını verir. Sonra öğrencilere şöyle der:

“Bir hoca sınıfa girip ‘Günaydın’ dediğinde, eğer tüm öğrenciler, ‘Günaydın, hocam’ derse, birinci sınıftırlar. Gazetelerini ortadan kaldırıp kitaplarını açarlarsa ikinci sınıftırlar. Hocayı görmek için gazetelerinin yukarısından bakarlarsa üçüncü sınıftırlar. Ayaklarını sıraya koyup gazetelerini okumaya devam ederlerse dördüncü sınıftırlar. Hoca içeri girip ‘Günaydın’ dediğinde, bunu not alıyorlarsa master öğrencisidirler.”

*****

GÜNÜN SÖZÜ

Eskimiş fikirler paslanmış çivilere benzer, söküp atmak çok güçtür.

Cenap Şahabettin