Ünlü Cihadçılar 'Kandırıldık' Diyor

Abone Ol


Bu sorunun cevabını, yıllarca "cihad" adı altında terörizmin her türlüsünü uygulamış, savunmuş hatta İslâmi görünen terör örgütleriyle bağlantıları netleşmiş isimler veriyor. "Kandırıldık, aldatıldık" diyorlar özetle.

Örneğin, ABD'nin 11 Eylül 2001'de ikiz kuleler operasyonuyla meşrulaştırdığı Afganistan işgali "cihadistlerle savaş" için yapıldı. ABD'li yetkililerin Afganistan'a gelirken "Hiç bulamayacağımız birini aramaya gidiyoruz" diyerek Usame Bin Laden'i işaret ettiğini, konuyu yakından takip edenler biliyor zaten. ABD'nin yıllarca bulamadığı veya bulmadığı Usame Bin Laden, güya Pakistan'da bir operasyonla öldürüldü, cesedi de denize atıldı... Gerçekten öyle mi, hâlâ kuşkulu...

Usame Bin Laden ya çoktan öldürülmüştü, ya da yaptıklarının ödülünü alarak keyif içerisinde sürdüreceği yeni bir hayatın kapılarını sonuna kadar kendisine açan ABD'ye minnet duyarak bir kenara çekilmişti.

* * *

Usame Bin Ladin'in yakın koruması Nebil Naim, 2014'te kameralar karşısına geçerek "kandırıldık, kullanıldık" demişti. Nebil Naim, yıllarca ABD ve İsrail'in emrinde Arnavutluk, Kosova, Afganistan'da savaştıklarını 20 yıl sonra itiraf etmiş ve şunları söylemişti:

"Suriye'de cihad ilan eden ve onları destekleyen şeyh ile ulemalara soruyorum. Suriye'nin yıkımı kimin yararına? Suriye ile birlikte Lübnan'da yanar. Bu kimin yararına. Mısır'ın mı? Hayır. Kim diyor Esad düşünce hilafet kurulacak! Yalancılar, kimi kandırıyorlar? Aynısını Arnavutluk için cihada gittiğimizde de söylediler. Halifelik kurulacaktı ne oldu? Peki ya şu anda Afganistan'da İslâmi bir yönetim mi uygulanıyor? Aynısını Kosova-Sırp savaşı için de geçerli, bizi kullandılar. (Suudi ve Mısır ulemasını eleştirerek) Bizi cihada çağıranlar daha sonra bizi terörist ilan ettiler. İsrail ve Amerika'nın finanse ettiği, silahlandırdığı muhalefet olabilir mi? Hilafet için mi? Niye? Obama Müslüman mı? Amerikan halkı başörtülü mü? Tekrar ediyorum, gelen gençler kullanılıyor. Amerika Esad'dan sonra onları vuracak. Bunu Afganistan ve Kosova'da yaşadık."

Nebil Naim haklı çıktı ve ABD ile müttefikleri bugün "cihad" için Suriye ve Irak'a koşmuş gençleri bombalıyor, Rakka operasyonunu planlıyor. Türkiye'yi operasyonun neresinde konumlandıracağının müzakerelerini yapıyor.

Müslüman Müslümanla savaşacak, ABD ve müttefiği emperyalistler hem Ortadoğu'ya kök salacak, hem de İsrail'in güvenliği için geniş bir "temizlenmiş havza" oluşturulacak...

* * *

Bir başka örnek de Türkiye'den. Defalarca El Kaide ve IŞİD'le irtibatlı olduğu için gözaltına alınan, tutuklanan Ebu Hanzala unvanlı Halis Bayuncuk, internette yer alan ve bugüne kadar yalanlamadığı ses kaydında şunları söylüyor:

"Irak bakın ne hale geldi. Suriye'ye bakın ne hale geldi. Yemen'e bakın ne hale geldi. Sokakta yürüyemiyor insanlar. Acaba nerede bomba patlayacak? İnsanların çocukları, kadınları bir yerden bir yere gittikleri zaman, kafirlerin eline esir düştükleri zaman kadının ırzının namusunun emniyeti yok. Birileri bir zamanlar bizi kandırdı kardeşler. 'Bir yerin karışması iyidir iyidir. Karışırsa cihat cephesi açılıyor, Müslümanlar orada Allah için cihad ediyor' dediler. Bu tarihte söylenmiş en büyük yalanlardan bir tanesidir. Beldeleri, evleri, aileleri harap ettiler. Ne ortaya bir cihad koyabildiler, ne de ortaya bir tevhid koyabildiler.

Bakın Irak'ın haline, Bakın Suriye'nin haline, bakın Yemen'in, Arap ülkelerinin, Mısır'ın haline. Ne ortaya bütün ümmeti toplayabilen bir cihad çıktı, ne de ortaya ümmeti tevhid edecek bir güç çıktı. Yine herkes kendi sancağının altında, gene Allahu Ekber diyenler birbirlerini öldürüyorlar..."

* * *

Bundan 20 yıl önce Müslümanlar "Batı'da İslâm hızla yayılıyor, insanlar akın akın Müslüman oluyor" diye övünüyordu. Ünlü İngiliz sanatçı Cat Stevens'in Müslüman olup Yusuf İslam adını aldığı dönemlerde gerçekten de Batı'da İslâmiyete karşı bir yöneliş, sempati vardı. Hıristiyan din adamları, gençlerin kiliseden uzaklaşmasının karşısında çeşitli tedbirler alıyor, kilisede konserler düzenleyerek cemaatini toparlamaya çalışıyordu.

İşte, "cihad" fikrinden terörizm üreten süreç de benzer bir dönemde devreye girdi. Bugün, dünyada Müslümanları "terörist", "canavar", "vahşi" göstermeyi sağlayan cihad anlayışını da yine Batı'nın ürettiği "laboratuvar şeyhleri" sağladı.

Samimi Müslümanların, Yusuf İslam'a "Kuran-ı Kerim'i okumadan önce Müslümanları tanısaydım asla Müslüman olmazdım" sözünü söyletenleri sorgulamasının tam zamanıdır.