İçimizdeki Şaman “Sevgi Ağacı”

Tüm bu güzellikler ve özellikler, Şamanların yaşam felsefesinin yanlızca bir kesitidir.

Bu kesitin öteki yüzü ise, şiirdir... Haydi, “Sevgi Ağacı” etrafında içimizdeki Şaman ateşi aydınlığında; doğanın tüm nimetleri, çocuklar ve kadınlarla birlikte, sevgi ve mutluluğun ritmi-def, güzellik ve ruhun yükselişi-ney, doğrulukla ve sağlıkla yaşayan ruh-davul (kut), aydınlığa çağrı gücü-orba (tokmak) eşliğinde ve araka-kımız dinginliğinde-sarhoşluğunda delicesine döne döne, yan yana ve yana yana dans edelim... Kam Dansı...

kam dansı

buz mavisi altay dağları

ilk beyaz yaz beni bekliyor

alnımdaki koruyucu üçgen sarı

doğum lekesi mi-zümrüt yeşili ışık

içli ve derin bir dalınç içindeyim firari

kam amca-ben hangi düşün düşkünüyüm

düşümde-beni keşfeden “ben” neyin nesi

ben uyurken atalarım gözlerini nerede açtı

şambala-belovodya-altaylar-beluka zirvesi

yağız yılkı atlar ve şifalı otlar sevinin yüzü

kutsal üçgenin ve çemberin içindeki yazı

başka unutulmuş zamanın tanıdık kızı

yumuşak bir şarkı alevi yalap yalap

başlayan anlamlı bir ateş dansı

ateş ve şarkının içindeyim

ateş ve de şarkı benim içimde

farkında-içsel varlık ruhum-etim

üç dünya arası danstayım-gel gitim

sevda masalı ışıklı canlı büyücü nefesi

ateşli beyaz su düşlerim-kayıp dağ sesi

sonsuz zamansız-bilge ve güzellik ülkesi

yanıyor ülkem alevler canlandı-göksel ışık

buzlu kayaların bedeninde düşistan ak-ılık

gizemli belovodya ülkesi-kapın kilitsiz açık

gücün ve sevgin sebil-eşiğinden girsem içeri

tut elimden ateşkadın-bedeni dolduran enerji

zevkin acı doruğu-kehribar piramid-dar ve dik

ay ayı postu-ceylan dostu-tek yoldaşım sessizlik

bir çocuğa akıyor içimdeki şimşek-kokulu çiçek

dev çam ağaçlarının güneşi kıskandığı mavi gölde

yavru geyik-bahar kuşu-büyücü-avcı ve deli tüfek

av mıydı avcı mı-mışıl mışıl uyuyan düşümdeki bebek

erişilmez dağlardaki yabanıl otlar dünyanın saçı sakalı

ak saçlı dağlar mavi göle boyun eğer-sevi dansı başladı

gökyüzünün buzu kırılıyor-davul ağlıyor-atlar al tokalı

alevler üst dünyaya erişiyor-düş gerçeğe dönüşüyor

üçgenin dışında-çemberin içindeki ben-mavi yakalı

davulun göğsüne siper olan son ceylan bendim

şaman başlı bir deli tokmak beni dövüyordu

tatlı bir sızıyla titredim-kendime geldim

Dursun ÖZDEN

Ocak 2005

Kızıl Tayga-Kam

İnci-boncuk taşlı nehirlerin iyeleri

Kaybettiklerimizi arayalım, soralım

Altın-gümüş taşlı nehirlerin iyeleri

Hastayı tedavi edelim, buraya gelin

Kötü ruhların insanı

Altın sarısı Solaŋgım

Hastalığa rehinim

Canlıya merhametli.

Merhametli Kızıl-Taygam

Ak sütümü saçıyorum-Kam

Hayır dua ediyorum-can

Halkına merhamet et, affet

Tahıl bol, bereketli olsun!..

Ot bol, bereketli olsun!..

Av bol, bereketli olsun!..

Yemişler bol, bereketli olsun!..

Ve ben ovamı kutsuyorum.

Evimi, yurdumu bağışla Tanrım!

Hastalıkları uzaklaştır Tanrım!

Çocuklarımı koru Tanrım!..

Atalarımın yurdunu gözetensin

Hayırlı yolumu bağışla Kızıl-Taygam!

Yurdumun iyesi sensin Tanrım!

Otları rüzgarda dalgalandır Tanrım!

Ey aziz babam, aziz Delger!..

Şanlı, şöhretli dedem

Atalarımdan Kamlığı alan

Yedi Kamın en küçüğüyüm,

Soyu hep Kamlığa dayanan

Altı Kamın en genciyim,

Atalar izinden giderek

Şöhretli Kamım ben…

Monguş Kenin LOPSAN (Tuva)

Çeviri: Dursun ÖZDEN

Kaynak: Kam Kültürü Şamanizm, Katagori Yayınları

Son…