Tuva’nın başkenti Kızıl, Asya’nın orta noktası

Kültür ve Din

Tuva’da Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği egemenliğinden önce 1928 yılında 4813 lama (din anlatıcı kişi) ve 28 Buda dini ibadet yeri vardı. Bunlar aşamalı olarak azaltılmış ve son olarak 1950 yılında da son “hüree” (Buda dini ibadet yeri) de yok edilmiştir. Tuvada Sovyet etkisi ile sistemli bir şekilde Şamanların halk arasındaki itibarı zedeletilmiş, aydınlar ve din adamları öldürülmüştür. Baskı ve yasaklar aşırı artmıştır. Türkiye ile yaklaşı olarak aynı sayılan Latin Alfabesi yasaklanmış ve yerine Rusların milli alfabesi olan Kiril alfabesi dikta edilmiştir. Tuva’ya komşu Hakas ve Altay ile Saha Kiril Alfabelerinden ayrı harflerin olmasına en yüksek oranda çalışılmıştır. Rus ve Ukraynalılar Tuvaya yerleştirilmiş sanayi dalında işler öncelikli olarak Slav kökenlilere verilmiştir. Tuva Türklerinin nüfus oranı % 85’ten böylece % 57’ye kadar düşmüştür. Tuva’nın Sovyetler Birliğine dahil edildiği 1944 yılında Tuva’nın nüfusunun yaklaşık % 85’i Tuva Türkleri idi. 1959 yılında ise Tuva Türklerinin nüfus oranı % 57 olmuştur. Tuvaların yüksek doğum oranının etkisiyle 1989 yılında Tuva Türk nüfusu oranı % 70’e yükselmiştir. Günümüzde bu oran % 90 kadar olmuştur. 1989 yılında Tuva yöneticilerinin çoğunluğu Ruslardan oluşmasına karşılık günümüzde neredeyse hemen hemen hepsi Tuva Türklerinden oluşmaktadır. 1990 yılının yaz ayında Hovu-Aksı şehrinde Tuva Türk gençleri ile Rus sivil güvenlik görevlileri arasında başlayan çatışmalar Tuva’nın başka yerlerine de yayılmıştır. Tuva, Sovyetler Birliği’nin “sıcak noktası” olarak kalmıştır. Rusların baskıcı politikaları daha da artmış Tuva Türklerinin faşistlikle, şovenizmle suçlamaya başlamışlardır. Fakat Rus basınının etkisi ters teperek Tuvaların arasında milli bilincin yükselmesine sebep olmuş ve Tuva’daki Rus kökenli 3000 kişi Tuva’yı terk etmiştir.

Alfabe Ana madde: Tuvaca

Tuva Cumhuriyetinde kişilerin hangi sülaleden geldikleri soyadlarına yansımıştır. Bu sülale adlarının çoğunluğu eski Türk hanedanları ve kabilelerinin adlarıdır. Belli başlı sülaleler: Kırgız (Kırgıs), Hertek, Maadı, Oorjak (Oğur-Oğuzlar), Küjit, Toju, Çoodu, Todot, v.s. 13. asır elyazma eserlerde Monguş, Tumat, Toju, Tongok ve Salçak (veya Selçuk) geçmektedir.

Dil, Ana madde: Tuvaca

Tuvaca Türkçenin Sibirya Grubuna aitir. Tuvaların İlk ve ulusal alfabesi Göktürk, Turan, Orhun alfabesi olarak da bilinen Eski Türk Alfabesidir. Geçen yüzyılda yazı dili Latin harfleri esasına göre düzenlenmişti, fakat 1941’den sonra diğer Türk dillerinde olduğu gibi Tuva Türkçesi için de Kiril harfleri kullanılmıştır. Geçmişte Tuva diline Soyon dili, Uranhay dili de denilmiştir. Tuva halkının en önemli destanı olan “Keser” 1963 yılında yayınlanmıştır. Mesela Cumhurbaşkanı Şolban Kara-ool’un adı Tuvacadır. Şolban, çolpan yıldızının adıdır. Kara, siyah demek olup ool sözü de oğul’dur. Tuva Cumhuriyetinin birinci resmi dili olmasına rağmen Tuvada Rusya’nın eritme politikası gereğince eğitim-öğretim dili Rusça’dır. Bunda Rusyaya ekonomik bağımlılığın büyük etkisi vardır. Tuva parlamentosunda genellikle Tuvaca konuşulmaktadır.

Tuvanın Kızıl şehrinde bir Kam yani Şaman

Tuva Türkleri, inanış olarak Eski Türklerin dini değil ama yaşam inancı ve kültürü olan Şamanizm diye bilim insanlarının kabul ettiği Gök Tanrı veya Tengricilik inancına mensuptur. Aynı zamanda Budizmde kabul edilmiştir. Çok az sayıda Tuvalı ise, Rusya’nın ve başka Hıristiyanların yaptığı misyoner faaliyetler sonucu Hıristiyanlık dinine geçmiştir. Budizmin etkisi de vardır. Müslüman olan Tuvalı, az da olsa vardır. Kuran’ı Kerim ve önemli İslami kaynak eserler, Tuva Türkçesine henüz tercüme edilmemiştir.

15 Ağustos 1921 yılı Tañnı Tıva Cumhuriyeti’nin 22 maddelik anayasasından 4. maddesinde: “Tañnu- Tuva vatandaşları istedikleri dini seçme özgürlüğüne sahiptir. Din görevlileri kendi işlerini yaparlar” denilmiştir.

Devamı yarın…