Teniste krallar ve kraliçeler değişiyor

Abone Ol

Teniste yılın dördüncü ve son majör turnuvası ABD Açık (USA Open ) sona erdi.

Ayrılıklar, vedalar, gözyaşları, bürokrasiye kurban edilen kariyerler derken akıllarda kalan pek çok yanı ile bu turnuva 142. kez düzenlenmiş olmanın hakkını verdi.

Turnuva başlamadan önce tartışmaları başlamıştı zaten.  Wimbledon’un son şampiyonu “Aşı Karşıtı“ Novak Djokovic turnuvaya katılabilecek miydi, katılamayacak mıydı? Ezeli rakipleri Nadal, Federer ve Medvedev o katılamazsa daha mı rahat olacaktı, tenisin kraliçesi Serena Williams sonlandıracağını açıkladığı spor kariyerine şampiyonlukla mu veda edecekti?

İlk cevap Djokovic için geldi. ABD’de ülke dışından gelenlerin mutlaka Covid aşısı olma zorunluluğu son şampiyonun yılın en önemli turnuvalarından birine katılamamasına neden oldu. Tenis severler bu duruma üzüldü, rakipleri bile ABD’de yaşayıp aşı olmayanların turnuvada yer aldığına işaret edip durumun saçmalığına dikkat çekti, en büyük rakibi Daniil Medvedev bile “Onun oynamasını istiyorum” dedi ama ne ABD ne Djokovic tavrından bir millim bile geri adım atmadı.

Bu arada Nadal ve Federer de sakatlıkları yüzünden ABD’ye gidemeyeceklerini açıkladı.

Bu durum rakiplerinin rahat bir nefes almasını sağlasa da ABD Açık’ta pek çok sürprizin yaşanacağı her karşılaşma sonrası daha da çok  belli oldu.

Önce favoriler bir bir veda etti. 

Son şampiyon Medvedev turnuvaya 4. turda veda edince şampiyonun sürpriz bir isim olacağı anlaşıldı.

Medvedev'in elenmesiyle İspanyol Carlos Alcaraz ve Norveçli Casper Ruud'a dünya 1 numarası olma şansı doğdu.

“Kraliçenin” vedası

142. ABD Açık, tenisin kraliçesi Serena Williams’ın erken vedasına da sahne oldu. Tam 6 kez ABD Açık'ta 6 şampiyon olan Williams beklenmedik bir şekilde 3. turda elendi.

Kadın tenisinin tarihini yeniden yazan Williams 27 yıllık parlak kariyerine şampiyonluk alamadan veda etmek zorunda kaldı.

Williams kardeşi Venüs Williams ile birlikte yürüdüğü bu yolda, 14 yaşından 41 yaşına kadar bir sporcunun alabileceği tüm kupaları aldı, tüm başarıları tattı. Son olarak ülkesinde kupa kaldırarak görkemli bir “kapanış” yapmak istiyordu ama kendisinden hayli küçük olan rakibinin baskısına dayanamayacak turnuvaya veda etti.

Serena Williams, göz yaşlarına hakim olamadığı maç sonu açıklamasında, babası, annesi ve ablası Venus'e teşekkür etti.

İlk kez boy gösterdiği 1998 Avustralya Açık'tan itibaren Serena Williams, kariyerine 96 şampiyonluk sığdırdı.

Wimbledon ve Avustralya Açık'ta 7'şer kez mutlu sona ulaşan Serena, ABD Açık'ta 6, Fransa Açık'ta ise 3 kez kupa sevinci yaşadı.

2000 Sidney, 2008 Pekin ve 2012 Londra Olimpiyatlarında üçü çiftlerde 4 kez kürsünün zirvesine çıktı.

2000’lerde doğanların zaferleri

Gelelim şampiyonlara…

Erkeklerde Carlos Alcaraz, kadınlarda Iga Świątek şampiyon oldu. Alcaraz ve Świątek her ikisi de 2000'lerde doğan ve turnuvanın tekler şampiyonluğunu kazanan ilk oyuncular oldu.

Alcaraz Amerika Açık tek erkekler finalinde Casper Ruud'u 3-1 mağlup ederek hem ilk grand slam şampiyonluğunu kazandı hem de ilk kez dünya sıralamasında 1 numaraya yükseldi. 2003 doğumlu Alcaraz 19 yaşında bu muhteşem başarıyı yakaladı.

 Kendisine şimdilik yeni yeni “Nadal” denen genç raket şimdilere başarısının ve cebine koyduğu 2.6 milyon dolarlık çekin keyfini çıkarıyor.

Kadınlarda zafer ise Ons Jabeur ile karşı karşıya gelen Iga Swiatek’in oldu. O da 2001 doğumlu yani sadece 21 yaşında ama şu an kadınlar tenisinin bir numarası. Aldığı şampiyonluk ülkesi açısından da büyük önem taşıyor çünkü kupayı alan ilk Polonyalı tenisçi oldu.

Hem Alcaraz hem de Swiatek yaşları itibariyle daha uzun süre kortlarda yerlerini alacaklar, tenis tarihi de onlardan bir jenerasyonu ortadan kaldıran isimler olarak da söz edecek.