Sürekli aynı algı üzerinden propaganda yapılıyor.
Fiyat artıran marketlerden üç dört gün alışveriş yapmazsanız mecburen indirime gidecekler, deniliyor.
Fazla mal alıp evinizde stok yapmayın, diye akıllarınca vatandaşı uyarıyorlar.
Bunları duyunca insan şaşırıyor, acaba biz farklı bir ülkede mi yaşıyoruz?
Olup biteni biz mi anlamıyoruz, gerçekten her şey yolunda da biz mi abartıyoruz!
Hangi parayla gariban stok yapacak?
Keşke öyle olsa…
3 Aralık’ta açıklanan rakamlara göre yıllık enflasyon tüketici fiyatlarında yüzde 21,31, üretici fiyatlarında yüzde 54,62 oldu.
TÜİK tarafından açıklanan bastırılmış enflasyona göre bile üreticinin maliyeti yüzde 54,62 arttı. Üretici zararına satış yapamayacağına göre tüketici nasıl ucuz alabilecek?
Marketler üreticiden pahalı alıp, tüketiciye zararına mı satacak?
Hep günah keçisi arayışındayız…
Sürekli birileri suçlanıyor, birileri hedef tahtasına konuluyor.
Gerçek sorunlar gizleniyor, sorunlar gizlendiği için çözüm üretilemiyor, kuru propaganda ile geçiştiriliyor.
Necmettin Erbakan’ın meşhur sözüydü; “Bunların yaptıkları pansuman tedbirleri” diye…
Şimdi pansuman tedbiri bile alınmıyor, kanayan yaranın üstüne tuz basılıyor.
Birileri üç beş yerden kıyak maaş alıyor, birilerinin memur bile olmayan çocukları sınavsız üst mevkilere müdür atanıyor, başka hatırlılar ballı ihaleleri üçer beşer kapıyor…
Vatandaşa sabır tavsiye ediliyor.
Şu duadan bilmem kaç kez okursanız, paranız bereketlenir deniliyor. Porsiyonları küçültmeleri, lüks tüketimden kaçınmaları isteniyor.
Ekonomik durumu eleştirenlere de “Herkes 2-3 bin liralık telefon taşıyor, para olmazsa onları nasıl alırlardı?” diye üst perdeden karşılık veriliyor.
Hangi lüks tüketimden bahsediyorsunuz, vatandaş ucuz ekmek alabilmek için yağmur altında saatlerce kuyruk bekliyor.
Sokak röportajında liselere giriş sınavına hazırlanan 13 yaşındaki öğrenci, “Abi bir kitap olmuş 80-100 lira, sınava hazırlanmak için kitap alamıyorum” diye feryat ediyor.
Yine bir ortaokul öğrencisi kızcağız; “Üstümdeki kıyafetler hep başkasının verdiği, başkasının giydiği şeyler… Niye ben kendime kıyafet alamıyorum” diye isyan ediyor.
Sıvı yağ bardakla alınıyor, lahana bile pazarda yarım ve çeyrek olarak satılıyor.
Sabır tavsiye edenler sokağa çıksın, pazarda vatandaşın derdini dinlesin…
Belki biraz yüzleri kızarır!
*****
Züğürt tesellisi
Bir gün bir ormana maliyeciler gelir. Maliyecileri gören tilki koşarak ormandan kaçmaya başlar. Koşarken, yolda kaplumbağa ile karşılaşır. Kaplumbağa tilkinin acelesini görünce merakla sorar:
- Hayrola tilki kardeş; ne bu acelen, nereye gidiyorsun?
Tilki cevap verir:
- Ormana maliyeciler gelmiş duymadın mı? Onlardan kaçıyorum.
Kaplumbağa tekrar sorar:
- İyi ama maliyecilerin seninle ne ilgisi var?
Tilki dert yanar:
- Olmaz olur mu? Bende kürk, hanımda kürk, çocukta kürk.
Bunu duyan kaplumbağa ormanı terk etmek için koşmaya başlar. O sırada koşarak giden kaplumbağayı gören leylek sorar:
- Hayrola kaplumbağa kardeş; bu ne telaş, nereye gidiyorsun?
Kaplumbağa cevap verir:
- Ormana maliyeciler gelmiş duymadın mı? Onlardan kaçıyorum.
Leylek şaşırır:
- İyi ama maliyecilerin seninle ne ilgisi var?
Kaplumbağa daha da dertlidir:
- Öyle demeyin; bende ev, hanımda ev, çocukta ev…
Bunu duyan leylek ormanı terk etmek için koşmaya başlar. Maymun leyleği görür ve sorar:
- Hayrola leylek kardeş; ne bu acelen, nereye gidiyorsun?
Leylek cevap verir:
- Ormana maliyeciler gelmiş, onlardan kaçıyorum.
Maymun merakla sorar:
- İyi ama maliyecilerin seninle ne ilgisi var?
Leylek şaşkındır:
- Olmaz mı? Bende yazlık, hanımda yazlık, çocukta yazlık.
Bunu duyan maymun paniğe kapılır ve ormanı terk etmek için koşmaya başlar. Bir müddet sonra yavaşlar ve kendi kendine söylenir:
- Ya ben niye koşuyorum ki! Benim kıçım açıkta, hanımın kıçı açıkta, çocuğun kıçı açıkta. Maliyeciler beni ne yapsın?
*****
TEBESSÜM
Özel hayat
Temel bir gün keçisinin boynuna tasma takmış gezdiriyormuş. Yolda Dursun ile karşılaşmış. Dursun sorar:
- Temel ne yapıyorsun?
- Köpeğimi gezdiriyorum.
- Ama bunun boynuzları var?
- Ben onun özel hayatına karışmıyorum.
*****
GÜNÜN SÖZÜ
Öğrenmek pahalıdır ama cehalet çok daha pahalıdır.
H. Clausen