Savaş tamtamları çalıyor nice zamandır…

İnsanoğlu bu seslerin peşinde koşmakta…

Oysa vuran da insan… Vurulan da…

Ellerinde aynı marka silahlar…

Vurulan da ana kuzusu… Vuran da…

Ancak insanın, kendisinin ve yaşayan herkesin insan olduğunu anlayabilmesi

için herhalde yüzyıllar geçmesi gerek...

Ki... Tüm din kitaplarının yazdığına göre insan, Allah'ın

yarattığı en kutsal varlıktır...

Ve kutsal olanı öldürmek yasaktır, günahtır...

Politikacıların yanı sıra din adamlarının da savaş çığlıkları atmaları bu nedenle anlaşılır gibi değil..

Demek ki; kendi kitaplarında yazanlara inanmıyorlar...

Yahut kitaplarında ne yazıldığının farkında değiller…

Belki de hiç okumadılar…

***

Zamanın nasıl geçtiği senin ona yaklaşımına göre değişiyor..

Bugünler yaprak dökümü gibi...

Beraber çalıştığımız arkadaşların ölüm haberleri peş peşe geliyor..

Sanki sözleşmişler...

Kafayı takarsam, ölüm karabasanı içine dalıp gideceğim.

Daha birkaç gün önce Hürriyet gazetesinde birlikte çalıştığımız ve benden 6 yaş küçük bir dostumu kaybettim.

O da benim gibi İzmir'de yaşamaya başlamıştı altı yıldan beri...

Cenazesine gidemedim. Ailesine telefon edip baş sağlığı bile dileyemedim.

İstanbul’dan dün gelen üç vefat haberiyle çöktüm adeta…

Hayata birlikte başladığımız…

Omuz omuza çalıştığımız arkadaşlar, dostlar gidiyor bir bir…

Sessiz ve habersiz…

Bunlar beni artık öylesine çok etkiliyor ki…

Beyin hücrelerim yangın yeri sanki…

Acaba kalbini kırmış mıydım?..

Acaba... Acaba...

O'nun için telefonumda mesajları görür görmez siliyorum.

Sanki hiç haberim yokmuş gibi...

Sanki hiç tanımamışım gibi davranmak istiyorum...

İnsan yaşlanınca ve kanser gibi bir illetten üç kez ameliyat olunca…

Yetmiş iki seans ışın tedavisi görünce en küçük bir olgudan etkileniyor...

Bu ölümlü dünyada din, dil, ırk, renk, mezhep farkı gözetmeden, tüm insanları sevgiyle, muhabbetle kucaklamak istiyorum.

İnsanların da birbirlerini çıkarsız, yalansız, dolansız sevmelerini diliyorum…

..Ve mümkün olduğu kadar çevreme güler yüzle davranmaya ,tatlı sözler söylemeye, kalp kırmamaya, gönül yakmamaya çalışıyorum.

Varsın benim gönlüm kırılsın...

Varsın bana sitemlerini, ince ince oklarını batırsınlar...

Hepsine eyvallah diyecek bir olgunluğa erişmeğe çalışıyorum...

Ama ne gezer… Nerde bizde o sabır…

Çünkü şeytan tümen tümen…

Her TV ekranında, her gazete sayfasında, Her satırda… Her internet sitesinde…

İnsan olanın görüp… Okuyup… İşitip… Anlayıp  tepki göstermemesi mümkün mü?…

***

Savaş tamtamları çalıyor nice zamandır…

İnsanoğlu bu seslerin peşinde koşmakta…

Vuranın da, vurulanın da insan olduğunu düşünmeden…

Bir beyit geliyor aklıma… Ama yazarın ismini hatırlayamıyorum.

“Köpek balıkları insanları yer, Onlar canavar…

İnsanlar birbirini yer, onlar medeni..”