Hayatını olumsuz yönde etkileyen horlama, her geçen gün daha fazla kişide görülüyor. Beslenme, düzenli aktivite ve stres yönetimi kadar önemli olan uyku konusunda, birçok kişi gün içinde eksikliğini hissediyor. Kişilerin derin uyku fazına geçişini engelleyen horlama, uyku kalitesini düşürüyor. Fiziksel ve zihinsel dinlenmenin önüne geçen horlama şikâyeti, gün içerisinde birçok olumsuzluğa neden oluyor. Zinde bir şekilde uyanamayan kişilerde dikkat dağınıklığı, dalgınlık, konsantrasyon bozukluğu, odaklanamama gibi problemler görülebiliyor.

“Bireylerin hem hayat kalitesini hem de verimlilik performansını düşürüyor”

Horlama hakkında bilgi veren Prof. Dr. Vural Fidan, birçok kişi de farklı sorunların oluştuğunu belirtti. Horlama kaynaklı kaliteli uyku kaybının oluşturduğu birçok faktörden dolayı insan hayatının olumsuz etkilendiğini söyleyen Fidan, şu ifadeleri kullandı:

“Horlama dediğimiz olay, nefes alma ve verme esnasında titreşen yumuşak bölgelerden dolayı meydana gelir. Esnek olan bu yumuşak bölgeler hava yolunu daraltında horlama oluşur. Bu horlama dediğimiz durum çıkartılan sesten dolayı çevrede rahatsızlığa neden olabiliyor. Ayrıca horlayan kişilerin yüzde 80’inden daha fazlasında uyku esnasında nefes durması problemleri yaşanabiliyor. Bu da kişinin derin uyku fazına geçişini zorlaştırıyor. Derin faza geçilmediği takdirde kişinin uyku esnasında yaşaması gerektiği fiziksel ve zihinsel dinlenmenin önüne geçiyor. Zihinsel dinlenme olmadığı zaman ertesi gün konsantrasyon, odaklanma, dalgınlık ve dikkat sorunları oluşuyor. Fiziksel dinlenme olmadığı zaman da yatakta kaç saat geçirilirse geçirilsin beden olarak yorgunluk ve güçte hızlı tükenme oluşuyor. Tabi bu etkenler de bireylerin hem hayat kalitesini hem de verimlilik performansını düşürüyor. Özellikle horlama şikâyeti olan kişilerin gece uykusunda uyku apnesi dediğimiz nefes durması şikâyetlerinde mutlaka uyku hekimlerine başvurmaları gerekiyor. Muayene ve gerekli tetkikler sonucu horlamam oluşmasının sebebine ulaşılması; gereken ilaç, medikal veya cerrahi yöntemlerle de tedavisinin yapılması büyük önem taşıyor.”