Medipol Mega Üniversite Hastanesi Organ Nakli Bölümünden Prof. Dr. Onur Yaprak, 3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası’na özel önemli açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Yaprak, dünya genelinde organ nakli bekleyen hasta sayısının her yıl yüzde 15 arttığını belirterek “Buna mukabil kadavra donör sayısı her yıl yaklaşık yüzde 5 artıyor. Dolayısıyla arz ile talep arasındaki fark her geçen gün artıyor. Artan ihtiyaç, maalesef yetersiz kadavradan organ bağışı nedeni ile canlı sağlıklı vericilerden organ alınması yolu ile kapatılmaya çalışılıyor. Tüm dünyada şu an organ havuzunu artırmak için farklı arayışlara girildi. Genetiği değiştirilmiş hayvandan insana transplantasyon ya da 3 boyutlu baskıdan suni organ geliştirilmesi güncel konulardır. Ancak tamamen deneysel düzeyde olup başarılı olsa bile 20-30 yıllık bir süreç alabilir” dedi.
“Sağlıksız beslenme organ nakline götürüyor”
Sadece 1 kişinin bağışlayacağı organlarla tam 8 kişiye umut ışığı olabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Yaprak, şöyle devam etti: “Karaciğer naklinde en başta yer alan nedenlerden hepatit B aşıyla, hepatit C’de yeni çıkan ilaçlarla kontrol altına alınıyor. Ancak buna rağmen sağlıksız beslenmeyle karaciğerin yağlanması ve çevresel toksinlere maruz kalması sonucu nakil ihtiyacı artıyor. Toplumda otoimmun hastalıkların artışı da başka bir sebeptir. Böbrek nakli ihtiyacının artışının temel nedenlerine bakıldığında da toplumda artan diyabet ve hipertansiyon temel neden gibi görünmektedir. Ülkemizde bugün itibariyle 24 bin 745 hasta organ nakli beklemektedir. Bu rakamın çoğunu böbrek bekleyen hastalar oluşturmaktayken ikinci sırada ise karaciğer gelmektedir. Bu rakam sadece sisteme kayıtlı hastaların resmi sayısı olup sisteme kayıt olmamış binlerce daha hasta olduğunu düşünmekteyiz. 2019 yılında ülkemizde toplam 5 bin 765 hastaya organ nakli yapılmıştır”.
“İnsanlar başlarına gelince fark ediyor”
Prof. Dr. Yaprak, ülkemizde organ bağışını artırmaya yönelik Sağlık Bakanlığının çok yoğun bir şekilde çalıştığına değinerek, “Bu çalışmaların hastane ayağında beyin ölüm tespiti konunun ilk aşamasıdır. Yoğun bakımda tedavisi süren, beyin ölümü gerçekleşmiş ve yakınları tarafından organ bağışı kabul edilmiş olan vakalar, kadavra organ vericisi olarak değerlendirilir. Artırılan organ nakli koordinatörü ve eğitimli yoğun bakım doktoru sayısı ile beraber 2009 yılında ülke genelinde saptanan beyin ölümü sayısı 952 iken 2019’da bu sayı 2309’a yükseldi. Ancak ne yazık ki 2009’da yüzde 33 aile organların bağışlanmasına izin vermişken 2019’da aile onayı oranı yüzde 26,8’e geriledi. Aile ret nedenleri analiz edildiğinde yüzde 50’den fazlasında sosyo kültürel etkenler yatmaktadır. Maalesef insanlar ancak bir yakını için organ ihtiyacı oluştuğunda bağışın önemini anlıyor. Bağış yetersiz olduğu içinde canlı vericiden nakil yapmaya devam etmek zorunda kalıyoruz. Ancak herkesin canlı verici adayı şansıda olmayabiliyor” şeklinde konuştu.