Gebelik döneminde kadınların bedensel, ruhsal, sosyal değişimler yaşandıığını ve diğer birçok olayla kıyaslandığında bu dönemin çok daha büyük değişikliklere neden olduğunu dile getiren Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı (TSÇV) Aile Danışma Merkezi Uzman Psikoloğu Özgür Duran Yurtsever, "Doğum sonrasında 2 haftadan uzun süren bir duygusal zorlanma mevcut ise doğum sonrası depresyonunu düşünmek gerekir" dedi. Doğum sonrası depresyonunda aşırı ağlama, sinirlilik, suçluluk, bebeğe ilgi eksikliği, yeme ve uyku alışkanlıklarında değişiklikler, konsantre olmakta sorunlar, umutsuzluk, annenin bebeğe veya kendine zarar verme düşüncesi ortaya çıkabiliyor.

DOĞUM SONRASI DEPRESYONUN 10 BELİRTİSİ

Gülememek ve olayların komik tarafını görememek
Geleceğe hevesle bakamamak
Bir şeyler kötü gittiğinde gereksiz yere kendini suçlamak
Nedensiz yere kendini sıkıntılı ya da endişeli hissetmek
İyi bir nedeni olmadığı halde korkmak ya da paniklemek
Her şeyin giderek sırtına yüklendiğini hissetmek
Öylesine mutsuzum ki uyumakta zorlanıyorum demek
Kendinizi üzüntülü ya da çökkün hissetmek
Öylesine mutsuzum ki ağlıyorum demek
Kendine zarar vermeyi düşünmek

ERKEN DOĞUM DEPRESYON RİSKİNİ ARTIRIYOR

Doğum sonrası depresyonunun ciddi sıkıntılar yaratan bir rahatsızlık olduğunu ve anne ile bebeğin yaşam kalitesini önemli oranda düşürdüğünü söyleyen Yurtsever, "Annelerde; bebekleriyle başa çıkma konusunda beceriksiz veya yetersiz hissetme, derin düşüncelere dalma, alışılmış faaliyetlerde ilgi kaybı yaşama, değersiz hissetme, bebeğin sağlığı hakkında aşırı endişelenme gibi davranışlar görülebilir. Özellikle erken doğum, depresyon için riskli bir durum oluşturur. Erken doğumda prematüre bebek ve anneye özel bir destek sunulması gerekir" dedi. Yurtsever, annelik hüznü veya doğum sonrası depresyonu durumlarında, annenin aile içi desteği yeterli düzeyde hissetmesinin öncelikli olduğunu belirterek, özellikle partnerlerin eşlerini yoğun şekilde desteklemesini ve süreci aşmak için sahiplenici bir ortak olarak davranması gerektiğini söyledi.