Ramazan ayının gelmesiyle birlikte oruç ibadeti gereği gün içerisinde öğün sayısı ikiye düştü. Günün büyük bir çoğunluğunu oruçlu geçiren vatandaşlar genellikle sahurda tokluk hissi verecek yiyecekler tüketmeye dikkat ediyor. Tokluk hissi veren ürünlerden birisi olan kırmızı etin dinlenmiş olmasına ise önem arz ediyor. Etevim Steakhouse işletmecisi Servet Keskin, dinlenmiş etin amino asitlerinin parçalanmasıyla daha lezzetli hale geldiğini ve ızgaraya atılan etin doğru sürede pişirildiğinde çiğ haline göre boyutunun daha büyük olduğunu söyleyen Keskin, Ramazan ayında kırmızı et tüketiminin arttırılmasının insan sağlığı için de önemli olduğunun altını çizdi.

“Dinlenmiş et pişerken hacmini korur, göze hitap ederek genişler”

İşletmeci Servet Keskin, sahur ve iftarda tüketilen etin yararlarından bahsederken, dinlendirilme biçimlerinden de bahsetti. Keskin, “Ramazanda iki öğün yemek yiyoruz, oruçtan dolayı kan emiliminiz düşmekte, bu yüzden kırmızı et tüketimini arttırmamız gerektiğini söylüyorum çünkü kırmızı et; demir, çinko, protein bakımından zengin bir gıda maddesi. Tüketildiğinde tokluk hissi verdiği için insanlar Ramazan orucunu rahatça tutabilecekler. Öncelikle bizler iki öğün tüketiyoruz ve mutlaka sahuru yapmamız gerektiğini tavsiye ediyorum çünkü sahur yaparsak vücut direnci sağlamış oluruz ve bu şekilde oruç tutmak rahatlar. İkinci olarak biz özellikle dinlenmiş ve çiğ et satıyoruz. Bizdeki etlerde yaş ve kuru dinlendirme oluyor. Normalde eti ızgaraya koyduğunuzda tamamen büzüşür. Buradaki etimiz dinlenmiş olduğu için piştikten sonra herhangi bir küçülme olmuyor, hatta bir nebze büyüme görülüyor. Kendi hacmini korur, göze hitap ederek genişler” şeklinde konuştu.

“Evde dinlendirebilmesi imkânsıza yakın”

Dinlendirilen etteki değişimleri anlatan Servet Keskin, özel koşullarda dinlendirme işleminin uygulandığını, buna bağlı olarak vatandaşların kendi evlerinde eti dinlendirmesinin imkânsız olacağından bahsederek şunları anlattı;

“Normalde yaş dinlendirme olduğu için içerisindeki aminoasitler parçalanıyor, parçalanınca da et daha yumuşak hale geliyor, bu şekilde hem lezzeti artıyor hem de göze ve mideye hitap ediyor. Etlerimizi tüketicilerimizin dinlendirebilmesi imkânsız denebilir çünkü kuru dinlendirme özellikle yüzde 80 nem oranında 0 derecede dinlendirmek gerekiyor. Aynı şekilde yaş dinlendirme de 0 derecede özel dolaplarda bir nebze dinlendirilebilir, hatta bazı müşterilerimiz bizden alıp kendi dinlendiriyor, ancak bu meşakkatli bir iş olduğu için bence değmez. Kuru dinlendirmede et 28 güne kadar dinlendirildiği için aminoasitlerin parçalanması daha fazla oluyor ve lezzet artabiliyor ancak bu tabii damak zevki meselesi. Burada tavsiye edeceğim şey; etlerin fazla değil orta pişirilerek tüketilmesi.”