1952-1960'da Tan Gazetesi'nde dizgici-düzeltmen ve röportaj yazarı olarak çalıştı. Turhan Selçuk ve İlhan Selçuk'un çıkardığı Dolmuş Dergisi'ne 'Stepne' takma adıyla yazılar yazdı. Hababam Sınıfı, Pijamalar (Bizim Koğuş), Don Kişot İstanbul’da bu dergide dizi olarak yayınlandı. Hababam Sınıfı'nı da isminin sakıncalı olması nedeniyle ‘Stepne' (Yedek Lastik) takma adıyla yazdı. Ocak 1953'te Devam adlı şiir kitabını çıkardı ve bu kitap da toplatıldı.

1961 Anayasası yürürlüğe girdikten sonra, kendi adıyla yazı ve şiir yayınlama özgürlüğüne kavuşan Rıfat Ilgaz; Demokrat İzmir, Akbaba, Vatan, Yeni Gün, Yeni Ulus gibi yayın organlarında ve kimi edebiyat dergilerinde yazı yazabildi. Sınıf Yayınları'nı kurdu ve kendi kitaplarını yayınlayabildi. 1970'te Basın Şeref Kartı'nı aldı. 1974'te emekli oldu. Doğum yeri olan Cide'ye yerleşti.

12 Eylül 1980’de, Sıkıyönetim Dönemi’nde, pek çok aydın ve sanatçı ile birlikte, Rıfat Ilgaz; TCK’nın 141. ve 142. Maddeleri kapsamında ,“DÜŞÜNCE SUÇU” işlediği gerekçesi ile göz altına alındı ve bir süre askeri cezaevinde tutuklu yattı. Tutukluluğu sona erince İstanbul’da, oğlu Aydın Ilgaz ile birlikte ölümüne kadar (1993) yaşamaya başladı. Bu olaylar 'Kırk Yıl Önce Kırk Yıl Sonra' adlı kitabında anlatılır. Onu hepimiz Hababam Sınıfı'nın yazarı olarak bildik. Altmış kitabı olmasına karşın onun şairliğini, romancılığını ve öykü yazarlığını unutmamamız gerekir.

Kitaplarında; çağdaş, ileri görüşlü, ulusumuzdan yana birlikteliği önerir. Yıllarca bizden kendisini uzaklaştırmaya çalışan yönetimlerden sonra, demokrasi yolunda ülkemizdeki gelişmeler Rıfat Ilgaz adını yeniden yüceltti. 3 Temmuz 1993’de Sivas’da, Madımak Oteli’nde; gericiler tarafından diri diri yakılarak öldürülen, (aralarında can dostu ve yakın arkadaşı Asım Bezirci’nin de olduğu) 35 sanat ve kültür insanımızın, acısına dayanamayan Rıfat Ilgaz; 7 Temmuz 1993 günü, aramızdan ayrıldı. Rıfat Ilgaz’ın bıraktığı yerden eksik işlerini devralan ve babasının isteğine uygun olarak çalışmalarını sürdüren oğlu Aydın Ilgaz, baba meşalesini onurla taşımaktadır. Rıfat Ilgaz’ın ve tüm demokrasi şehitlerinin ölümüne neden olan canileri, tarih çoktan unuttu ve çöplüğüne attı. Oysa, Rıfat Ilgaz ve tüm aydınlarımız, eserleriyle hep yaşıyorlar. Işıkları rehberimiz olsun…

Rıfat Ilgaz’ın eserlerinden bazıları (şiir): Yarenlik (1943): 1946'da ikinci basımı yapıldı. Sınıf (1944): Kovuşturmaya uğradı. 6 ay hapis yattı.  Yaşadıkça (1947): Toplatıldı. Devam (1953): Toplatıldı. Üsküdar’da Sabah Oldu (1954): Soluk Soluğa (1962): Yeni şiir çok azdır, genellikle derleme. Karakılçık (1969): Uzak Değil (1971): Güvercinim Uyur mu (1974): Kulağımız Kirişte (1983): Ocak Katırı Alagöz (1987): Çocuk Bahçesi (1995): Çocuklar için şiirler: Bütün Şiirleri (1983): 9 cilt olarak, Bütün Şiirleri: 1927-1991, (2004)’de yeniden basıldı…

Cideli Rıfat Ilgaz’a selam olsun!..

Uygarlık beşiği olan Anadolu’nun kuzey batı Karadeniz kıyısında bulunan ve bir turizm ve kültür cenneti olan Cide’nin tanıtımında, marka isim olan, eğitimci yazar ve şair Rıfat Ilgaz’dan; Cide sokaklarını dolaştıktan sonra, Cide Deniz Fenerine çıkıp, bağıra bağıra okuduğum, bu özgün şiir seçkisi ile tüm okurlarımı selamlıyorum, yeniden…

“PARMAKLIĞIN ÖTESİNDEN -3-

Göremedik sıkıntısız yaşandığını,

Rahatın şiirini yazamadık,

Ne kadar uzak

Heveslerimle içli dişli yaşamak,

Üzmek hastalıklı şiirlerle

Esimi, dostumu;

Mezar tasları kadar, ölçülü

Beyitler düzmek boy.

İçliyimdir herkes kadar,

Düşündürür beni de şu gökyüzü,

Kuş cıvıltısı, nar çiçeği...

Geçtik bir kalem üzerinden.

Huyumdan ettiniz, Cideli Kızları,

Sekiz düğününden önce

Penceremin altından geçenler,

Saçları dağınık, gözleri uykulu,

Çoraba, tütüne gidenler,

Beni huyumdan ettiniz!

Yorgun gözlerinizdeki acıyı

Dert edindim kendime.

Saçlarını tezgahına yolduranları,

Sıtma gebesi tazeleri görmeseydim,

Boşuna harcayacaktım sevgimi.

Şimdi şu parmaklığın ötesinde kaldı

Bütün çalışanlar;

Teker teker sökülmüşüz toprağımızdan,

Havamızdan, suyumuzdan olmuşuz.

Yasamaktayız ayni çatının altında

Daha mahzun, daha hesaplı.

Rahat günlerin işçisi olacaktık,

Rahat günlerin şairi:

Bir çift sözümüz vardı

Nar çiçeği, gül dalı üstüne,

Dudaklarımızda kaldı!..”

Rıfat Ilgaz

Son…