TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Meclis'te Azerbaycan Büyükelçiliği'nce düzenlenen 'Hocalı Katliamının 29'uncu Yıl Dönümü Fotoğraf ve Resim Sergisi'nin açılışını yaparak, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Meclis'e gelen fezlekelerle ilgili "Meclis Başkanlığının görevi bu fezlekeleri teknik olarak inceledikten sonra karma komisyona göndermek. Bundan sonraki aşamada herhangi bir şey yapılacaksa buna karma komisyon karar verecektir. Bu konuda bir şey söylemem doğru olmaz. Geçmiş dönemlere baktığımızda her ihtimal var. Bunların dönem sonuna bırakıldığı zamanlar olmuş. 2016'da toptan hepsinin kaldırıldığı bir dönem oldu.  Zaman zaman bazı dosyaların kaldırıldığı oldu. Yakın zamanda yine HDP'li milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılması söz konusu olmuştu. Dolayısıyla bu konuda iç tüzük bu ihtimallerin hepsine imkan veriyor, bunu dosyaların durumuna göre değerlendirmek lazım. Bunu dosyaların içeriklerine göre değerlendirmek lazım. Bu değerlendirmeyi de karma komisyon yapacaktır" dedi.

'Bu kadar dosya sayısı ve içeriği üzücü'

Şentop, 26'ncı dönemde Anayasa Komisyonu Başkanı olarak görev yaptığını ve bu dönemde gelen fezlekeler olduğunu belirterek, şunları söyledi:

"O dönem dosyalar oldukça makul sayıda az milletvekiliyle ilgili. Hem de o dosyalar daha çok alelade suçlarla ilgili dosyalar ağırlıklı olarak. Ama 26'ncı dönemden itibaren ve bu dönem özellikle dosyaların daha çok terörle ilişkili suçlar bağlamında dosyalar olduğunu ve sayıca çok fazla dosya olduğunu ki daha 27'nci dönemin ortasındayız. Hem sayısal nicelik olarak hem de nitelik bağlamında bir farklılaşma olduğunu üzülerek ifade etmek isterim. Bu biraz şuradan kaynaklanıyor; milletvekilliği seçilmeye engel durumlar gerek anayasa gerek vekillik seçme durumunda belirlenmiş. Suçlarla ilgili olarak bunların kesin hükümle sonuçlanması öngörülmektedir. Dolayısıyla ortada bir kesin hüküm yoksa milletvekili seçilmeye engel bir durum yok; hangi suçla hangi cezayla yargılanıyor olursanız olun. Yargılama aşamasında olan bir takım suçlarla itham edilen kişilerin genellikle aday gösterilmediğini, vekil seçilmediğini, bu konuda partilerin bir kanaati olduğunu söylüyorum. Bu durum değişmiş öyle anlaşılıyor. Yargılamalar devam ederken milletvekili seçildikten sonra bu sefer yargılamaların durmasına karar veriliyor. Dosyalar buraya fezleke olarak geliyor. Bunun meclis açısından üzücü olduğunu söylemek isterim, bu kadar dosya sayısı ve içeriğinin."

'Öğrenmek istiyoruz'

Şentop, Anayasa Mahkemesine CHP'li Enis Berberoğlu kararına ilişkin TBMM tarafından gönderilen yazı ile ilgili de "Sebebi şudur; Anayasa Mahkemesi Berberoğlu ile ilgili ikinci vermiş olduğu bu kararda TBMM'ye ilişkin bazı ifadeleri de geçirmiş. TBMM'nin de bu sürece sahip çıkması anlamına gelebilecek bilgi için de olsa Meclis'e bu kararın gönderilmesi, Meclis'i töhmet altında bırakan bir tablo. Bu konuda Meclis'in sanki bir şey yapması gerekiyormuş da yapmamış gibi bir anlayış oluşturuyor. Ama bunun ne olduğu belli değil metinde. Anayasa Mahkemesinin bildiği; ama metine yazmadığı bir durum varsa bunu öğrenmek istiyoruz. Meclis'in yapacağı bir şey var ise ve Meclis bunu yapmadıysa bunun ne olduğunun söylemesini istiyoruz. Eğer öyle bir şey yoksa  burada Meclis'in adının geçirilmesini yanlış buluyorum. Bu bir yanlışlık olabilir. O zaman da bu hatanın düzeltilmesini istiyoruz" ifadesini kullandı.

'TBMM'nin itibarını korumaya yönelik bir iş'

Şentop, Anayasa Mahkemesi'nin Berberoğlu hakkında iki karar verdiğini söyleyerek, şöyle konuştu:

"Aslında iki karar da aynı. Şüphesiz ikinci karar ilk kararın uygulanmamasını içeren bazı değerlendirmeler olmakla beraber iki kararın da amacı Sayın Berberoğlu'nun bir ihlale uğradığı ve bunun düzeltilmesi yönünde bir karar. Birinci kararda TBMM ile ilgili hiçbir ifade geçmezken ikinci karardaki bu değişikliğin de bir sebebi olmalı. Bunu merak ediyoruz. Bu izah edilmeli. Varsa gerçekten Anayasa Mahkemesinin TBMM'ye yönelik 'bu süreçle ilgili şunlar yapılmalıydı, yapılabilirdi' diyebileceği bir şey; böyle bir şey de yok. Maddi hatanın düzeltilmesini istiyoruz. Benim yapmış olduğum iş TBMM'nin itibarını korumaya yönelik bir iştir. Ve buna TBMM'nin itibarıyla ilgili ifadeleri dilinden düşürmeyen arkadaşların da sahip çıkması gerekir. Kendi işlerine gelmeyen hususlar olduğu zaman Meclis'in itibarı gibi bir meseleleri olmadığını anlarım o zaman. Ben böyle değerlendiririm bu konuyu. TBMM'ye Anayasa Mahkemesi somut bir şey yapması kanaatindeyse açıkça yazacak kararda. Yazmıyorsa ya da böyle bir şey yoksa kararda o zaman da TBMM töhmet altında kalacak şekilde kararda bazı cümleler geçmemeli, geçmeyecek. Yapmak istediğim şey budur."