TBMM Başkanı Mustafa Şentop, video konferans yöntemiyle, Kıtalararası Ekonomik İşbirliği (MIKTA) ülkeleri 6'ıncı Parlamento Başkanları Toplantısı'na katıldı. Burada konuşan Şentop, koranavirüs salgınıyla ilgili, "Bugüne kadar salgın nedeniyle, her kıtadan, her ırktan, her dilden, her dinden ve her renkten 70 milyonu aşkın kişi hastalandı ve 1.5 milyondan fazla insanı ne yazık ki kaybettik. Virüs insanlar arasında fark gözetmediğine göre derdimiz de bir, acımız da bir. O halde kimseyi arkada bırakmadan yaraları birlikte sarmak, geleceğe birlikte yürümek mecburiyetindeyiz. Bugün bütün dünya daha önce benzerini bizzat tecrübe etmediği bir zaman diliminden geçiyor. Ancak insanlık tarihi, salgınların dünya üzerindeki etkileri hakkında bize önemli tecrübeler aktarıyor" dedi.

'Ülkeler arasında 'maske savaşları' yaşandı'

Salgının, siyasi, diplomatik, ekonomik, ticari, kültürel, sosyolojik, psikolojik ve diğer birçok alandaki etkilerinin ilerleyen dönemlerde de görülmeye devam edeceğini ifade eden Şentop, şöyle dedi:

"Bunları yine tarihten çıkardığımız dersler ve bilimsel bir anlayışla hep birlikte yöneteceğiz. Salgınının uluslararası ilişkilerde nasıl bir etkisi olacağına dair tartışmalar da tüm salgın sürecinde devam etti. Bazıları birinin, bazıları da diğerinin ağır bastığını savundu. Avrupa Birliği üyeleri arasında dahi çekişmeler yaşandı ve varoluş gayesine aykırı olarak aralarındaki sınırları tekrar yükselttiler. Dünyanın en gelişmiş ve zengin addedilen ülkeleri arasında 'maske savaşları' yaşandı. Birbirlerinin tıbbi malzemelerine korsanvâri bir şekilde el koyan ülkeler oldu. Bazı ülkelerin sahip olduğu tıbbi imkanları yayılmacı dış politikaları için 'araçsallaştırmalarını' tarif eden 'maske diplomasisi' kavramı ortaya çıktı. Diğer tarafta ise, ne kadar güçlü ve zengin olursa olsun hiçbir ülkenin her ihtiyacını kendi başına karşılayamadığı ve başka ülkelerin yardımına ihtiyaç duyduğu gerçeğiyle de yüz yüzeyiz. Geride bıraktığımız süreçte, düzgün işleyen uluslararası kuruluşların aslında ne kadar elzem olduğunu da müşahede ettik."

'160'a yakın ülkeye yardımda bulunduk'

Daha sonra Türkiye'nin salgın sürecinde yabancı ülkelere yaptığı destek ve yardımları anlatan Şentop, "Yardıma ihtiyaç duyan tüm ülkelere el uzatmaya çalışırken, uluslararası kuruluşlarla da iş birliğini sürdürdük. Hatta uluslararası örgütlerin kapasitelerinin insani gayretler için nasıl kullanabileceğinin örneklerini gösterdik. Salgınla mücadele çerçevesinde 160'a yakın ülke ve 9 uluslararası kuruluşa yardımda bulunduk, taleplerini karşıladık. Dünyanın en zengin ülkesi olmayabiliriz. Ancak dünyanın en cömert ülkesi olmakla gurur duyuyoruz" dedi.

Ayrıca salgın sürecinde ayrımcı, ırkçı ve İslam karşıtı söylemlerde endişe verici bir artış yaşandığına dikkat çeken Şentop, "Bazı ülkelerde, hâlihazırda endişe verici düzeyde olan İslamofobinin bu dönemde daha da ivme kazandığını, bazı etnik ve dini azınlıklara mensup kişilerin, göçmenlerin ve yabancıların salgınla ilişkilendirildiğini, özellikle Müslüman ve azınlık gruplara karşı ırkçı söylemlerin gözle görülür derecede arttığını üzülerek müşahede ediyoruz. Yine salgın döneminde Asya kökenli insanlara karşı ayrımcı yaklaşımın arttığı da maalesef istatistiklere yansımıştır" diye konuştu.