Moskova’daki Rossiya Segodnya toplantı salonunda gerçekleşen “Türkiye: Cumhurbaşkanlığı Seçim sonuçları” adlı yuvarlak masa toplantısına; Rusya Bilimler Akademisi Doğu Enstitüsü Arap ve İslam Merkezi Baş Bilim Görevlisi Boris Dolgov, Rusya Bilimler Akademisi Doğu Enstitüsü Türkiye sektörü bilim görevlisi Amur Gadzhiyev, Rusya Dışişleri Bakanlığı Diplomatik Akademi Doğu Dilleri Bölüm Başkanı Aslambek Mozloyev, Rusya Dışişleri Bakanlığı Diplomatik Akademi Uluslararası İlişkiler Bölüm Doçenti Vladimir Avatko Rusya-Türkiye Kamu Forumu Genel Sekreteri Sergey Markov katıldı.

Toplantıda ilk sözü alan Rusya Bilimler Akademisi Doğu Enstitüsü Türkiye sektörü bilim görevlisi Amur Gadzhiyev, Recep Tayyip Erdoğan ve AKP’nin kendinden emin bir şekilde seçimleri kazandığını belirterek, şöyle konuştu:

"Bunun bölgedeki durumu nasıl etkileyeceğini hep beraber göreceğiz. Köklü değişiklikler yaşanacağını düşünmüyorum. Ankara henüz buna hazır değil. Bildiğimiz üzere, ABD Başkanı Donald Trump Erdoğan’ı aradı ve tebrik etti; ikili 11-12 Temmuz’da düzenlenecek NATO zirvesini görüşecek. Savunma ve askeri teknik alanda işbirliğinin güçlendirilmesi gerektiğine dikkat çekildi. Diğer taraftan basında çıkan haberlere göre, ABD Türkiye’nin S-400 füze kompleksi satın alması halinde yaptırım uygulayabileceğini ve bunun ilişkileri düzeltilemeyecek şekilde değiştireceğini bildirdi. Burada tehdit edilmesinden çok tehdidin karakteri önemli. Türkiye şu anda ABD için düşman adayı. ABD yaptırım kararı alırsa Türkiye en kısa sürede vereceği yanıtı düşünecektir. AB de Erdoğan’ı tebrik etti ve göç alanında finansal yardım sağlamaya devam edeceğini belirtti. AB Türkiye’yi hala aday olarak görüyor, fakat aynı zamanda Türkiye AB entegrasyon sürecinden uzaklaşıyor. Diğer taraftan AGİT de seçimlerle ilgili raporunu yayınladı ve adayların eşit koşullarda yarışmadığını ve seçmenlerin yeterli bilgiyi alamadıklarını belirtti. Türkiye şu anda muhalefette ciddi kriz yaşıyor. Muharrem İnce’yi öne sürüyorlar, o yaptıkları için oy almıyor, insanlar partiye oy veriyorlar. Akşener genç bir politikacı. Önce başka görevlerdeydi. Onun temsil ettiği parti olan İYİ parti iyilik ve insanlık Partisi’dir. Geçen sene kurulan bir parti. Diğer temsilcilerden Demirtaş’ın lider olması çok uzak bir hayaldi. Sonuçlara göre diğer temsilciler ise çok düşük oy aldılar. Erdoğan’ın kaybetmesi imkansızdı."

Rusya Dışişleri Bakanlığı Diplomatik Akademi Doğu Dilleri Bölüm Başkanı Aslambek Mozloyev de, "Erdoğan’ın kazanması diğer seçeneklere göre Rusya için olumlu oldu. Burada güven elementi büyük önem taşıyor. Güvensizlik ve birbirini anlamama uçak krizine neden olmuştu ve o zaman bu güvensizlik en üst seviyedeydi. Ama biz 7 ay gibi kısa bir aürede krizden ilişkileri düzeltmeye geçtik ve Suriye’de fikir ayrılıkları olsa bile işbirliği yapıyoruz" dedi.

Mozloyev, bir akedemisyen ve Türkolog olarak olayı filozifofik olarak değerlendirmek istediğini de belirterek, "Siyasi sistemin kökten ve niteliksel olarak değişmesi tarihten bildiğimiz gibi ekseriyetle sokağın aktif katılımı ile devrim aracılığı ile yapılmaktadır. Ben bir Türkolog olarak, Türkiye’de yapılan bu seçimlerin bir siyasi sistemden onur siyasi sisteme geçişi vurgulamak istiyorum. Bu ender yaşanan bir olaydır ve bu yüzden hem Türk siyasiler hem kamuoyunu hem halkı tebrik etmek istiyorum" diye ekledi.

Mozloyev, sonuçları bu şekilde tahmin edip etmediği sorusu üzerine ise şunları söyledi: "Adım adım yeni siyasi sistemin embriyonları 2002 yılından buyana hazırlanıyordu ve olgunlaştırılıyordu. Ve olgunlaştıktan sonra bu embrionlar nihayet bir bebeği dünyaya getirmiştir. Bu enteresan bir örnek. Bir hususta sonuçlar üzerinden bakınca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın aldığı oy ile temsil ettiği parti arasındaki oy farkı neredeyse on puanlık bir fark var ve dolayısı ile bu enteresandır. Düşündüren bir olaydır. Sanırım hem cumhurbaşkanı olarak hem de parti başkanı olarak Erdoğan’ın üzerinde durması gereken bir olaydır."

Rusya-Türkiye Kamu Forumu Genel Sekreteri Sergey Markov da yaptığı konuşmada, Erdoğan’ın politikasının Türkiye’nin çıkarlarını korumaya yönelik olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu: "Türkiye-Rusya çıkarlarında birçok ortak nokta var. Bunun başında Astana süreci ve savunma sektörü geliyor. Savunma sektöründe önemli adımlar atılıyor. Artı büyük ekonomik projeler gerçekleştiriliyor, buna Türk Akımı ve nükleer santral dahil. Bizim ilişkilerimiz bu yönde çok iyi ilerliyor. Türk halkını başarılı geçen seçimler nedeniyle kutlamak istiyorum. Adil ve ağır rekabet koşullarında geçti ve kesinlikle Türk halkının iradesini yansıtıyor. Erdoğan’ın galibiyetinin nedenlerinin başında ekonomideki başarı geliyor ve halk bu başarıdan ayrılmak istemiyor. İkincisi dış politika, Erdoğan Türkiye’nin çıkarlarını koruyor, ABD ve AB ile karşı karşıya gelmekten korkmuyor. Bana göre, Rusya için Erdoğan’ın kazanması olumlu olacak. Çünkü ilişkiler Erdoğan liderliği sürecinde ciddi anlamda gelişti."

Rusya Bilimler Akademisi Doğu Enstitüsü Arap ve İslam Merkezi Baş Bilim Görevlisi Boris Dolgov da, "Halklarımızın birbirini iyi anlaması için ilişkilerimizi geliştirmemiz gerek" dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü: "Rusya ve Türkiye’nin kendi çıkarları var, ama Rusya’nın çıkarlarının Türkiye’de dikkate alınması kendiliğinden gerçekleşmez. Bunun için diplomatik çalışmaların yapılması gerek. Türk halkını başarılı geçen seçimler nedeniyle tebrik etmek istiyorum. Adil ve ağır rekabet koşullarında geçti ve kesinlikle Türk halkının iradesini yansıtıyor. Türkiye’deki seçim neyi gösteriyor? Türk halkının büyük çoğunluğunun Erdoğan’ın hem dış hem de iç politikasının desteklediğini gösterdi. Erdoğan’ın karizmatik bir kişilik ve lidere sahip olduğunu söylemek zorundayız. Türk halkı onu çok destekliyor. Erdoğan’ın dış politikada çok sert ve kararlıdır ve yaptıklarını gerçekleştiren birisi. Türkiye kendi çıkarlarını her bölgede koruyan bir politika yürütüyor ve ABD ve Rusya dahil diğer partnerlerin çıkarlarını görmezden geliyor. Şu anda Türkiye kendi çıkarlarını Suriye’de de yürütüyor. Erdoğan Türkiye’nin ulusal güvenliğini düşünen kararlı bir lider. Türkiye bölgesel güç lideridir ve bundan daha fazlası. Erdoğan Türkiye’nin çıkarlarını Avrupa’da da ilerletiyor. Türkiye doğalgaz piyasasında da çok önemli bir oyuncu haline geliyor. Seçimler başka bir şeyi daha gösterdi; Erdoğan’ın muhalifi Muharrem İnce, yüzde 30 oy aldı ve bu ciddi bir pay. Erdoğan’ın politikasını kabul etmeyen ciddi kısım da var."