Neden personel bulamıyoruz?

Günümüzde birçok şirket vasıflı yahut vasıfsız işçi bulma konusunda büyük zorluklar yaşıyor. İronik bir şekilde, iş arayan sayısının bu kadar yüksek olduğu bir dönemde işverenlerin uygun adayları bulamaması ise ciddi bir paradoks.

Abone Ol

Radyo, gazete, internet gibi hemen her türlü mecrada çokça iş ilanları yer almasına rağmen bir türlü beklenen eşleşme sağlanamıyor. Bir tarafta ilanlar, diğer tarafta iş arayanlar…  Peki, neden iş bulamıyoruz? Diğer bir ifade ile; bu kadar iş arayan varken neden çalışan bulamıyoruz?

Her karmaşık konuda olduğu gibi bu konuda da tek bir sebepten bahsedemeyiz. Zira tek bir sebebi olsaydı ilgililer o sebebi ortadan kaldırır ve sorunu çözerlerdi. Birçok farklı nedenin bir araya geldiği hatta nedenler arası anlayış farklarının sınıfsal ve kuşaksal çatışmalara dönüştüğü günümüz çalışma ortamında çözülmeyi bekleyen fazlasıyla sorun var. Her başlığın ayrı bir makale hatta araştırma konusu olduğu bazı nedenleri yüzeysel de olsa irdeleyelim.

Yeteneklerin Uyumsuzluğu: İşverenlerin talepleri ile iş arayanların becerileri arasındaki uyumsuzluk önemli nedenlerden biri. İşverenlerin istekleri ve beklentileri ile iş arayanların sahip olduğu yetenekler eşleşmediğinde çalışan bulma süreci oldukça zorlaşıyor. Bu durum hızla değişen ve dönüşen çalışma dünyasının talep ettiği becerilerin iş arayanlar tarafından kazanılmamış olması veya belirli bir sektördeki çalışan arzının yetersiz olması gibi faktörlerden kaynaklanabileceği gibi işverenlerin abartılı beklentileri de buna sebebiyet verebiliyor.

 Demografik Değişimler: Nüfus yapısındaki temel eğilimler ve standart dışı değişimler çalışan arzını ciddi şekilde etkileyebiliyor. Örneğin bazı bölgelerde yaşlanan nüfus, doğum oranlarındaki düşüş veya göç gibi etkenler işverenlerin potansiyel iş gücü havuzunu sınırlayabiliyor. Bu demografik değişimler, yaşandığı bölgedeki çalışan arzını her alanda kısıtladığı gibi, özellikle bazı sektörlerde ve bazı niteliklerde çalışan bulma konusunda büyük sıkıntılar yaşanmasına neden oluyor.

Eğitim Sistemindeki Eksiklikler: Eğitim sistemimiz çalışma dünyasının ihtiyaçlarını karşılayabilecek donanıma sahip iş gücünü yetiştirmekte yetersiz. Mezun verilen bölümlerin çalışma hayatının beklentileriyle örtüşmediği yahut mezunların yeterli donanımda olmadığı aşikar. Atanamayan öğretmenler, ev gençleri (NEET) ve yeni mezunların beceri seviyeleri eğitim sistemimizin sağlıklı çalışmadığını göstermeye yeter. Gelişen teknolojiye ayak uydurabilen, yaratıcılığı ve yenilikçiliği teşvik eden bir eğitim sistemine sahip olmadığımız için işverenler ihtiyaç duydukları niteliklere sahip adaylar bulmakta, gençler ise iş dünyasına yeterli donanım ve özgüvenle girmekte zorlanıyorlar.

Rekabetçi İş Piyasası: Bazı sektörlerde çalışan talebi iş arayanların sayısından daha yüksek ve akıllı işverenler bunun farkındalar. Rekabetçi bir iş piyasasında işverenler yetenekli adayları çekmek için çaba sarf etmek zorunda kalırlar. Cazip maaş paketleri, yan haklar ve kariyer fırsatları sunarak çalışan bulma konusunda rekabet avantajı elde etmeye çalışmayan işverenler bu rekabetin kaybeden tarafında yer alırlar ve görece zayıf ekiplerle yollarına devam etmek zorunda kalırlar.

İşveren Markası ve İş Yerindeki İmaj: İşveren markası ve iş yerindeki imaj nitelikli adayları çekme ve elde tutma konusunda önemli bir rol oynar. İşverenler iyi bir itibar ve pozitif çalışma ortamı sağlama konusunda ne kadar yol alabilirlerse çalışan bulma konusunda da o oranda avantaj sağlayabilirler. Kötü bir itibar, çalışan memnuniyetsizliği veya olumsuz bir iş yeri kültürü ise nitelikli adayların şirketten uzak durmasına neden olur.

Uyumlu Çalışma Koşulları: Çalışma koşulları adayların bir şirketi tercih etmelerindeki en önemli etkenlerden biridir. Esnek çalışma saatleri, uzaktan çalışma imkanı ve kariyer gelişimi fırsatları gibi uyumlu çalışma koşulları sunan şirketler, çalışan bulma konusunda ciddi avantaj sağlar. Bu nedenle işverenlerin çalışma koşullarını iyileştirmesi ve işçilerin beklentilerine cevap vermesi oldukça önemlidir.

Sonuç olarak çalışan bulma zorluğu birçok farklı faktörün birleşimiyle ortaya çıksa da öne çıkan sebepler gayet belirgin. İşverenlerin bu sorunları aşmak için stratejik işe alım yöntemleri, işveren markası oluşturma ve çalışma koşullarını iyileştirme gibi adımlar atması oldukça önemli ve gerekli. Çalışma dünyasının değişerek dönüştüğü bu çağda, iğneyi kendine batırarak geliştirmesi gereken yönleri fark edemeyen işverenlerin, erişemedikleri kaliteli iş gücüne hayıflanarak eksik kadrolarla süreç yönetmeye çalışmaları kaçınılmaz. Bilgi ve hız çağında, bu eksik tayfa ile okyanusun aşılamayacağı da malum. Armut pişmiyor, ağza düşmüyor… Eleştirmek yerine anlamak ve beklentilerle uyumlu bir çalışma ortamı inşa etmek işverenlere düşüyor.