Motor ruhu, deri tutkusu

BTS üyesi Güney Koreli Şarkıcı Jungkook (Jeon Jung-kook,) Calvin Klein’in son kampanyasında markanın asi ve şehirli enerjisini yeniden tanımlıyor.

Abone Ol

Siyah deri ceketler, yıpranmış denim pantolonlar ve keskin hatlı siluetler, klasik Amerikan tarzını günümüzün sokak kültürüyle buluşturuyor. Kampanya, güçlü duruşuyla özgüven ve özgürlük temasını öne çıkarıyor.

Çekimlerde Jungkook, piercing’leri, dövmeleri ve doğal enerjisiyle Calvin Klein’in ikonik cinsellik ve sadelik çizgisini yeniden canlandırıyor. Işık, deri ve beden arasındaki kontrast, markanın minimal estetiğini modern bir güç gösterisine dönüştürüyor.

Bu iş birliği, Calvin Klein’in genç kuşağa seslenme stratejisinin bir parçası. Jungkook’un küresel etkisiyle marka, klasik imajını taze bir enerjiyle yeniden yorumluyor ve 90’lardan bugüne taşınan cool kimliğini çağdaş bir sahneye çıkarıyor.

Marc Jacobs’un dünyası perdede

Ünlü yönetmen Sofia Coppola, yakın dostu Moda Tasarımcısı Marc Jacobs’un hayatına ve yaratım sürecine odaklanan yeni bir belgesel hazırladı. Film, Jacobs’un koleksiyonlarını oluştururken geçtiği zihinsel süreçleri, ilham kaynaklarını ve yıllar içindeki dönüşümünü yalın ama büyüleyici bir dille anlatıyor.

Coppola, kamerasını defilelerden atölyelere, sessiz anlardan parlak podyumlara uzanan bir yolculuğa çeviriyor. Belgeselde, moda ile sanat arasındaki sınırın nasıl silindiği, Jacobs’un kişisel dünyasıyla iç içe geçiyor.

Bu çalışma, moda tarihinde nadir görülen bir dostluk portresi niteliğinde. Coppola’nın sade, melankolik sinema diliyle Jacobs’un teatral moda dili buluşuyor; ortaya hem estetik hem duygusal bir hikâye çıkıyor.

Feminenliğe yeni sahne

Miu Miu markasının son defilesinde önlük, yalnızca bir aksesuar değil, bir anlatım aracı olarak karşımıza çıktı. Klasik ev giyimi sembolü, bu kez parlak kumaşlarla, kristal işlemelerle ve güçlü kesimlerle sahnede yer aldı. Koleksiyon, ev içi emeğin estetik gücünü moda diline dönüştürüyor.

Prada ve Miu Miu markaların en yetkin ismi Miuccia Prada’nın bu yaklaşımı, geleneksel kadınlık rollerine meydan okuyan bir ifade taşıyor. Önlükler, hizmetin değil, özgüvenin simgesi haline geliyor. Yumuşak renk paletleriyle sert formların birleşimi, hem geçmişe hem geleceğe selam veriyor.

Bu defile, feminen zarafeti yeniden tanımlıyor. Miu Miu, evin sınırlarından taşan bir kadın kimliği çiziyor; güç, duygu ve zarafet aynı çizgide buluşuyor.

Preppy artık Parisli

Celine markasının yeni kreatif direktörü Michael Rider, klasik preppy tarzını Paris’in özgün zarafetiyle birleştiriyor. Koleksiyonda lacivert blazer’lar, ince pileli etekler, ipek fularlar ve sade beyaz gömlekler dikkat çekiyor. Bu çizgi, zarif bir disiplini genç bir enerjiyle harmanlıyor.

Defilede görülen geniş paçalı pantolonlar, dar blazer’lar ve rahat formda gömlekler, geçmişin üniversite stilini çağdaş bir bakışla yeniden kuruyor. Rider, markanın minimal ruhunu korurken onu daha sıcak, daha gündelik bir hale getiriyor.

Celine’in yeni dönemi, klasik kodlardan doğan bir modernlik duygusu taşıyor. Bu koleksiyon, preppy şıklığı sadece giyim tarzı değil, bir yaşam tavrı olarak yeniden tanımlıyor.