Mehmetçik Rakka'ya Gitmeden Önce

Abone Ol


Musul'da Barzani'ye bağlı Peşmerge güçleri ile Bağdat ve İran'a bağlı Şii milisler IŞİD'i Rakka'ya doğru sürüyor.

Dünya, Rakka'daki büyük savaşa hazırlanıyor. Kabaca yapılmak istenen havadan, karadan IŞİD'i vurarak imha etmek. Başka da bir seçenek yok. Aylarca, belki yıllarca sürecek bir savaş bu. ABD, Rusya, İngiltere gibi "müttefik"lerin havadan katılacağı, bölge ülkelerinin de "karadan" girip "göğüs göğüse" IŞİD'le savaşacağı bir dönem yani...

* * *

Türkiye'nin bu savaşın neresinde ne kadar yer alacağı henüz net değil. Önce İngiltere Başbakanı Theresa May geldi Ankara'ya, ardından Almanya Başbakanı Angela Merkel. Her ne kadar İngiltere ile "savunma sanayi yatırımları", Almanya'yla ise "mülteci sorunu ve geri kabul anlaşması" konuşulmuş gibi gözükse de, gelenler Türkiye'nin bundan sonrası için nabzını yokladığı kesin. İngiltere Başbakanı Theresa May'in, Türkiye'ye ABD Başkanı Trump'un yönlendirmesiyle geldiği de dillendiriliyor uluslararası gözlemciler tarafından. Merkel ise, İngiltere'nin "Brexsit" ile terk ettiği Avrupa Birliği cephesine dair hesaplarıyla ilgili olarak Ankara'daydı.

Ardından Trump-Erdoğan telefon görüşmesi gerçekleşti ve "telediplomasi" ile çizilen çerçevenin ayrıntılarını görüşmek için CIA Başkanı Mike Pompeo koştu Ankara'ya. "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ı haftalık kabulüne CIA Başkanı Pompeo da katıldı"nın dışında bir ayrıntı doğal olarak çıkmadı bu ziyaretten.

Bir gün sonra İngiltere Genelkurmay Başkanı Orgeneral Stuart William Peach, Ankara'ya geldi ve Genelkurmay Başkanlığı'nı ziyaret etti.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, iki günlük temaslar için hafta sonunu Ankara'da geçirdi.

* * *

Ankara yoğun bir trafik yaşıyor. Batı'nın tek gündemi var: IŞİD'le yapılacak büyük savaş... Türkiye'nin gündeminde küçük bir yer işgal ediyor şimdilik bu konu. Ana gündem Anayasa referandumu ve bağlantılı konular ile ekonomi... Rakka operasyonu ise her ikisini de etkileyecek kadar tarihi bir konu aslında.

Türkiye'nin önünde, operasyonun "kara gücü" olma seçeneceği net bir şekilde duruyor. Musul üzerinden Barzani-Bağdat ve İran'a bağlı Şii milisler ilerlerken Rakka'ya, diğer cephenin de Türkiye üzerinden açılması hedefleniyor oyun kurucular tarafından.

Bu öneriye "hayır" demiyoruz, çünkü tamamen denklem dışında kalmak var. Hem de 4 milyona yakın mülteciyle başbaşa...

"Hayır" dediğimiz, Suriye PKK'sı ile birlikte operasyona katılma teklifi. Bunda da yerden göğe kadar haklıyız. Ama gel gör ki, ABD de, Rusya da "gerilla" olarak görüyor artık Suriye PKK'sını... Gerillayı da "düzenli orduya" dönüştürüyor ABD birkaç yıldır. Tanklardan sonra, karadan karaya, karadan havaya ateşlenen güdümlü füzeleri ve bu füzeleri kullanabilen "eğitilmiş" özel birlikleri var artık PKK'nın.

* * *

IŞİD, Rakka'yı yıllardır elinde tutuyor. "Bize zarar vermezler" dediğimiz halde Musul'daki konsolosluğumuzu işgal ettikten sonra hızla bölgede ilerleyen örgüt, geniş bir alan elde etmişti. Hem Musul, hem de Rakka "petrol yatağı" şehirler. İngiliz ve Fransızların 1. Dünya Savaşı'nda bölüştüğü bir coğrafya.

IŞİD'in, yıllardır süren savaşı finanse ettiği tek kaynak da bu petrol kuyuları. Örgütün İslâm'la hiç bağdaşmayan ama "Allahüekber" diyerek gerçekleştirdiği vahşi infazları, Palmira antik kentini yerle bir edişini, kadınları kırbaçla, recmle cezalandırdığı görüntüleri vs. sürekli olarak gündemde tuttular. Ama, Musul ve Rakka'daki petrol hiç dünyanın gündemine gelmedi.

ABD'nin, daha Suriye karıştırılmadan önce Irak'ın petrol kenti Um Kasr'daki "Camp Bucca" hapishanesinde tutuklu iken, hapishane kapatıldığı için serbest bırakılan "çakma halife" El Bağdadi'nin örgütü, bugüne kadar petrol gelirleri sayesinde sürdürebildi savaşı. Musul ve Rakka petrollerinden "Alamut Kalesi" gibi yönettiği İslam Devleti (!) topraklarını yönetmek için bütçe oluşturdu, binlerce yabancı savaşçı için cazibe merkezi haline getirdi ve hepsine avuç avuç dolar dağıttı.

Peki, buralarda üretilen petrol, kim tarafından, nerelere, nasıl taşındı ve kim satın aldı? Denize açılan sınırı olmayan, karadan her yönden kuşatılmış IŞİD, petrol ticaretini nasıl sürdürdü?

Bu soruya cevap bulunup, örgütün petrol geliri engellendiği zaman zaten ortada IŞİD diye birşey kalmaz. Parasız örgüt silah alamaz ve hatta yaşayamaz...

Mehmetçik'e "İlk hedefiniz Rakka, ileri" diye emir vermeden önce bu soruyu, önüne tek seçenek konulan Türkiye'nin gündeme getirip yüksek sesle sorması ne kadar isabetli olur değil mi?