Bioenerji Uzmanı Gizem Binici, Uzakdoğu felsefesi ile de yakından ilgileniyor. Bioenerji Uzmanlığı'nı üç yıldır sürdüren Binici, sadece belli çevrelerde bilinen meditasyonun, insanın kendisini keşfe çıkardığını söylüyor

Kadın Kadına köşemin bu haftaki konuğu Bioenerji Uzmanı Gizem Binici. Eğitim koçluğu görevinde de bulunan Binici, bir dönem Edebiyat Öğretmenliği de yapmış. Şimdi ise, Beylikdüzü'nde açmış olduğu ofisinde danışanlarına hizmet veren Binici, hayatta her şeyin bir enerjisi olduğunu söylüyor. Lisansını Yeditepe Üniversitesi Edebiyat Bölümü'nde, yüksek lisansını da Eğitim Yönetimi ve Denetimi üzerine yapan Binici, Uzakdoğu felsefesi ile de yakından ilgileniyor. Türkiye'de yeni yeni duyulmaya başlanan bir alan olan Bioenerji Uzmanlığı'nda üç yıldır hizmet veren Binici, "Meditasyon sayesinde kendimi keşfe çıktım" diyor. 

- Eğitimcilikten Bioenerji Uzmanı olmaya uzanan hikayenizi bizlerle paylaşır mısınız?

"Kendimde çocukluğumdan beri var olduğunu hissettiğim bu enerjiyi kullanmaya karar verdim ve ne yapabileceğim üzerine bir arayışa girdim. Hayatın sıkıntılarından, kronik yorgunluklarından kaçmak, stresten kurtulmak için ne yapabilirim diye düşünürken yoga derslerine gitmeye başladım. İlk gittiğimde boyun ağrılarım neredeyse kayboldu,  önce psikolojik olduğunu düşündüm. Bir günde bu kadar hızlı bir şekilde iyileşebileceğimi tahmin etmiyordum. Bir duruş, bir pozisyon insana nasıl iyi gelir diye sebebini araştırmaya başladım. İşin psikolojik boyutuna inince orada karşıma meditasyon çıktı. Bunlar Uzakdoğu kökenli sağlıklı sporlar, hepsinin enerjisel bi boyutu var. Ben de hep hissettiğim enerjisel boyutu yeniden keşfettim ve bu enerjimi nasıl kullanacağım üzerine kafa yormaya başladım. Ellerimden gelen bu enerjiyi nasıl olumlu yönde kullanırım diye çok düşündüm."

YAŞAM ENERJİSİNİN ŞİFA BULMUŞ HALİ BİOENERJİ

- Yani, ellerinizden gelen bir şifa var öyle mi?

- "Evet. Yoga ve meditasyon sayesinde kendimi keşfe çıktım ve geldiğim son noktada her şeyin enerjisel bir boyutu olduğunu keşfettim. Kişi kendine yönelmeden içinde var olan enerjiyi kullanamıyor. Bilinçli olduğun ve insanlara fayda sağladığın sürece var olan bu enerji sana da zarar vermiyor. İşte biz buna bioenerji diyoruz. Tanım olarak konuşursak, yaşam enerjisinin insanlara şifa için aktarılmış şekli olduğunu söyleyebiliriz. Bu kozmik bir güç ve ben enerji aktaranım aslında. Enerji benden gelmiyor. Enerji kaynağımız evren ben sadece aktarıcıyım. Bu enerjilerin bir yük değil, senin karşı tarafa vermen gereken bir şey olduğunu ise zamanla fark ediyorsun. Taşıyıcı olunca sana zarar verebiliyor ama aktarıcı olacak kadar kendini yenilediğinde, o zaman her şey yolunda gidiyor."

- Uzakdoğu'ya da ilginiz var o zaman...

"Elbette. Çocukluk dönemlerimden itibaren Uzakdoğu'ya ilgim var, onun felsefesine hakimim. Uzakdoğu felsefesi insana saygı ve sevgi temelli bir anlayışa sahip."

- Herkeste enerji var mı peki?

Aslında her insanda enerji var ama onu nasıl kullandığını bilmesi gerekiyor. Aksi halde bu kişide baş ağrısı ya da çeşitli hastalıklara yol açabilir."

7 ANA ÇAKRAMIZ VAR 

- Her kişide var olan 7 ana çakra nerelerde bulunuyor?

"Kafamızın üstünde bulunan taç çakrası, alnımızda bulunan 3. göz çakrası, boğaz çakrası, kalp çakrası, midemizde bulunan solar plexus çakrası, sakral çakra ve kök çakra olmak üzere toplam 7 çakramız bulunuyor."

- Sizin tüm çakralarınız açık mı peki?

"Çakraların açık ya da kapalı olmasından çok düzenli çalışması önemli. Burada açıklık kapalılık durumu yok. Sonsuz bir enerjiyi çalıştırabilmek önemli. Bioenerji blgisine sahip olan kişiler kapanan çakralarını yeniden çalıştırabiliyor."

- Bir seansınız nasıl geçiyor, neler yapıyorsunuz?

"Danışanım geldiği zaman ben onun aurasında bir çatlaklık varsa, bunu fark edebiliyorum. Teyit etmek amaçlı kişiye sorular soruyorum. Eğer bir çakra çalışmıyorsa, diğerleri de düzgün çalışmıyor demek oluyor. Psikolojik duygularımız fiziksel duygularımıza da yansıyor. Aslında, bunlar bir bütün. Kişinin sıkıntısını anlayabiliyorum. Örneğin, boğaz çakrasındaki enerji alanında bir çatlak varsa bu kişi kendini ifade etmekte zorluklar çekiyor olabilir. Söylemek istediklerini söyleyemiyor olabilir. Bu tarz sıkıntılar kişinin boğazındaki çakraya vurur ve orada çatlaklar oluşturur. Seansın psikolojik boyutuna da bakacak olursak, kişinin bu sorunun kendisini nasıl etkilediğini fark etmesini sağlıyorum. Bak bu olanlar sana yansıyor. Öncelikle hastalıklarımızın kökeninin psikolojik olduğunu kabul etmemiz lazım. Onun farkına varıp kendini düzeltmeye karar vermekle danışan ilk adımını atmış oluyor. Kendine ilk iyiliği kabul ederek yapmış oluyor ve süreç bu şekilde ilerliyor."

YÜKSEK BİNALAR OLUMSUZ ETKİLİYOR 

- Yaşadığımız çağ bedenimizi nasıl etkiliyor? 

"Günümüzde enerjinin akışını etkileyecek çok fazla yüksek binalar yapıldı. Enerjinin temelinde sevgi ve paylaşım yatar. Paylaşım kısıtlandıkça, enerji alanımız sıkılaşıyor. Kişilerdeki depresyonun, kaygıların, strestin temel sebebi bu. Paylaşamamanın verdiği enerji sıkışıklığı. Aslında olaylara enerji boyutundan baktığımızda her şey bizlere daha çözülebilir geliyor."

- Suistimallere açık bir alanda hizmet veriyorsunuz. Bu konuda vatandaşlara tavsiyeleriniz var mı?

"Bu sektörde dolandırıcı olduğunu düşündüğüm bazı insanlar ile karşılaştım. Fakat insanların aurasını görebilmek beni her zaman kötülüklerden korudu."

- Bioenerji alanına alternatif tıp diyebilir miyiz peki?

"Alternatif tıp diyemeyiz bu çok iddialı olur. Benim bilime saygım var. Ben buna enerji tıbbı diyorum. Çakralara uygulanınca rahatlattığına dair bilimsel ölçümler yapılıyor, bunları ölçen aletler var: Kişiye enerji yüklemesinden önce ve sonra çeşitli testler yapılıyor. Parlaklık alanına göre, kişiye tavsiyeler veriliyor. Bioenerjistler bu sorunları çıplak gözle görebiliyor."

- Bir seans ne kadar sürüyor ve kişinin toplam kaç seans alması gerekiyor?

- "Seanslar bir saat sürüyor. Danışanlarıma en az  4 en fazla da 12 seans tavsiye ediyorum."

- Bioenerji uzmanlığı için, bir nevi psikolog ifadesini kullanmamız doğru olur mu?

"Hayır, diyemeyiz. İki alan birbirinden farklı. Benim psikolojik danışmanlık bilgim de olduğu için ben kişinin ihtiyacı varsa, onu mutlaka o alana yönlendiriyorum. Kişiye senin enerji dengesizliği ile ilgili bir durumun yok, senin psikoloğa gitmen lazım diyorum."

- Önümüzdeki süreçte hedefleriniz neler?

"Hedef, benim için geldiğim noktadır ve ben akışına bırakmayı seviyorum. Eğer bir hedef varsa, akış beni oraya yönlendirecektir."

KADINLARA BİR KIVILCIM YETER

- Ülkemizde kadına yönelik şiddete dair neler söylemek istersiniz?

"Şiddetin temelinde ülkemizde bazı şeylerin hala rahatça konuşulamaması, şiddet uygulayan erkeklerin öz farkındalıklarının düşük seviyede olması yatıyor. Enerjisi biriken insan, kendini deşarj edemediği ve çakraları düzgün çalışmadığı için bir yerde patlama gereği duyuyor. Şiddetin enerjisel anlamda temelinde bu yatıyor. Diğer bir çözüm yolu ise eğitim. Eğitim ile bugün konuştuğumuz pek çok sorunu aşabileceğimize inanıyorum. Kadın olmak evet zor ancak kadınlar için asla imkansız diye bir durum yok. Kadınları aydınlatmaya bir kıvılcım yeter."