Kelimelerin gücü tabirini hepimiz bir yerlerde okuyoruz, duyuyoruz. Eğer böyle bir şeye inanıyorsak Mantralar tam da bize göre…

Mantra Sanskritçe “düşünce aracı” anlamına gelmektedir. Etimolojik olarak baktığımızda zihnin bir aracı olarak da geçmektedir. Mantraların ne zaman ortaya çıktığı hâlâ bilinmemekle beraber, milattan önceki yıllara dayandığı, hatta dilden daha eski olduğu görüşü bugün Hinduizm, Jainizm, Budizm vb. gibi dinlerde yaygındır.

Çakralardan bahsederken bir enerjinin varlığından bahsetmiştik. Evrende bulunan enerjiyi titreşim olarak düşünürsek konuştuğumuzda ağzımızdan dökülen sözcüklerin de bir titreşimi bulunuyor diyebiliriz. Mantraları ise insan bedenindeki farklı bölgeleri titreştiren kelimeler olarak tanımlıyoruz. Mantra felsefesi evrendeki her şeyin enerji olduğu, ve her enerjinin bir titreşimi (frekans da diyebiliriz) olduğu felsefesine dayanmaktadır. Tıpkı çakra ve Aura kavramlarında olduğu gibi...Sanskritçe olan bu kelimelerin bir büyüsü, tınısı olduğuna, meditasyon ve yoga esnasında kullanmanın süptil bedene etkisine inananlar bugün azımsanamayacak kadar fazla.

Farklı bir açıdan bakacak olursak, bilinçaltı telkinleri günümüzde sıkça kullanılan yaygın bir kavram. Aslında Mantra ne kadar spiritüel bir kavrammış gibi gelse de telkin kabul edilebilir nitelikte. Zihne kabul ettirmek istediğimiz kelimeleri sık sık tekrarlamak gayesinde olan iki kavramdan bahsediyoruz sonuçta…

Gelelim meditasyona etkisine… Meditasyon esnasında Mantra kullanımı tıpkı nefese odaklanmak gibi meditasyonu derinleştiriyor, daha iyi odaklanmamızı sağlıyor. Sizlere müzik ile yapılan tekniklerden bahsetmiştim. Notaların titreşimini kalbinizde hissetmeniz için çeşitli teknikler önermiştim. Tüm duyularımızla müzik dinlemeyi ve tüm duyularımızla titreşimi kalbimize ulaştırmayı orada çözüldüğünü hissetmeyi birçoğumuz öğrendik sanıyorum. Gelelim sihirli sözcüklerimiz olan mantralara…

Shiva, “ Aum gibi bir sesi yavaşça, monoton bir sesle söyle. Ses mükemmelleştikçe sen de mükemmelleşeceksin.” der.  Aum (Om) günümüzde en çok kullanılan en temel mantradır. Sadece bir ses değildir aynı zamanda güçlü bir semboldür de. Aum mantrası temel Mantra kabul edilir ve diğer mantraların bu mantradan doğduğuna inanılır. Evrenin en temel sesi olarak kabul edilen bu mantranın sembolik olarak 3 özelliği içerdiğine inanılır. Yaratma, koruma ve kurtuluş...Tıpkı fiziğin elektron, proton ve nötron temeldir dediği gibi.

Aum dört heceden oluşur. A, U, M ve sessiz dediğimiz hece. A sesini göğsümüzün ve solar pleksus çakramızın titreşmesi için boğaz arkasından başlatır ve uzatarak söyleriz. U hecesini oo diye boğazımın titreşmesi için üst damağımızdan başlayarak telaffuz ederiz. M hecesini ise ön dişlerimize dokunacak gibi uzunca mmmm diye telaffuz ederiz. Son hece ise sessizliktir. Sessizliğinizin m ile birleşimi…..

Mantralar tekrar esasına dayanır ve tekrar ettikçe titreşiminiz, frekansınız değişir. Monoton tekrarladığımız mantralarla bir nevi kendimizi akort ederiz. Mantralar kalbimize ulaştıkça orada çözülürler. Kalbinize vermek istediğiniz  mesajı iletmenin en naif yoludur bu…

Bu hafta aklınıza geldikçe Aum mantrasını tekrarlamanızı istiyorum. Başlangıçta yüksek sesle, uyum sağladığınızı hissettiğiniz anda ise daha alçak sesle tekrarlamanızı ve ahenge uyum sağlamanızı tavsiye ediyorum. Sesin tüm bedeninize, her hücrenize yayıldığını hissederek tekrarlayın. Bedeninize ihtiyacı olan ahengi, dinginliği, kalbinize ise istediğini verdiğini hissedin. “Mantra ancak kalbinize ulaştığında tamamlanır” demişler bunu aklınızdan çıkarmayın.

Bu haftalık benden bu kadar...

Yazımı Osho’dan bir alıntıyla bitirmek istiyorum;

“Eğer sesi sessizliğe girmek için bir teknik olarak kullanabilirsen meditasyona girersin. Eğer bir kelimeyi, kelimelerin ötesine geçmek için kullanıyorsan meditasyonun içine doğru hareket edersin.”

Umarım ses, sesliliğin veya sessizliğin içinde çözülürken, siz de tam farkındalığın içinde çözülürsünüz.