Bu ne? Günce değil bu. Anlatı da. Şiir, zaten… Burada okura hitap edilir ve yazı dediğinin bir türü olur. Yazdıkların bir türe ait değiller ama canlılar. İnsanın yakasına kan çanağı gözlerle yapışıyorlar. Barış sanki gözlerimin içine bakıyor. Ne istiyor bu herif? Kendi de bilmediğinden gülüveriyoruz karşılıklı. Barış gülmek istiyor.

(Alsem Roidi)

Kitaptan bir bölüm

mi frida

sonra. sonra dolaplara çarpa çarpa koşuyorum. Sonra rüyalardan başka anlatacak bişeyim kalmıyor. sonra terli, nemli, uzun, upuzun çarşaflar altından kurtuluyorum. sonra. sonra sen gelmiyorsun. gelme. demek böyle geliyor dünyanın sonu. filler. mücevher kaplı filler. dolaplardan çıkıyor. çıkıyorlar değil. çıkıyor. Filler çıkıyor. peşinden gidiyoruz. fillerin peşinden. Duvarlar sallanıyor. çatlıyor, kopuyor, düşüyor. dolaplardan filler çıkıyor. dünyanın bütün dolaplarından mücevher kaplı filler çıkıyor. bütün dünya dolaplara koşuyor. dünyanın bütün duvarları yıkılıyor. sonra. Sonra dolaplara çarpa çarpa koşuyorum. anlatacak neyim varsa dolabımda bırakıp. Seni buluyorum sonunda. Dünyanın en güzel kıyameti kopuyor. son.

Barış Özgür’ün anlatımından biyografisi ve kitabın doğuşu

1984, Adana doğumluyum. 11 yaşımda, yatılı olarak okumak üzere Galatasaray Lisesi’ne gidene kadar da Adana’da büyüdüm. Liseden sonra 4. sınıfın sonunda terk ettiğim Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ne devam ettim. 2 yılımı İstanbul’da bağımsız olarak teknik tercümanlık yaparak geçirdikten sonra Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne geçiş yaparak Adana’ya döndüm ve eğitimimi tamamladım. Devlet hizmet yükümlüsü olarak Zonguldak’ın Devrek İlçesi’nde bir yıl çeşitli görevlerde bulunduktan sonra Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde uzmanlık eğitimi almak için hak kazanarak tekrar İstanbul’a döndüm. Sonrasında devlet hizmet yükümlülüğümü 2 yıl Hakkari’de uzman tabip olarak görev yaparak ikinci kez tamamladım ve istifa ederek halen yaşadığım İstanbul’a döndüm. Lise yıllarımın sonunda şiir yayımlamaya başladım ve Cerrahpaşa’da da çeşitli dergilerde şiirlerim ve yazılarım yayımlanmaya devam etti. Cerrahpaşa’yı terk edip ikinci kez İstanbul’a gidene kadar da hiçbir şey yayımlatmadım. “Adam Haklı Beyler”, bu ara verdiğim dönemin ortalarında açtığım bir blog sitesinin adıdır. Yukarıda italik olarak yazılan yerlerde bahsi geçen dönemler boyunca da şimdi matbu bir hasıla halen gelen yazılarımı düzensiz aralıklarla aynı siteye yüklemeye devam ettim. İki sene önce de siteyi kapatmak üzere yazıları yedeklerken yaptığım elemeyle kitap şimdiki hâlini almış oldu.