Afrin operasyonu başladı. ABD, "sınır birliği kurmayacağız" açıklaması yaptı ama ne kadar ciddiye alınabilir bilinmez. Daha önce Türkiye'ye verdiği hiç bir sözü tutmayan ABD'nin, bölgedeki stratejik varlığını güçlendirmeye dönük Pentagon planlarını askıya alacağına inanmak, "kandırılmaya" gönüllü olmaktan ibaret olur.

Afrin, PKK'nın Suriye kolunun alan hakimiyeti kurduğu bir yer. Hatay'ın hemen yanı başında. Fırat Kalkanı ile oluşturulan bölge sayesinde Kobani-Rojava hattıyla birleşememiş bir şehir. ABD için öncelik, Afrin'in PKK'nın elinde kalması değil, örgütün Kobani'den Rakka'ya kadar olan alanda kalıcı olması. Petrol yatakları ve nakil hatları yani... Türkiye, Afrin'de haklı ama gecikmiş bir müdahaleyi başlattı.

Suriye'de çok kirli bir savaş yürüyor. Bölgeyle ilgilenen bütün ülkelerin "vekili" örgütler bir yanda, Moskova-Tahran-Şam diğer yanda. Artık bölgedeki örgütlerin, "anti emperyalist" olmadığını net bir şekilde biliyoruz. ABD ile iş tutmaktan, emperyalizmin Ortadoğu politikasına hizmet etmekten öte bir sonuç elde edemediklerini de... "Cihadist görünen" tanımını özellikle kullanıyorum. Çünkü yaptıkları savaşın ne bölge halkına getirisi var, ne de İslâm dünyasına. "İngiliz kurgusu İslâm"ın cihad anlayışıyla, bölgeyi "küresel çete"ye altın tepside sunuyorlar. ABD'nin yörüngesine girmeyen diktatörlerin saltanatı son bulsa da, ülkeleri paramparça şu anda. Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt, Ürdün ve Mısır'da ise "saltanat" düzeni sürüyor. 

* * *

Bu kirli savaşta Türkiye, en ağır bedeli ödeyen ama karşılığında bir yığın sıkıntıyla kalan tek ülke. Savaş öncesinde, Fırat'ın kıyısında yani Münbiç'te Süleyman Şah Türbesi sayesinde bayrağını dalgalandırabiliyor, egemenlik hakkını koruyabiliyordu. Şimdi aynı tabloya dönebilmek için hem Şam yönetimiyle uzlaşmamız gerekiyor, hem de oradan PKK'nın Suriye kolunu söküp atmamız... Bunu elbette ÖSO çatısı altında topladığımız "ılımlı muhalif" olarak tanımlananlarla birlikte yapmaya da mecburuz. 

Biz "ılımlı muhalifler" diyoruz ama, bölgede "belirleyici" konumdaki ABD ve Rusya aynı gözle bakmıyor oradaki gruplara. ABD, Obama döneminin sonlarında silah ve mühimmat yardımını kesmişti bu gruplara. Trump ise resmen tavır aldı ve "ılımlı muhalif" değil, "terörist" olduğunu ilan etti oradaki grupların.

Rusya zaten Şam güçleriyle savaşan tüm grupları "terörist" görüyor. İran da...

TSK'nın ÖSO'yla birlikte yapacağı Afrin operasyonuna bu yüzden temkinli yaklaşıyor Rusya. ÖSO bir "ittifak". Tıpkı PKK merkezli Suriye Demokratik Güçleri (SDG) gibi içinde değişik bileşenleri barındırıyor. SDG, Pentagon öncülüğünde dizayn edildiği için, PKK'nın etrafına monde edilmiş Araplar "yancı" olmaktan öte gidemiyor.

"Muhalifler" denilen cephede ise bağımsız hareket eden gruplar var. Bunların büyük bölümü de El Kaide'nin değişik versiyonları.

* * * 

Rusya, Afrin operasyonundan önce bu El Kaide unsurlarının temizlenmesini istiyor Türkiye'den. Hem de "imha" sözcüğünü kullanarak. Rus üslerinin vurulduğu dönemde, İdlib'e yapılan bombardımandan sonra Türkiye Rus ve İran büyükelçileri Dışişleri'ne çağırmıştı. İzvestiya gazetesine konuşan Rusya Dışişleri Bakanlığı'ndan 3 kaynak, Fetih el Şam'ın akıbeti gibi hassas konularda taviz vermeyeceklerini söyledi. Bunlardan biri, "Astana işbirliği sürmeli. Ancak Fetih el Şam'ın imha edilmesini öngörüyoruz ve biz bundan vazgeçmeyeceğiz" dedi.

Fetih el Şam, El Nusra'nın CIA ve MI6 tarafından kurulan diğer "tekfirci" gruplarla birleşmesi sonucu oluşturulmuş bir örgüt. 

Rus üslerine insansız hava araçları (İHA) ile saldıranlar da Fetih el Şam'la ittifak halindeki gruplardı. Bu grupları imha eden Rus yetkililer basına İHA'larla ilgili şu bilgileri vermişti: "Yerel olanaklarla böylesi İHA'ları üretmek imkansızdır, ithal edildiler. Bunları kullanmak için özel eğitim gerekir. Ya verenler sahaya gelip eğitti, ya da cihatçılar eğitim almak için yurtdışına gittiler. İHA'lardaki el yapımı bombalar Kuaterner Nitrat ve metal bilyeler kullanılarak yapılmış. Bu tür patlayıcılar bölgede üretilemez. Aralarında Ukrayna'nın da bulunduğu birçok devlet üretiyor. İnsansız hava araçlarının kontrol programlarının koordinat hassasiyeti açık kaynaklardan elde edilebileceklerden çok daha yüksek nitelikte. Bu da saldırı sırasında hava ya da uydu istihbaratından yararlandıklarını gösteriyor."

* * *

ABD, İngiltere ve Fransa, Ortadoğu savaşını yürütmek için çok sayıda terörist grup oluşturdu. Coğrafi konumu itibariyle koalisyon güçleri içinde yer aldığımız dönemde Türkiye toprakları, lojistik alanda kullanıldı. Rusya'nın da "terörist" saydığı örgütlerin hemen hemen hepsinde CIA, MI6 gibi örgütlerin parmak izleri var. İdlib'e sıkışmış olanlar dahil. Türkiye, İdlib'den ve Cerablus-El Bab üzerinden ÖSO çatısı altında toplanan gruplarla yapacak Afrin operasyonunu. Afrin'i PKK'dan kurtarıp, Suriye halkına açalım evet... Ama, o bölgede yaşayacak sivil halkı da "tekfirci" kafa kesicilerin insafına terk etmeyecek bir formül üretmeliyiz sonrası için.

Bu örgütlerin ve kullandığı silahların üzerinde CIA ve Pentagon'un parmak izleri silinmemeli. Silinirse, "suç sicili" ihalesinin kime kalacağı belli...