İçinden Volga akan şehir: KAZAN

Kazan’da İdil Bulgar Tatar Türk Hanlığı

İdil Ön Bulgarları 922 yılında, Alamuş Han’ın (Almuş, Almas, Almış) hükümdarlığı sırasında İslam’a geçmişlerdir. Alamuş Han, bir kale yapımı içim Bağdat’taki El Muktedir halifesinden yardım istemiş, ve halife, kale mimarları ile birlikte din adamları da gönderip, İslam’a geçişini kale yapımı yardımı için şart kılmıştır. Böylece İdil Ön Bulgarları, daha Karahanlılardan bile önce toplu halde İslama geçerek, İslam’a topluca geçen Türk halkı olmuşlardı. İdil Ön Bulgarlarının Müslüman olmasından dolayı, daha güneyde bulunan İslami halklarla iletişimleri ve alışverişleri artmış, ve böylece arap ülkelerinden Ruslara giden lüks malların ticaretini kontrol etmeye başlamışlardır.

İdil Ön Bulgarları başarılı bir tarımcılık geliştirip, Bolgar, Bilar (2. başkentleri), Suar (Suvar), Kaşan, Çükätav (Juketav), Aşlı (Oshel), Tuxcın (Tukçın), İbrahim (Bryakhimov) ve Tavile gibi birçok kentler kurmuşlardır. Ayrıca birçok cami ve kervansaray inşa etmişlerdir. 10. yüzyıla kadar hala, en azından yaz aylarında tahta evleri terk edip çadırlarda oturmuş oldukları bilinir.

İdil Ön Bulgarları için en mühim komşuları, Hazar hanlığının 966 yılında yıkılmasından sonra Ruslar ve Peçenekler olmuşlardır. 11. yüzyılın ortalarında İdil Nehrinin güneyinde yaşamış olan Peçeneklerin yerini Kıpçaklar (ya da Kumanlar) almıştır.

1006 yılında İdil Ön Bulgarları, ticari amaçlardan dolayı ilk kez Ruslarla diplomatik bağlantılar kurmuşlardır. İbrahim Han döneminde (1006-1025) bu bağlantılar Horasan’a kadar uzanmıştır. 12. yüzyılda ama Rus prensleri Bulgar tüccarlarının yolunu kestirip onları soydurdukları ve hatta onlara işkence ettirdikleri için, Ruslar ile aralarında ciddi sorunlar yaşanmıştır. 1117 yılında Prens Yuri Dolgoruki (hükümdarlık süresi: 1125-1157) ve Kıpçak Han’ı Ayepa arasında bir birleşme anlaşması gerçekleşmiştir. Ön Bulgarlar ama Ayepa Han’ı ve diğer Prensleri zehirleyerek bu anlaşmayı dağıtmayı başarmışlardır.

Andrei Bogoljubski (hük. 1157-1174) hükümdarlık zamanında İdil Ön Bulgarlarına saldırmış ve devletlerini tekrar tehdit etmiştir. Ruslara karşı sürdürülen bu savaşların birisi Gadbulla Çelbir Han (hük. 1178-1225) zamanında gerçekleşmiş ve bundan kısa süre sonra Moğollar Kalka’yı yağmalamalarından dönüşlerinde İdil Bulgarları ülkesini basmışlardır. Moğolların gücü artması devam sürdükçe İdil Ön Bulgarları devletinin sonu kaçınılmaz olmaya başlamıştır.

1236 yılının sonbaharında Batu Han gelmiştir; Volga Nehri’nin civarında Ruslara karşı saldırmak için toplanan dev ordusu Bulgar kentini talan etmiştir. Böylece büyük bir katliam ile İdil Ön Bulgarları hanlığının sonu gelmiştir. Hayatta kalan İdil Ön Bulgarları Moğol ordusuna katılmaya zorunlu tutulmuşlardır. Cengiz Han’ın Altın Orda döneminde İdil Ön Bulgarları toprakları ve inşa ettikleri kentler Cengiz Han’ın aristokratları için bir merkez haline gelmiş ve 14. yüzyıla kadar bu önemini korumuştur.

1237 yılında Moğol hükümdarı Batuhan tarafından ortadan kaldırdılar. Yüksek medeniyete sahip olan Kazan Ön Bulgarları, Moğolların ve Altın Orda Devleti’nin Türkleşmesine neden oldu. 1399 yılında Rus istilasına uğrayan Bulgar Devleti, Altın Orda Devleti yıkılınca 1437 yılından itibaren “Kazan Hanlığı” bünyesinde varlıklarına devam ettiler.

Volga (İdil) Nehri boylarında kurulan İdil Bulgar Hanlığı, 965 yılına dek Hazar Devleti’ne tâbi olmuş, anılan tarihten 1237’ye kadar bağımsız kalmıştır. Hanlar, 922 yılında resmen Müslüman oldular. 1237’den itibaren, Altın Orda Devleti’ni metbû olarak tanıyan İdil Bulgar Hanları döneminde devlet iyice küçüldü ve 15. yüzyılın hemen başında, tamamen Altın Orda Devleti’ne ilhak olundu. Ural Dağlarını aşıp, Tataristan’da bulunan, Volga (İdil) Nehri kıyısında yer alan Kazan şehrini ve çevresinde yer alan Tatar Türk köylerini gezmelerini salık veririm. Rusya Federasyonu topraklarında (Sibirya’da) yer alan Tataristan, Başkurdistan, Hakas, Altay, Tuva ve Yakutistan gibi öteki Türk Kültürü izlerini yaşatan halkları da gezip görmenizi önermekteyim. Bir başka gezi yazım kapsamında, Yoleri Gezgin Derviş olarak; özgün fotoğraflar eşliğinde, bu coğrafyaları ve kültürleri de yazacağım… Yolunuz ve bahtınız açık olsun…

Son…