İçinden Volga akan şehir: KAZAN

Kazan’da İdil Bulgar Tatar Türk Hanlığı

Rusya Federasyonu’na bağlı Tataristan’ın başkenti Kazan şehri sınırları içinde yer alan Volga (İdil) Nehri kıyısında yer alan antik İdil Bulgar Türk Köyü’nün tarihi dokusu bakımından çok eski zamanlara dayanmaktadır. Köyün girişinde ter alan antik tarihi yapılar, bu gerçeği belgelemektedir. Müslüman Tatar Türkleri ile Ortadoks Rusların binlerce yıldır sorunsuz ve kardeşçe birlikte yaşadıkları bilinmektedir. Özellikle bu köyde bulunan Kilise ve Caminin yan yana olan görüntüsü, farklı inançtan olan halkların birlikte yaşama kültürü, pek çok coğrafyadaki topluluklara örnek teşkil etmektedir. Burada yer alan müzeyi gezmek ve tarımla uğraşan insanların bu kültürüne tanıklık etmenin güzelliğini yaşamak oldukça hoş bir anıdır. Bu köyde yer alan Müslüman halkın zor koşullarda ve farklı sistemlerde,  kendi inanç ve ata kültürlerini bu güne kadar korumuş olmalarını gözlemlemek ise, bir başka tarihi medeniyetlere tanık olmanın ayrıcalığıdır. Bu bağlamda, İdil Bulgar Türk Köyünü yurt edinen Müslüman halkın tarihi dokusu (Ön İdil Bulgar Hanlığı) hakkında şu bilgileri öğrenmekte yarar vardır…

7-10. yüzyılları arasında ortaya çıkan bir Türk topluluğu. Büyük Bulgarya Hanlığı’nın Hazarlar tarafından dağıtılıp Ön bulgarlar halkının bölünmesinden sonra meydana gelmiştir ve 13. yüzyıla kadar toplu halde kalmış olan bir halk olmuşlardır.

Ön Bulgarların güneybatıya göç eden Tuna Ön Bulgarları bölümü 9. yüzyılda Hristiyanlığı, İdil Ön Bulgarları ise 8. yüzyılda İslamı kabul etmişlerdir. İslamı devlet dini olarak kabul eden ilk Türk devletidir.

İdil Ön Bulgarlarının kuzeyde kurdukları hanlık, bölgede önemli ticari güce sahip olmuştur. Sonradan bu devletin kültürel mirası, Cengiz Han’ın Altın Ordu’suna akmış ve en sonunda Kazan Tatarları tarafından sürdürülmüştür.

Kazan Tatarları 19. yüzyıla kadar kendilerine hala “Tatarlar” değil “Ön Bolgarlar” denilmesine önem vermişlerdir. Çuvaşlar da kendilerini İdil Ön Bulgarlarının torunları olarak görürler. Günümüzün milliyetçi Çuvaşları, hala ülkelerine “Çuvaş Cumhuriyeti” yerine “Bolgar Cumhuriyeti” adı verilmesi gerektiğini vurgularlar.

Kubrat Han’ın kurduğu ilk Büyük Bulgarya Hanlığı’nın 640 yılında Hazarlar tarafından mağlup edilmesi sonucu Ön Bulgarlar iki büyük kola ayrılıp Karadeniz’in kuzeyindeki eski memleketlerini terk etmişlerdir. Kubrat’in oğlu Asparuh ile güneybatıya göç eden kol Balkanlar’da kurdukları Birinci Bulgar Devleti günümüz Bulgaristan’ının temeli olurken, Kotrak Han ile kuzeye göç edenler Volga Nehri’ne bitişik bir hanlık kurarak İdil Ön Bulgarlarını oluşturmuşlardır. Ön Bulgarların, Kubrat’ın diğer bir oğlu olan Batbayan’ın yanında kalan bölümü, Hazarların kontrolü altında yaşamayı kabul etmişlerdir. Bu yüzden Hazar Kağanlığı’nda kalanlara “Kara Bulgar” ve İdil Ön Bulgarlarına “Ak Bulgar” da denilir.

Büyük Bulgarya Hanlığı’nın parçalanması üzerine, İtil bölgesine göçen Ön Bulgar kabileleri, ilk zamanlar Hazarlarla dost geçindiler. Beş yüzyıllık tarihi ile sağlam siyasi ve askeri teşkilata sahip oldukları anlaşılmaktadır. Yerleştikleri toprakların verimli olması, ticareti iyi bilmeleri bu devlete güç kattı. Devletin başkenti olan “Bulgar” şehri, 11. ve 12. yüzyılda Avrupa’nın en önemli ticaret şehirlerinden biriydi.

Bulgar tüccarlar Hazar ülkesinde, Müslüman tüccarlarla karşılaşmaları, İtil Ön Bulgarlarının 10. yüzyılda İslam dinini benimsemelerinde etkili olmuştur. Bulgar Hakanı Almuş; 920 yılında halife El-Muktedir’den ülkesine din adamları ile mescit inşası için mimarlar göndermesini istedi. İtil Ön Bulgarları, İslamiyeti kabul etmeye başladılar. Almış Han İslam dinini benimsedikten sonra Ja’afar ibn Abdullah) ismini almıştır.

İdil Ön Bulgarları’nın bağımsız bir devlet kurmaları, Rus Çarı I. Svyatoslav 966 yılında Peçenekleri mağlup edip Hazar Kağanlığı’nı da dağıtmasına kadar beklemiştir.

Devamı yarın…