İnsanlar neden bağırarak konuşur? Zaman zaman benim de sorguladığım, fark ettiğimde durup kendimi dinlediğim uzun zamandır aklımda olan bir konu.

Sizlerle bu hafta, Dünya Öykü Gününde denk geldiğim güzel bir hikayeyi paylaşmak istedim.

Ünlü âlimlerden biri bir gün Basra kıyısında gezinirken deniz kenarında birbirlerine öfke içinde bağıran bir aile görmüş. Öğrencilerine dönüp: “İnsanlar neden birbirlerine öfke ile bağırırlar?” diye sormuş.

Öğrencilerden biri: “Çünkü sükûnetimizi kaybederiz” deyince âlim:

“Ama öfkelendiğimiz insan yanı başımızdayken neden yüksek sesle konuşuruz? O kişiye söylemek istediklerimizi daha alçak bir ses tonu ile de duyurabilecek ve demek istediklerimizi rahat aktarabilecekken niye avazımız çıktığı kadar boğazımızı yırtarak bağırırız?” diye tekrar sormuş. Öğrencilerden ses çıkmayınca anlatmaya başlamış:

“İki insan birbirine öfkelendiği zaman, kalpleri birbirinden uzaklaşır. Bu uzak mesafeden birbirlerinin kalplerine seslerini duyurabilmek için bağırmak mecburiyetinde kalırlar. Ne kadar çok öfkelenirlerse, arada açılan mesafeyi kapatabilmek için o kadar çok bağırmaları lazım gelir.”

“Peki, iki insan birbirini sevdiğinde ne olur? Birbirlerine bağırmak yerine sakince konuşurlar, çünkü kalpleri birbirine yakındır, arada mesafe ya yoktur ya da çok azdır.

Peki, iki insan birbirini daha da fazla severse ne olur? Artık konuşmazlar, sadece fısıldaşırlar çünkü kalpleri birbirlerine daha da yakınlaşmıştır. Artık bir süre sonra konuşmalarına bile lüzum kalmaz, sadece birbirlerine bakmaları yeterli olur. İşte birbirini hakiki olarak seven iki insanın yakınlığı böyle bir şeydir.” Daha sonra âlim Öğrencilerine bakarak şöyle devam etmiş: “Bu sebeple tartıştığınız zaman kalplerinizin arasına mesafe girmesine müsaade etmeyin, izin vermeyin. Aranıza mesafe koyacak sözlerden uzak durun. Aksi takdirde mesafenin arttığı öyle bir gün gelir ki, geriye dönüp birbirinize yakınlaşacak yolu bulamayabilirsiniz…

Ne demişler:

“Zerzevatçı bağırır, sarraf bağırmaz. Eskici bağırır, antikacı bağırmaz. Söyleyecek sözü, fikri kıymetli olan bağırmaz.

Bağıran düşünemez. Düşünmeyen kavga eder.