Bir kadın düşünün... Düşüncelerini hem söz ile hem de çizerek anlatabilen şanslı kadınlardan...Hem ressam, hem şair bir kadın Raziye Cerit Albayrak. İktisat Fakültesi'nden mezun olduktan sonra. Dokuz Eylül Üniversitesi Dramatik Yazarlık bölümünü kazanmış. Raziye Cerit Albayrak, kamu hizmetini yürüttüğü zamanlarda da şiire olan tutkusundan asla vazgeçmemiş. Şiirlerinin yanı sıra kara kalem çalışmalarında da yeteneği tescilli olan sanatçı, aldığı ödüllerden bahsederken gözlerinin içi gülüyor. İşini aşkla yapması beraberinde de başarıyı getirmiş. Şiirleri sayısız edebiyat dergilerinde, gazetelerde yayınlanan Raziye Cerit Albayrak, şiirlerini 2003 yılında, 'Sen Sakın Ay'a Meyillenme' isimli kitabında toplamış. Özel bir radyo kanalında, 'Pazar Ajandası' isimli bir de program yapan Albayrak, Türkiye'nin önemli şair, yazar ve ozanlarını programında konuk etmiş. Emekli olduktan sonra şiire mola veren, resim sanatına yoğunlaşan ressamın, beş de kişisel sergisi bulunuyor. Aynı zamanda yeteneklerini başkalarına aktarmak için kendi atölyesini açan ve öğrenciler yetiştiren Raziye Cerit Albayrak evli ve üç çocuk annesidir.

KENDİMİ ÇOK BÜYÜK ŞAİR ZANNEDERDİM

Şairlik tutkusu nereden geliyor?

"Babam eski Köy Enstitüleri öğretmeniydi. Onun bana kattığı değerler benim için çok özeldi. Onu kaybettikten sonra, okuduğum 'Kendini Savunan İnsan' isimli kitaptan çok etkilendim. O kitapta kendimi mutlu edebilmek için neler yapabileceğimi öğrendim. Günlük yazmaya başladım. Bir süre sonra, yazdığım şeylerin çok özel olduğunu hissettim. Şiir gibi yazmaya başlamıştım. Hatta kendimi o zamanlar çok büyük bir şair zannederdim.'' Ayrım Şiir ''isimli bir dergiye, 'Çingene Dudaklım' şiirimi gönderdim ve çok beğenildi. 'Ozan olma yolunda ilerliyorsunuz, çok başarılı işlere imza atacaksınız' şeklinde gelen yorumlardan sonra, ben şiire dört elle sarıldım. Şiirlerim yayınlandıkça ben daha çok yazıyor ve mutlu oluyordum. O dönem kamu hizmetinde çalışıyor olmam da şiir tutkuma engel olmadı. Kırlangıç Saçları Kurdelesiz isimli şiirimi beğenen edebiyat öğretim üyesi bana ders vermeyi teklif etti, bende kabul ettim. Ondan çok şey öğrendim. Yaşadığım yere artık sığmıyordum. Hocamın da tavsiyesiyle İzmir'e taşındım. Orada da güzel çalışmalar yapmaya çalıştım. TRT spikeri ile yaptığım seslendirme de bunlardan birisidir. İnsancıl, Mavi Yaka, Mavi Derinlik, Güneş, Homeros, Yaratı, Ana, Mozaik, Söylem, Ardıçkuşu isimli dergilerde şiirlerim yayınlandı. Hele Yaba Öykü isimli bir dergide , Uğur Mumcu'nun yazdığı yazının arkasında şiirimin yayınlanması beni nasıl mutlu etti anlatamam.. Düşünebiliyor musunuz? Bu benim için çok onur verici bir durumdu."

Bence siz şanslı insanlardansınız. Düşüncelerinizi hem yazılı hem de görsel olarak ifade edebilmek çok az insana nasip olur.

"Teşekkür ederim. Evet, resim de şiir de benim için çok özel sanat dalları. Beni özgür kılıyor, bambaşka bir insan oluyorum. Sanki içimden bir ben daha çıkıyor. Şöyle bir benzetme yaparsak bir annenin çocuğu kucağına aldığı an kadar kutsal, heyecanlı, kabına sığmaz ve sevgi dolu oluyorum."

Kadın mücadelenize gelmek istiyorum. Erkek egemen bir iş dünyasındayız. Siz bu günler için ne gibi mücadeleler verdiniz? Yaşadığınız zorluklar nelerdi?

"Ülkemizde kadın olmak gerçekten zor. Üstelik evli ve bir de üç çocuk sahibi iseniz. Sorumluluklarım oldukça fazla. Bu hayat bana her daim pratik olmayı öğretti. Çocuklarımdan da fedakarlıklar istediğim zamanlar oldu. Acaba yarınki yemeğimi evdeki işlerimi kısa sürede nasıl yapabilirim diye düşünüp kısa çözümler üreterek sanata daha çok zaman ayırabilirim sorusunu kendime hep sordum, tabi ki ailemle nasıl kaliteli zaman geçireceğim şeklindeki sorular da yapacağım programlarımın başında gelmiştir."

Peki, iş hayatınızda kadın erkek ayrımına maruz kaldınız mı? Kaldıysanız, ne tepki verdiniz?

"Kadın erkek ayrımcılığına maruz kalmamış kadın, inanın ülkemizde çok azdır. Ben de iş hayatımda dönem dönem maruz bırakıldım. Kadın çalışan ile erkek çalışana yapılan muamele çok farklı olabiliyor. Oysa, erkeğin yaptığı her işi kadın da yapabilir.

Ülkemizde bir de şu anlayış var ne yazık ki... Erkekler genelde kadını cinsel bir obje olarak görüyor. Bu durumda kadını sürekli kontrollü bir şekilde yaşamak zorunda bırakıyor. İstanbul'da kadın olmak ile İzmir'de veya doğunun herhangi bir şehrinde kadın olmak aynı değil ama temelde aynı. Bazı bölgelerde kadına hala ikinci sınıf bir insan muamelesi yapılıyor. Bu durum günümüz Türkiye'sinde aşmamız gereken sorunların başında geliyor."

Kadına yönelik baskı kültürünün aşılması için neler yapılmalı?

"Bu baskı kültürü ancak eğitimle aşılır. Atatürk kadınlara çok güzel haklar vermiş bizler de bu haklarımıza sahip çıkmalıyız. Bu haklarımızın elimizden alınmasına kesinlikle izin vermemeliyiz.

"Kadına şiddetle ilgili topluma vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

"Toplumuzun kanayan yarası kadına şiddet... Erkekler sırf kadınlarda fiziki olarak güçlü diye kadına şiddet kabul görmemeli Karısını döven erkeğe'' Sakın karışmayın onlar dövüşürler sonra da barışırlar '' sloganı erkek egemen sloganıdır. Kadına şiddet gösteren erkek, aciz erkektir. Şiddet, kadının sindirilmesi için, bastırılması için uygulanmaktadır. Erkek sözde egemenliğini ispatlıyor ancak bu onun temelde ne kadar aciz bir varlık olduğunu gösteriyor. Şiddet olayları son yıllarda giderek artmaya başladı. Bu durum beni çok üzüyor. Kadına şiddet, her zaman ürperdiğim bir durum olmuştur. Kadın çok kıymetli bir varlıktır. Ona şiddet değil, sevgi yakışır."

Kadınların çalışma hayatında daha aktif yer alması için sizce neler yapılmalı?

"Kadınlar toplumun her alanında var olmalı. Erkekler ev işlerinde kadınlara yardım ederlerse, işleri ortaklaşa bitirirlerse kadına daha rahat hareket etme imkanı kalır. Unutulmamalıdır ki sosyal insan mutlu insandır kadın otursun çocuğuma baksın demek yanlış bir tutumdur. Bir kadın evin içinde sürekli yemek yaparak ne kadar mutlu olabilir, çocuklarına ne katabilir? Kadınlar üreterek mutlu olur."

Son olarak neler söylemek istersiniz?

"Son olarak, umarım gelecekte bizi daha güzel bir dünya bekliyordur.Artık gazetelerin 3. Sayfasında haber olarak çıkmak istemiyoruz. Siyaset, sanat, ekonomi spor vb dallarında haber olarak çıkmak istiyoruz. Bunun için tüm kadınlar erkeklerle el ele hayatın her alanında olmalıdır. Tabi ki şiddeti gömerek.."