Hazırlanan geziler, İzmir'in kültürel dokusunu yerel üretim anlayışıyla bir araya getirme. Tarihi miraslar çağdaş bir yorumla buluşacak. Ortaya yalnızca İzmir'i tanıyan değil; İzmir'i hissettiren, şehrin parlaklığını yansıtan bir deneyim gelecek. Bu anlayışlar, kent gastronomi ve kültür turizmi potansiyelini güçlendirecek.
İzmir’in yeniden uyanışı önemli. Çünkü Türkiye’de İzmir’in yerini tutacak bir mekân yok. Yazımızın başında da değindiğimiz gibi İzmir turizmde ülkemizi sallar.
Monreve Group çatısı altında kurulan Art Monreve Travel, İzmir'i gastronomiye, tarih ve sanatın iç içe geçişini özel rotalarla yeni bir deneyime dönüştürmeyi hedefliyor.
Art Monreve Travel, İzmir'in kültür ve gastronomi rotasına yeni bir bakış açısı kazandırıyor. Merve Arkas'ın kültürel birikiminden güç alan bu yapı, binlerce yıllık mirasını sanat, lezzet ve kültürle yönetimine ulaştırmayı hedefliyor. Yeni rotalar, İzmir'in tarihi, doğası ve estetik dokusunu çok farklı bir deneyimde buluşturacak.
Merve Arkas'ın TÜRSAB Yönetim Kurulu ile eşzamanlı ilerleyen Art Monreve Travel, İzmir'in ulusal ve uluslararası tanıtımına katkı sağlıyor. Rotalar Metropolis Antik Kenti'nden, Efes, Bergama, Teos, Klazomenai ve birçok antik kente uzanacak.
Arkas Sanat Merkezleri, Lucien Arkas Bağları, Ege mutfağının özgün tatlarını da kapsayan rotalar, misafirlere hem konaklamalı hem de günübirlik seçenekleriyle, sanat ve doğal iç içe geçen özgün deneyimler sunacak.
Art Monreve Travel, sanatının, tarihin ve gastronominin ortak bir dille kurulmuş bir seyahat anlayışı sunmayı hedefliyor. İzmir'in sofralarını, atölyelerini, müzelerini ve üretim alanlarını aynı hikâyenin parçaları olarak bir araya getiriyor. Yerel üretim ve kültürel oluşumlar çağdaş bir anlatıyla dünyaya taşımayı amaçlıyor.
İzmir kültürel dokusu, tarihi ve yeşillikler içindeki görünümü ile insanları büyülüyor. Herkese hitap edebilecek donanıma sahip. Bu çekici kentimiz desteklerle turizme dönmelidir.
Alt yapısı ile turizme damga vuracak düzeye gelen İzmir, ilçelerinde tarih ve kültür kokan bir konumda bulunuyor. Her taşın altından tarih fışkırıyor. Aynı zamanda gastronomi konusunda da çok iddialı. Deniz ürünlerinin bolluğuna bir şey diyemeyeceğiz.
“Balık yenilecekse İzmir’de yenir” diyenlerin çoğunluğuna katılıyoruz. İzmir, balığı ve deniz ürünlerini bir başka pişiriyor. Adalardan gelenlerin de bu konuda emekleri ve tecrübeleri öne çıkıyor.