Kapı Ağası Hüseyin Bey tarafından 1503’de inşa ettirilen Çardaklı Hamamı’nın kapısına 1970’lerin başında kilit vuruldu. Bakımsızlıktan harabeye dönen Kadırga’daki hamamın durumu, 2015’te Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi Türkiye Milli Komitesi (ICOMOS) tarafından koruma kuruluna iletildi. Ancak hisselerinin yüzde 38’i Fahrettin Kerim Gökay Vakfı’na ait tarihi yapının, yüzde 62’lik hissesine sahip vârisler bulunamadı. Hissedarları tespit edilemeyen hamam, bu nedenle yıllarca restore edilemedi. Kayıp hissedarlara ulaşan Avukat Gülen Dokuzoğlu Can, yaşanan süreci DHA’ya anlattı.

Avukat Can, “Hamamın bu halde olmasının sebebi bir kısım hissedarların bulunamamasıydı. Çünkü Osmanlı döneminde vakıftan özel mülke geçmiş. Osmanlı tapusundan günümüze kadar gelmesinden dolayı ki, Osmanlı tapusunda soyisim yok, kimlik numarası yok. Dolayısıyla sadece ilk isimler üstüne tespit görmüş. Bu tespitte, bu kişilerin kim olduğu bilinmediği için mirasçılarına intikal edilememiş ve mirasçıların bundan haberi olmamış. Bu sebeple bakımsız kalmış. Bu süreçte eski bir bürokrat tarafından bir kısım mirasçılara ulaşılıp hissedar toplanmış ancak müvekkillere ulaşılamaması sebebiyle de gerekli restorasyon işlemlerine başlanamamış” dedi.

Tapunun tesadüfen bulunduğunu aktaran Can, “Mirasçılar bulundu, tesadüf eseri tamamen. Bir mirasçının annesinin vefatı sonrasında eski evraklara bakması, bunları incelemesi sırasında bir sandık içinden Osmanlı evraklar, belgeler çıkıyor. Osmanlı arşiv araştırma ekibimize incelettiğimizde ilgili evrağın Çardaklı Hamamı’nın tapusu olduğunu tespit ettik" diye konuştu. Avukat Gülen Dokuzoğlu Can, sözlerine şöyle devam etti;

“Gerekli zabıt kayıt tespitlerini yaptıktan sonra güncel tapu incelemelerimiz oldu. Şu an tapu kimlerin üstünde onlara baktık. Bu kişiler ile müvekkiller arasında bağlantıları, tapuda bize ipucu verilen soy bağından çözerek, diğer mirasçılarla bağlantıyı sağladık. Bundan sonraki süreçte de yasal işlemleri yaparak müvekkiller üzerine intikal edilmesini sağlayacağız”

Dava açıldığını ve yasal işlemler tamamlandıktan sonra hızlıca restorasyon sürecine girilebileceğini söyleyen Avukat Can, “Kadastro tespiti sırasında zabıt kayıtlarında geçen isimler üzerine tespit gördüğü için bu kişilerin tapu kayıtlarında kimlik bilgileri bilinemiyor. Biz bu kişilerin müvekkillerin murisleri olduğunun ispatı açısından öncelikle davamızı açtık. Bu dava sonrasında, taşınmazda müvekkillerin murislerine ait hisseler, müvekkiller üstüne intikal edecek. İntikal sonrasında da bu harap hale getirilmiş Çardaklı Hamamı’nın tekrar restore edilmesi için diğer hissedarlarla iletişime geçerek, gerekli prosedürler başlatılması sağlanacaktır"  ifadelerini kullandı.