Pandemiye ilişkin konuşan İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek, “Yeni mutant virüslerin bazı aşılara karşı dirençli olabileceği endişesiyle bizim tekrar eylül ekim aylarını planlamamız gerekiyor. Sinovac ile ilk aşılamayı yaptığımız kesimlerin birçoğunun şu anda antikor düzeylerinin negatife kadar indiğini biliyoruz. Bir aşılamanın daha yapılması gerekiyor. Özellikle genç popülasyonun aşı olmadığını, olmak istemediğini görüyorum. O ağır vakalar, günlük 60-70 binlik vakalar, birçok insan yakınını kaybetti onu da unuttular” dedi.

Tüm dünyayı etkisi altına alan korona virüsle mücadele aşılama çalışmalarıyla birlikte sürüyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da dün yaptığı açıklamada 2 doz aşı olmuş 50 yaş ve üzeri vatandaşlar ile sağlık çalışanlarının istedikleri aşı ile 3. doz aşılarını olabileceklerini belirmişti. Aşılama çalışmaları hızla devam ederken İstanbul Üniversitesi - İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek de salgında son duruma ilişkin konuştu.

“Eylül ekim aylarını planlamamız gerekiyor”

Salgınla mücadeleyi değerlendiren İstanbul Üniversitesi - İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek, “Yaz aylarından dolayı çok ciddi bir artış beklemiyorum. Özellikle İngiltere, Rusya ve diğer Hindistan’da ortaya çıkan yeni mutant virüslerin bazı aşılara karşı dirençli olabileceği endişesiyle bizim tekrar eylül ekim aylarını planlamamız gerekiyor. 3. Doz aşılama neden önemli, Sinovac ile ilk aşılamayı yaptığımız kesimlerin birçoğunun şu anda antikor düzeylerinin negatife kadar indiğini biliyoruz. Olası bir ilave virüs yüküyle karşılaştığımızda bu kişilerin tekrar enfekte olmaması adına bir aşılamanın daha yapılması gerekiyor. BioNTech ile aşılananlarda ben bir sorun çıkacağını düşünmüyorum. İlave virüs yükü fazla miktarda Türkiye’ye geldiğinde bunlar artı bir salgın başlatabilecekler” şeklinde konuştu.

“O ağır vakalar, günlük 60-70 binlik vakalar unutuldu”

Aşının zorunlu hale getirilmesi yorumlarına ilişkin konuşan Tükek, “1,2,3’üncü dalgayı yaşadık 4. dalga da gelirse artık başka çare kalmıyor gibi, çünkü aşılama dışında başka çare kalmıyor. Ülke ekonomileri, insanların sosyal hayatları bir daha 4.,5., dalgayı kaldıracak gibi durmuyor. Şu anda tüm dünyanın aşılanması en önemli konulardan biri. Aşılama zorunlu getirilecekse bu tüm dünya üzerinde olmalı yoksa ülkelerin kendi başına bunu uygulamaları çok büyük bir şey ifade etmiyor. Dünyadaki bütün insanların aşılanmasına çalışılması lazım. Hastalığın azalmasıyla birlikte özellikle genç popülasyonun aşı olmadığını, olmak istemediğini ben görüyorum. O ağır vakalar, günlük 60-70 binlik vakalar, birçok insan yakınını kaybetti onu da unuttular” dedi.