Minik öğrencilere sınıfta en yakın arkadaşı dahi olsa kalem, defter, silgi hatta maskelerini paylaşmamanın önemi anlatılıyor. Uzmanlar ise bu süreçte ailelere ve okul yönetimlerine büyük iş düştüğünü söyleyerek çocukların kalem, defter, silgi hatta maskelerine kendilerine ait semboller koymalarını öneriyor.

Uzun bir sürenin ardından okullar açıldı. Öğrenciler için yüz yüze eğitim başladı. Bu süreçte ilk okul düzeyindeki çocukların kalem, defter, silgi, hatta maske gibi eşyaları değiş tokuş etmeleri enfeksiyon riskini arttırır mı? sorusunu gündeme getirdi. Bu süreçte bulaş riskini azalmak için okullarda anaokulu ve ilkokul birinci sınıf öğrencilerine bulaş riskini önlemek amacıyla ‘paylaşmama’ eğitimi verilmeye başlandı. Okul ortamındaki riski engellemek için çocuklar kalem, defter, silgi ve maskelerine kendilerine ait sembollerle belirlemeli diyen Rehberlik sorumlusu Barış Sezgin, “Bu süreçte ailelere, öğretmenlere ve okul yönetimlerine çok iş düşüyor. Ailelerimize önerimiz ise çocuklarımızın kalem, defter, silgi ve maskelerine kendilerine ait sembollerle belirlemeleri” dedi.

Sadece defter ve kitaplara değil maskelere de etiket  

Çocuklar kalem, defter, silgi ve maskelerine kendilerine ait sembollerle belirlemeli diyen Uğur Koleji Rehberlik ve Arge sorumlusu Barış Sezgin, “Bu yaş gruplarının en önemli özelliklerinden biri birbirleriyle temas edip alışveriş yapmak istemeleri. Özellikle oynadıkları oyunlara baktığımızda sürekli olarak dokunmalı oyunlar söz konusu.  Bu anlamda sınıflarda öğretmenler tarafından doğru kurallar koyulmalı. Bu süreç içeresinde öğrencilerimiz birbirleriyle malzeme temasında bulunmayıp değiş tokuş yapmamalı. O yüzden bizim en büyük önerimiz çocuklarımızın kalem, defter, silgi ve maskelerine kendilerine ait sembollerle belirlemeli. Çocuğun kendi silgisinin üzerine bir sembol koyması ya da maskesi üzerine bir sembol koyması o çocukta bir aidiyet kavramının pekiştirmiş olacak” diye konuştu.

Aileler öğretmenler ile ortak dil kullanmalı

Çocukların kuralları içselleştirmesi için anne ve babanın okulları destekler davranması gerektiğini vurgulayan Sezgin, sözlerine şöyle devam etti:

“Yedi yaşındaki bir çocuk hayatı anne ve babasının gözünden görür. Bu anlamda anne ve babanın koymadığı kuralı okul koyamaz. Okul süreci sadece idare eder. Bu anlamda çocukların bu kuralları içselleştirmesi için anne ve babaların okulları destekler davranması gerekir.”

Çocukların değiş tokuş etmeleri virüs risklerini arttıracaktır”

Sezgin, "Çocukların birbirleriyle kalem, silgi, kalem tıraş ve maske gibi eşyaları değiş tokuş etmeleri virüs risklerini arttıracaktır" dedi ve ekledi: “Kalem, silgi, kalem tıraş, maske gibi eşyaları çocukların okul ortamlarında paylaşma oranları yüksektir. Bu anlamda da mutlaka kurallar uygulanmalı. Çocukların birbirleriyle değiş tokuş etmeleri virüs risklerini arttıracaktır. Çocuklarımıza sınır koymak gerekiyor. Bu sınırları sadece sözel olarak değil, görsel olarak da uygulamak gerekiyor” 

Öğretmen çocukların hem hemşiresidir hem annesidir hem de arkadaşıdır”

Ailelere, öğretmenlere ve okul yönetimlerine çok iş düştüğünü belirten Sezgin, “Bizler önemli bir süreçten geçiyoruz. Çocukların en çok hareket ve temas etmek istedikleri bir dönem. Bu süreç içeresinde öğretmenlere okul yönetimlerine ve ailelere çok iş düşüyor. Türkiye’nin her yerinde okullar aynı koşullarda değil, farklı farklı fiziksel koşullarda.  Öğretmenler çocuğa sadece bir şeyler öğreten kişiler değildir. Öğretmen aynı zamanda çocuğun hem hemşiresidir hem annesidir hem de arkadaşıdır. Bütün okul idarecilerinin bu konu ile ilgili sorumluluk olması gerekiyor. Her okulda hemşire olmayabilir. Okullardaki diğer personeller bu kuralları sık sık hatırlatmalı” ifadelerini kullandı.

Çocuklar kalem, silgi, defter ve maskeleri yedekli bulundurmalı

Kalem, silgi, defter ve maske gibi eşyaların değiş tokuş edilmesi enfeksiyon riskini arttıracağını söyleyen okul hemşiresi Emine Aksoy ise, “Pandemi döneminde önceliğimiz sağlık ama eğitimde olmazsa olmazımız. Bizlerde bu süreç içerisinde elimizden geldiğince çocukların birbirleriyle kalemi, silgi, defter ve maske alışverişi yapmalarını engellemeye çalışıyoruz. Çocuklara sık sık yapmamaları gereken şeyleri anlatıyoruz.Kalem, silgi, defter ve maske gibi eşyaların değiş tokuş edilmesi enfeksiyon riskini artırır. Onun için her çocuk kendi malzemelerini kullanmalı. Özellikle ailelerden bunları yanlarında yedekli bulundurmalarını istiyoruz” dedi.

Çocuklar ilk günden değiş tokuş kuralını benimsedi

Birinci sınıf öğrenici Poyraz Kemal Uzun okulların açıldığı için mutlu olduğunu söyleyerek, “Okullar açıldığı için mutluyum. Ama sınıflarda birbirimizle kalem, silgi, defter, maske alışverişi yapmayacağız. Ellerimizi sık sık yıkayacağız. Nehir Kulaber ise “Okullarda kimseye eşyalarımızı vermemeliyiz. Kalem, silgi, defter ve maske gibi özel eşyalarımızı değiş tokuş yapmamalıyız. Ellerimizi bol bol yıkamalıyız. Sonrasında ellerimize kolonyalarımızı dökmeliyiz” ifadelerini kullandı.