Çamlıca Medipol Üniversitesi Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uzm. Dr. Akif Çelik, bayramlar gibi özel günlerde değişen beslenme rutinine bağlı olarak birçok sindirim probleminin yaşandığını belirterek “Bayramlar vasıtasıyla toplumda birliktelik ruhu artar, milli bilinç oluşur ve sosyal ilişkiler gelişir. Ama doğum günleri, bayramlar gibi özel kutlamalar ve etkinliklerde aşırı besin tüketimi, düzensiz beslenme alışkanlıklarına ve sindirim sorunlarına neden olabilir. Bayramlarda ve özel etkinliklerde çocukların beslenmesi, ailenin diğer bireylerinden farklı değildir. Sağlıklı beslenme önerileri tüm aile için geçerlidir. Makro besin ögelerimiz yağ, karbonhidrat (şeker) ve proteinlerden oluşur. Vücudumuz ve metabolizmamız günlük dengeli oranda protein, yağ ve karbonhidrata gereksinim duyar, bu dengenin herhangi bir şekilde bozulması sağlığımızı olumsuz etkiler. Günlük alınan enerjinin yüzde 50-55’inin karbonhidrattan, yüzde 10-15’inin proteinden, yüzde 30-35’inin de yağlardan gelmesi önerilir” diye konuştu.

Aşırı şeker tüketiminin ishale neden olduğuna da değinen Çelik, şöyle devam etti:

“Günlük harcadığımız enerjiden daha fazla kaloriyi almak ve aşırı besin tüketimi kısa dönemde kabızlık, kusma, karın ağrısı, ishal gibi sindirim sorunlarına neden olur. Uzun vadede ise obezite, kalp ve damar hastalıkları, hipertansiyon gibi ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Aşırı şeker tüketiminin de ishal yaptığı bilinir. Özellikle doğum günleri ve bayramlarda aşırı şeker tüketiminden kaçınmak gerekir. Şeker hastalığı, karaciğer yetmezliği ve kronik böbrek hastalığı, yüksek tansiyon gibi sağlık sorunları olan çocuklarda aşırı şeker tüketimi, kan şekerinin aşırı ve ani yükselmesine, vücut suyunun azalmasına hatta komaya dahi neden olabilir. Yağlar en yavaş sindirilen makro besindir. Yağlı yiyecekler özel günlerde genellikle keyifli bir kaçamak olarak tüketilir. Aşırı yağ tüketimi kısa dönemde şişkinlik, hazımsızlık, mide krampları, ishallere neden olduğu gibi uzun vadede ise kalp ve damar hastalıklarına yol açabilir.”

Fazla protein alımının da zararlarına da işaret eden Çelik, “Vücudumuzun yapı taşı proteinlerden oluşur. Proteinler vücudumuz için önemli bir makro besindir. Özellikle kırmızı veya beyaz et, yumurta ve tahıllar başlıca protein kaynaklarıdır. Aşırı protein tüketiminin böbreklerimizin çok daha fazla oranda süzme yapmasına ve ardından da idrarda protein kaçağına yol açtığı gösterildi. Protein ağırlıklı beslenmenin protein yıkımının son ürünü olan ürik asidin eklemlerde birikimi sonucu oluşan Gut hastalığına neden olduğu da bilinir. Ayrıca çoğunlukla bağırsaklarımızda yaşayan ve vücudumuz için sağlıklı olan mikroorganizmalar vardır. Bu canlıların, sindirim sistemi ve bağırsak sağlığı üzerine, bağışıklık sisteminin güçlenmesine ve metabolizmamızın düzenlenmesi gibi birçok faydalı görevleri vardır. Bağırsak mikrobiyomu olarak adlandırılan bu canlıların sayısı, dengesiz ve tek makro besin ağırlıklı beslenme gibi durumlarda hızla azalır ve zararlı mikroorganizmaların sayısı artar. Bu nedenle sağlığımız olumsuz yönde etkilenir” ifadelerini kullandı.