Sağlık Bakanlığı tarafından alınan enfeksiyon kontrol önlemleri kapsamında, organ nakli ameliyatları da ertelenmişti. Kimi hasta organ yetmezliği tedavisine ilaçlarla devam ederken böbrek nakli bekleyen hastalar ise diyalize başlamak durumunda kaldı. Türkiye’de koronavirüs vakalarının ilk ortaya çıktığı mart ayından bu yana böbrek nakli ameliyatlarını yapamadıklarını ifade eden Medicana Sağlık Grubu Organ Nakli Bölüm Başkanı Prof. Dr. Murat Tuncer, “Büyük bir salgınla karşı karşıyayız. Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu'nun önerileri doğrultusunda acil olmayan ameliyatları ertelemiştik. Bu kapsamda mart ayından beri böbrek nakli ameliyatlarını yapamıyorduk. Kademeli olarak artık normalleşme sürecine geçiyoruz. Bunlardan biri de aylardır organ nakli bekleyen hastaların artık organ nakillerini yapmaya başlamamız olacak. Sağlık Bakanlığı, Bilim Kurulu'nun önerisi doğrultusunda preemptif böbrek nakillerinin perşembe günü itibariyle serbest bıraktığına dair bir yazı gönderdi. Yani kalıcı diyaliz tedavisi görmeyen, diyalize başlamamış hastalara organ nakli yapabileceğiz. Biz de bu hastalarımızın nakillerini başlatıyoruz” diye konuştu.

Koronavirüs geçirdiyse nakil için 28 gün beklenmeli”

Nakillere koronavirüs tedbirleri kapsamında bazı tedbirler getirildiğini açıklayan Prof. Dr. Murat Tuncer, “Ameliyat öncesi nakil yapılacak kişiye en az iki koronavirüs testi ve akciğer tomografisi yapıyoruz. Böbrek nakli ameliyatı için kişinin iki testinin de negatif olması gerekiyor. Eğer kişi koronavirüs geçirdiyse en az 28 gün boyunca ameliyat gerçekleştiremiyoruz. Koronavirüs testinin belli aralıklarla en az iki kez negatif olması gerekiyor. Bunun yanı sıra akciğer tomografisinde herhangi bir lezyon kalmadığının virüsün tamamen vücuttan temizlendiğinin görülmesi önemli. Vericiler için durum daha da farklı. Koronavirüs olan kişi tedavi olduktan sonra organ bağışında bulunmak için en az 3 ay beklemeli. Bunların hepsi Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu’nca belirlenmiş kriterler” ifadelerini kullandı.

Nakilli hastalarımız sterilizasyonu çok iyi biliyor”

Hastaların 2 aylık süreçte hastaneye gidemediklerinden böbrek fonksiyonlarında bazı bozukluklar yaşadıklarını belirten Prof. Dr. Tuncer, “Örneğin; Almanya'da yaşayan bir hastamla online görüşme yapıyordum. Bu dönemde teknolojinin bize sunduğu imkanlardan faydalandık. Sosyal medya aracılığıyla ya da görüntülü konuşarak hastalarımıza yardımcı olmaya çalıştık. Bu süreçte diyalizlere devam edilmeye başlandı. Eğer diyaliz olmasaydı hastalarımız hayatlarını koruyamazdı. Bu konuyla ilgili sterilizasyon ve izolasyon açısından çok ciddi önlemler aldık. Nakilli hastalarımız sterilizasyon ve izolasyonu çok iyi biliyor. Onların koronavirüse yakalanma oranları toplumdaki diğer insanlardan farklı değil. Özellikle böbrek fonksiyonları normal giden nakilli hastaların da koronavirüse bağlı ölüm oranının neredeyse hiç olmadığını söyleyebilirim. Organ nakli hastalarımız izolasyon ve sosyal mesafe gibi tedbirlerini alacaklar. Ama bu süreçte psikojilerini de bozmayacaklar. İlaçlarını düzenli kullanacaklar ve inşallah bu süreci hep birlikte atlatacağız” uyarısında bulundu.

Ameliyathanelerde nakil için önlemler alınıyor”

Nakil ameliyatlarının gerçekleştirileceği ameliyathanelerde gerekli önlemleri aldıklarının altını çizen Prof. Dr. Tuncer, şunları söyledi:

“Tabiri caizse korkunç önlemler alıyoruz. Hastanelerde bu ameliyatların yapılacağı alanlar boşaltılıyor. O bölümlere koronavirüs hastaları alınmıyor. Organ nakli ile ilgilenen personel başka bir bölümde çalışmıyor. Sterilizasyon ve temizliğe dikkat ediliyor. Bakanlığımız da bu kuralları belirledi. Her şey belli kurallar çerçevesinde oluyor. Bu sağlık hizmetini rahatlıkla almalarında bir mahsur yok. Koronavirüs salgını öncesinde de nakil olan hastalarımıza 3 ay boyunca maske takmalarını ve izolasyonu öneriyorduk. Onlar ameliyat sonrası bir nevi karantinada oluyordu. O nedenle bizim ameliyat sonrası uyulması gereken kurallarla ilgili bir şeyimiz değişmeyecek.”

Son olarak Türkiye’de 25 bin kişinin organ nakli beklediğini hatırlatan Prof. Dr. Murat Tuncer, “Bunların bir kısmı da her yıl kaybettiğimiz hastalar. O nedenle sağlık beklemiyor. Bir taraftan koronavirüsü düşünüp tedavi ederken diğer taraftan da kronik rahatsızlıkları olan hastalarımızı düşünmek durumundayız. Ben bir kere daha kişilerin organlarını bağışlaması çağrısında bulunmak istiyorum” dedi.