Küçükçekmece'ye bağlı İstasyon Mahallesi, rezerv yapı alanı ilan edildiği için vatandaşlar evlerine çivi bile çakamıyor. Kendi tapulu, iskanlı arazilerine rezerv alanı olduğu için kredi bile çıkartamayan mahalleli dava açmaya hazırlanıyor. Ayrıca, mahallenin iddiasına göre, kapılarının önünden geçen banliyö hattı da dere yatağına inşa ediliyor.
İstanbul Küçükçekmece'ye bağlı İstasyon Mahallesi, rezerv yapı alanı ilan edildiğinden beri mahallelinin gözüne uyku girmiyor. Kendi tapulu ve iskanlı yerlerine bir çivi dahi çakamayan mahalleli, bankaya gittiklerinde evlerinin rezerv yapı alanı olduğunu ve kredi bile çıkmadığını öğrendiklerini söylüyor. 

YARIMBURGAZ ÖRNEĞİ

Rezerv yapı alanı iptali için komşu mahalle Yarımburgazlıların mücadelesini örnek alan mahalleli, İstasyon Mahallesi Siteleri Koruma ve Yaşatma Derneği isimli bir dernek kurdu. Toplamda 16 site, 2 bin hanenin yer aldığı alanda, 10 bine yakın insan yaşıyor. 

Başkanlığını Tekstil Mühendisi ve 24 yıldır mahallede yaşayan Serpil Elmasoğlu'nun yaptığı dernek, dava açmaya hazırlanıyor. İstanbul'un orta yerinde çevresinde 30-40 katlı lüks konutların olduğu alanda, 3 katlı ve  yeşillikler ile dolu alanlarından ayrılmak istemediklerini söyleyen mahalleli, "Çocuklarımız burada doğdu, büyüdü. Bizleri de beton yığınlarına koymak istiyorlar, mahalle kültürümüzden ayrılmak istemiyoruz" diyor.

EVLERİMİZİ İSTİYORLAR

Mahalleli, rezerv yapı alanı ilan edilen evleri için, "Buralar riskli alan ve doğal afet bölgesi ise neden 30 katlı binalar yapılmasına izin verdiler? Neden iki tane benzin istasyonu yaptılar? Ayrıca, banliyö hattı 1 kilometre uzağımızda iken ona izin verip neden 16 sitemizi elimizden almaya çalışıyorlar" diyerek, yetkililere seslendi. 

1996 yılında kaldırılan Büyük Halkalı Çöplüğü üzerine kurulan, 2009 yılında baraj kapaklarının açılması ile yaşanan felaket nedeniyle onlarca insanın hayatını kaybettiği mahallede, şimdilerde Halkalı-Gebze arası banliyö hatlarının bakım istasyonu kuruluyor. Mahalleli, dere yatağına yapılan bu istasyonun olası bir sel durumunda, yüzlerce kişinin canına mal olacağını iddia ediyor. 

AFET DEĞİL TEDBİRSİZLİK

Mahalleli, 2009 yılında yaşanan ve kamuoyunda sel felaketi olarak bilinen facianın dere yatağından değil, baraj kapaklarının açılması ile geldiğini söylüyor. "Doğal afet değil tedbirsizlik" diyen mahalleli, o dönem mahallelerine yapılan 2 milyonluk yardımdan sadece kendilerine bin TL verildiğini ve bunun maddi hasarlarını karşılamadığını söylüyor. Ayrıca, dere yatağından özellikle akşam saatlerinde ağır bir lağım kokusu tüm mahalleye yayılıyor. 

TRAFİK IŞIKLARI BİLE YOK

Mahalleli, Ehlibeyt Cami önünde trafik ışıkları bulunmadığı için, koşarak karşıdan karşıya geçtiklerini söylüyor. Geçtiğimiz günlerde bir komşularına araba çarptığını anlatan mahalleli, dernek olarak tüm bu sorunlar ile mücadele edeceklerinin altını çiziyor. Ayrıca, dere yatağına uçan bir arabanın demir korkulukları parçaladığını anlatan Elmasoğlu, "Defalarca şikayet ettik, gelip bu demirleri düzeltmediler. Çocuklarımız bu alandan geçerken korkuyorlar" diyor.

Sibel GÜLERSÖYLER