Hayat zamanla değişirken insanlar ve onların kullandığı eşya da değişiyor. Bir zamanlar el yapımı yorganlar evin hanımı için olmazsa olmazlar içindeydi. Beklenen misafirler için denklerde hazır tutulur yorganlar.  Yağmurun çiselediği bir Perşembe akşamı röportajım için Küçükçekmece'deki Cennet Mahallesindeki bir yorgancıya doğru yola çıkıyorum.  Kapısının önünde çuvallara doldurulmuş elyaflar ve pamuklar yorgan olmak için sıralarını bekler halde. İçeri girdiğimde yorganlar duvarlara asılmış bir şekilde karşılıyor beni. Dükkân sahibi Muammer Keskin ise kendini kaptırmış sipariş yetiştirmeye çalışıyordu. Daha önce röportaj için sözleşmiştik, bu yüzden dükkâna girdiğimde beni hemen tanıdı. 

ÇIRAKLIKTAN BAŞLAMIŞ 

Muammer Bey, Trabzon Maçkalı. Bu mesleğe 13-14 yaşlarında başlamış. Başlamasının sebebi ise eskiden çevresindeki insanlardan duyduğu "yorgancılar çok para kazanır" söylemleri. Bu söylemler sonrası Muammer Bey mesleği öğrenmek için köyden Trabzon'a gidiyor, orada tanıdık yorgancılardan birinin yanında çırak olarak başlıyor "Yorgancılık kolay görünüyor ama zor bir meslek" diyor Muammer Keskin.  

"Bu mesleği öğrenmek için bir buçuk iki sene yorgancı ustaların yanında çalıştım." Yorgan yapmayı kimden öğrendiğini sorduğumda Trabzon'da ikiz kardeş olan Hasan-Hüseyin adında ustalardan öğrendiğini anlattı.

ZOR YIKANIYOR

- Kimler yorgan yaptırıyor?

"Yorganı genellikle 50 yaş üstü kadınlar yaptırıyor. Gelen müşterilerimiz bize 'usta benim günüm var bana tek kişilik veya çift kişilik yorgan' diye geliyor, modelini beğeniyor biz de kumaşını falan ona göre dikiyoruz. Gençler kolay kolay yaptırmıyor yorganları çünkü hepsi hazır alıyor. Hazır almalarının sebebi ise makineye atıp yıkayabilmeleri. Yün veya pamuk yorgan yıkanırken daha zor oluyor." 

- Eskiden çeyizler için yorgan ısmarlanırdı. Şimdi de oluyor mu?

"Şimdi çok seyrek oluyor. Eskiden evlenen genç kızlar renk renk saten yorganlar yaptırıyordu ama şimdi bir tane bile zor yaptıran oluyor."

Sohbetimize kapı önünde mahalle çocuklarının oyun oynarken çıkardığı sesler eşlik ediyor. Bu sesler bana eski mahalle kültürünü hatırlatıyor. Herkesin kapı önünde oturup sohbet ettiği ve birbirini tanıdığı zamanlar...

KATALOGLARI VAR  

Muammer Bey ise daha ben sormadan merak ettiğim çoğu şeyi anlatmaya başlıyor.

"İyi bir yorganın yapımı örnekli model ise 4 gün, 5 gün sürüyor ama normal yorganlar 2-3 gün sürer. Günlük yorganları ise iyi bir usta günde 2 tane diker."

Dükkânı incelediğimde renk renk, desen desen çeşitli yorganlar duvarlara asılmış müşterilere bir katalog gibi sunuluyor. Kaç çeşit yorgan yapıldığını merak edip soruyorum. 

"Yorganları çeşit çeşit yapıyoruz. Örneğin mitil dediğimiz yorgan var, iki tarafı beyaz olan yorganlar var, renkli olanlar var nevresime sokup kullanıyorlar, bir de satenler var. Satenler ise modellerine göre değişiyor. Kataloğumuz var gelen müşteriler katalogdan beğeniyor modelleri. Biz de ona göre dikiyoruz beğendiği örnekleri. 15-20 tane örnek var."

'POLYESTER YOK TERLEME YAPMAZ' 

- Yorganların malzemesi modellerine ve isteğe göre değişiyor mu? Hangi kumaşları kullanıyorsunuz?

"Yorganların malzemesi pamuklu kumaşlar oluyor. Bunlarda naylon ve polyester yok, o yüzden terleme yapmaz, ucuz olanlar terleme yapar. Onları da ben genellikle kullanmıyorum, tercih meselesi."

Bu kadar yorgan çeşidinden söz edince fiyatlarını merak etmeden geçemiyorum.

"Aslında bir yorganın fiyatı hazır alınan iyi bir elyaf yorganın fiyatıyla hemen hemen aynı. Günlük yorganların fiyatları 150'den başlıyor, 200-250'ye kadar var. Hazır elyaf yorganının en iyisiyle fiyatımız hemen hemen aynı." 

BUNLAR SAĞLIKLI

Muammer Bey fiyatlardan bahsederken hangi malzemenin neden iyi olduğunu da hemen kısaca anlatıyor:

"Bence müşteriler elyaf yorgan almasınlar. Pamuk veya yün yorgan almaları hem daha karlı hem de sağlık yönünden daha iyi. Yün yorgan vücudun ısınmasını sağlar ve ter yapmaz, aksine rutubeti ve teri emer. Elyaf yorgan kullanıldığı zaman terleme yapıyor."

- Yanınızda çırak çalıştırıyor musunuz peki?

Şu anda yanımda herhangi bir eleman yok çünkü elemana verecek iş yok, hepsini kendim yapıyorum o yüzden eleman almıyoruz. Elemana ihtiyacım olsa bile eleman bulamıyoruz.

- İstanbul'da tanıdığınız başka ustalar var mı?

Var tabi. İstanbul'a geldiğimiz zaman, benim ağabeylerim de yorgancıydı, yorgancı dükkânı açtık 5-6 sene orada çalıştık. Ondan sonra herkes kendi yorgancı dükkânını açtı. Ben de kendime bir yorgancı dükkânı açtım. Hâlâ da devam ettiriyorum.

Tuğçe Merve ONARCAN (İAHA)