Hukuk şirketlerinin yüzde 65'i akıllı çözümlere yatırım yapmaya hazırlanırken, en çok talep alan çözümlerin başında e-imza, e-toplantı/e-oylama yönetimi, belge/sözleşme yönetimi ve iş akışı otomasyonu geldi.

Tüm dünyada pek çok sektörün dijital dönüşümünü hızlandıran koronavirüs salgını, hukuk alanında da yeni bir döneme kapı araladı. Wolters Kluwer tarafından hazırlanan “COVID Krizinin Hukuk Sektörüne Etkisi” adlı anket çalışmasına göre, Avrupa'daki hukuk bürolarının yüzde 56'sının pandemi sürecinde akıllı teknoloji çözümlerine olan ihtiyaçları arttı. Hukuk bürolarının teknoloji yatırımı yapmak istedikleri alanların başında yüzde 63’le e-imza gelirken, onu yüzde 46 ile e-toplantı ve e-oylama yönetimi, yüzde 40’la belge ve sözleşme iş akışı yönetimi, yüzde 34’le iş akışı yönetimi ve süreç otomasyonu izledi.

Öte yandan hukuk şirketlerinin yüzde 52'sinin önümüzdeki süreçte daha çok evden çalışacakları, yüzde 66’sının müşterileriyle dijital olarak iletişim kurma yöntemlerini geliştirecekleri ve yüzde 41'inin gelecekte sanal duruşmaların hızlanmasını beklediği de anket çalışması sonucunda yer aldı.

"Türkiye'deki hukuk departmanları da hukuk otomasyon sistemine yöneldi"

Bu tablonun Türkiye’de de benzer şekilde seyrettiğine dikkat çeken yerli hukuk otomasyonu sistemi T-HOS’un Genel Müdürü Ahmet Mert, “Salgın sürecinde Türkiye’deki hukuk büroları ve şirketlerin hukuk departmanları, hukuksal operasyonlarını uzaktan yönetebilmek için hukuk otomasyon sistemlerine yöneldi. Mevcut seyirde bu dönüşümün kalıcı olacağını ve çağa entegre olmanın ülkemiz avukatlarının ve yürüttükleri hukuksal süreçlerin verimliliğinde kilit rol oynadığını görüyoruz” dedi.

Hukuk otomasyonlarına olan ihtiyaç yüzde 300 arttı

Hukuk otomasyonlarıyla normalde saatler sürebilecek işlemlerin çok daha hızlı ve etkin bir biçimde gerçekleştirilebildiğini söyleyen Mert, “Hukuk otomasyonları, hukuk büroları ve sektör bağımsız şirketlerin hukuk departmanlarında dava, icra, danışmanlık gibi hukuk işlemlerini kolaylaştırmaya yönelik geliştirilmiş yazılımlardır. Dünya genelinde hukuk teknolojisi alanında artan bir ihtiyaç söz konusu. Hukuk şirketlerinin yüzde 65’i, akıllı hukuk çözümlerine yatırımlarını artıracağını söylüyor. T-HOS olarak Türkiye’den aldığımız taleplere baktığımızda pandemi sürecinde hukuk otomasyon yazılımlarına olan ihtiyacın yüzde 300 arttığını görüyoruz” ifadelerini kullandı.

Avukatların iş yükünü ve masraflarını azaltıyor

Mert, yerli kaynaklarla geliştirdikleri hukuk otomasyon yazılımının detaylarını ise şöyle aktardı:

"Hukuk otomasyon yazılımımız kapsamında dava, icra, danışmanlık, doküman/evrak yönetimi, iş görev yönetimi ve hatırlatıcılar, kasa, müvekkil, ajanda, akıllı raporlar ve yönetim modülleri bulunuyor. Bu modüllerden oluşan T-HOS Hukuk Otomasyon Sistemi yazılım ürünümüz  ile bir hukuk bürosu yada bir şirketin hukuk departmanının 360 derece yönetiminin kolayca ve etkili bir şekilde yönetilmesini sağlıyoruz. Tüm belge ve bilgilere ofis dışında da ulaşabilmesine, avukatların dava, icra, danışmanlık ve bunlara bağlı iş süreçlerini uzaktan kolayca yönetmelerine imkan tanıyoruz. Yazılımımızın birbirine tam entegre modüler bir yapıya sahip olması ise T-HOS’u kullanan kurum, başka bir hukuk yazılımına ihtiyaç duymadan tüm iş süreçlerini tek bir yazılımla takip edebiliyor, aynı zamanda tüm verilerin güvenli bir şekilde tek bir yerde toplanmasına ve yöneticilerin bu verilerle sağlıklı, kolay ve hızlı raporlar alarak kurumuyla ilgili sağlıklı kararlar almasına yardımcı oluyor. Amacımız, avukatların ve hukuk bürolarının/departmanlarının iş yükleri ve masraflarını azaltarak asıl işlerine odaklanmalarına destek olmak."