Pandemiyle birlikte artış gösteren internet dolandırıcılığı, siber suçlar, siber tehditler ve müşteri verilerinin çalınmasının günümüzde ticari kurumlar ve bireylerin en büyük korkusu haline geldiğini söyleyen Doğa Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Kırmızı, “Dijitalleşmenin oldukça yaygınlaştığı bu dönemi fırsata çeviren siber saldırganlar, ticari faaliyetlerini durdurmakla veya müşteri verilerini silmekle tehdit ettikleri kurumlardan fidye talebinde bulunuyor. Talepleri gerçekleşmezse de yıllarca emek verilen birçok veriyi ve sistemi yok ediyorlar. Bu gibi risklerle tek başına hareket etmek ise kurumları oldukça güç durumda bırakıyor. Sadece kurumların değil bireylerin de kişisel olarak kullandığı telefon, tablet, bilgisayar vb. teknolojik aygıtlarda bulunan kimlik ve kredi kartı bilgileri gibi özel verilerin de büyük bir tehdit altında olduğu bu dönemde, siber güvenlik ve veri koruması daha da ön plana çıkıyor” dedi.

Siber sigortanın, siber saldırı sonrası doğabilecek zararları karşıladığını belirten Nihat Kırmızı, “Sigorta uğrayacağınız bir saldırıya bağlı olarak oluşan maddi zararları ve kayıpları karşılıyor. Saldırıya uğrayan şirketler günlerce sistemlerini kullanamaz hale geliyor. Ciddi anlamda iş kayıpları ve maddi zararlar ortaya çıkıyor. Sigorta şirketleri belirli limitler çerçevesinde poliçeler hazırlayarak bu zararları karşılamayı hedefliyor” ifadelerini kullandı.

Sigorta yapılmadan önce şirketlerin aldıkları önlemlerin değerlendirildiğini söyleyen Kırmızı,  “Dijital anlamda herhangi bir güvenlik önlemi almamış şirketlere poliçe hazırlayamıyoruz. Poliçeyi hazırlayabilmek için gerekli teknolojik önlemleri almaları konusunda önerilerde bulunuyoruz. İhtiyaç duyulan özelliklerde iyi bir güvenlik duvarının mutlaka kurulması gerekiyor. Önümüzdeki 5 yıl içerisinde dijital dünyada birçok işlem teminat altına alınabilecek duruma gelecek” diye konuştu.

İnternet kullanımının artmasının birtakım teminatların alınmasını zorunlu hale getirdiğini kaydeden Nihat Kırmızı, sözlerini şöyle sonlandırdı:

“2018 yılında Türkiye’yi hedef alan siber saldırıların sayısı 73 binken 2020’de bu rakam 110 bin seviyelerine çıkmış durumda. Ülkemizde saldırıların yüzde 71’i KOBİ ve ticari kurumlara yönelik gerçekleştirilmekte. Bu saldırılara maruz kalan kurumların ortalama zararı ise 35 bin dolar. Dünya geneline baktığımızda da siber saldırıların yüzde 95'i bireysel ve KOBİ'lere yönelik gerçekleşiyor. Bu saldırıların da yüzde 43'ü KOBİ'leri hedef alıyor. 2015 yılında yaklaşık 3 trilyon dolarlık bir siber saldırı suç maliyeti var. Tüm yöneticiler, kurum ve firmalarını siber saldırılara karşı korumak için profesyonel güvenlik tedbirleri almalı ve karşılaşılacak zararlara karşı da sigortalama yapmalıdır. ”

Pandemi döneminde bütün iş süreçlerininin eve taşınmış olmasının hackerları da iştahlandırdığını dile getiren Siber Güvenlik Uzmanı Osman Demircan, “Yüzde 700’lerin üstünde uzak masaüstü bağlantılarına çok ciddi saldırılarda bulunuldu. Uzak masaüstü bağlantı ele geçirilerek insanların bağlandıkları kurumlar bile hacklenebilecek duruma geldi. 2020 yılında  sadece sağlık sektörü 7 milyon dolardan fazla zarara uğratıldı. Ev kullanıcıları çok ciddi anlamda risk altında çünkü tüm işlemleri artık online yapıyoruz. Yapılan bir araştırmada siber saldırıların yüzde 90’ının insan zafiyetinden kaynaklandığını belirlendi” dedi.

Sosyal medya hesapları üzerinden insanların daha fazla dolandırıldığına dikkati çeken Demircan, “Hesaplar ele geçirilerek sahte alışveriş siteleri, sahte bağış siteleri kuruluyor ve gönderilen SMS'leri açan insanlar dolandırıldı. KOBİ'ler çok ciddi risk altında. Yapılan siber saldırılarda yüzde 70'in üzerinde artış var. Çünkü, KOBİ'ler çok profesyonel ekiplerle çalışmadıkları için zafiyetleri daha fazla oluyor. Şirketler siber saldırıya uğradıkları zaman iş kayıpları yaşıyorlar. Bütün dosyalar şifrelenerek hackerlar para talep ediyor. 2022 yılında KOBİ’ler çok ciddi siber saldırı altında olacaklar” ifadelerini kullandı.

Siber güvenlik sigortasının saldırılara karşı bir teminat olacağını vurgulayan Osman Demircan, “Hem bireysel hem de kurumsal da bir saldırıya uğrarsanız zararınızı sigortalarla güvence altına alabiliyorsunuz. Sıfırıncı gün dediğiniz henüz tespit edilmeyen güvenlik açıklarını düzenli olarak kontrol ederek gerekli önlemler de alınabilir” ifadelerini kullandı.

Veri ihlallerinin 2020'nin ilk yarısında 36 milyar kaydı açığa çıkardığının tespit edildiğini söyleyen Demircan sözlerini şöyle noktaladı:

“İhlallerin yüzde 40’ı bilgisayar korsanı, yüzde 17’si kötü yazılım ve yüzde 22’si de kimlik avı içeriyor. Hacklenme maliyetinin 2021’de 6 trilyon doları aşacağını düşünüyor. Hacklenme olaylarını hem bireysel hem de kurumsal anlamda siber güvenlik sigortaları ile telafi edebiliriz. Hacklenmenin maliyeti 50 iş günü olarak hesaplanabilir. Çünkü, şirketler sardırı sonrası ortalama 50 gün hiçbir işlem yapamıyor. 2020 yılında bir önceki yıla göre 5 kat daha fazla siber saldırı gerçekleştirilmiş.”