İstanbul'da taş ve mermer oymacılığı yapan 72 yaşındaki Mustafa Yıldız, mermeri adeta nakış gibi işliyor. 18 yıldır el işçiliğiyle mermer oymacılığı yapan Yıldız, evinin dış cephesini Osmanlı mimarisi ile tasarlarken bahçesine de, mermer oymasından el emeği çeşmeler yaptı. Yeteneğini hayır işlerinde de kullanmak isteyen Mustafa Yıldız, Taksim Camii'ne özel şadırvan tasarladı. Yıldız, iki yıl boyunca gece gündüz demeden çalışarak bitirme aşamasına getirdiği el emeği oyma şadırvanı Taksim Camii'ne bağışlamak istiyor. 

'EMİRGAN KORUSU'NA İHTİŞAMLI KAPI' 

Çırağı olmadan ustası olduğu el sanatını evinin her köşesine işleyen Mustafa Yıldız, 2015 yılında Emirgan Korusu'nda yapmış olduğu yürüyüş sırasında Koru'daki giriş kapısının hırpalanmış olduğunu görerek, Emirganın kapısı için de atölyesine girdi. Dolmabahçe Sarayı'ndan esinlenerek çizdiği projesiyle ihtişamlı bir kapı tasarlayan Yıldız, 2 buçuk yılda kapının yüzde doksanını da tamamladı. 18 yıldır mermere nakış gibi işleyen Mustafa Yıldız, yetkililerden çalışmalarını görmelerini istiyor. 

İstanbul, Osmanlı ve sanat aşığı olan Mustafa Yılmaz, "Benim mesleğim altyapı taşeronluğuydu. 2002 yılına kadar altyapı yaparak hayatımı idame ettiriyordum. Sonrasında ilk kez mermer işini elime aldım, daha öncesinde hiç mermer falan kullanmamıştım. Ben bu işin çırağı da olmadım. Aldım mermeri ve hamd olsun ki bu hale getirdim. Allah bana bu yeteneği vermiş, benim de bir şeyler yapmam lazım dedim. 2 şadırvan yaptım, birini Ordu Görköyü'ndeki Merkez Camii'ne yaptım. İkinci yaptığım şadırvanı da, Taksime yapılan camiye bağışlamak istiyorum. Zaten ben bitirip oraya teslim ederim, kimseden bir ücret talep etmiyorum. Allah rızası için yaptım ve ikisini toplam 4 yılda yaptım, her biri 2 sene sürdü. Ben İstanbul'u çok severim, Dolmabahçe Sarayı'ndan da çok esinlenirim çok güzel sanatlar vardır" dedi. 

Emirgan Korusu'nun kapısı için de mermer işleyen Yıldız, "Sarayın üst ve yan tarafında iki kapı vardır, ben de böyle bir kapı yapabilirim ama elbette bu kadar motif yapamam çünkü zaman ister. 2015 yılında Emirgan Korusu'nda yürüyüş yaparken, onun kapısı için bir tasarım yaptım. Kemerli ve tüm motifleri de tanıdık yapayım, yani üç yaşındaki çocuk görünce o motiflerin ne olduğunu anlasın istedim. Hamd olsun tüm motifleri de böyle işledim. 2 buçuk senede de korunun kapısı için yapacağım dediğim kapının malzemesini hazırladım. 2 buçuk senede yüzde doksanı tamamlandı. Benim hafta sonum yoktur ben sabahtan giderim işime akşam gelirim. Altyapı yapan biri bu taşı nasıl yapıyor diyen çok olmuştur ama istenince yapılır. Ben yaptığım eserleri İstanbul'da ve Türkiye'de görmek istiyorum. Bunu dünyadaki sanatseverlere beğendiririm kendime güveniyorum. Hatta keşke Cumhurbaşkanımız da görse bu işleri" diye konuştu.