İstanbul Gelişim Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Havacılık Yönetimi Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Seda Mumlu Karanfil, duygusal bulaşmanın kişiden kişiye farklılık gösterebileceği gibi kişide tükenmişlik, işe veya çevreye yabancılaşma, stres düzeyinde artma veya sosyal arzu edilebilirlik gibi durumları da ortaya çıkarabileceğini belirtti.

"Duygusal bulaşma kadınlarda daha fazla görülüyor"

Kişilerin birbiri ile etkileşimi sonucunda gerçekleşen duygusal bulaşma, iş yaşamında kişinin işe yönelik tutum ve davranışlarının, diğer çalışanların da işe yönelik tutum ve davranışlarını etkilemesi ile ortaya çıkıyor. Etkilenme düzeyinde kişiden kişiye göre farklılıklar olabileceğine vurgu yapan Dr. Öğr. Üyesi Karanfil, "Yapılan araştırmalarda kadınlarda duygusal bulaşma düzeylerinin erkeklere oranla daha fazla görüldüğü tespit edilmiştir. Kadınların daha merhametli ve şefkatli olmalarının ve yaşamda sahip oldukları rollerin buna neden olabileceği söylenebilirken; erkeklerin yetiştirilme tarzlarının, dış dünyaya karşı daha mantıklı ve soğukkanlı tepkiler verme konusunda eğitilmelerinin bu duruma neden olabileceğini söylemek mümkündür" dedi.

Karanfil, ayrıca duygusal bulaşmanın örgütsel ve bireysel olarak birçok sonuç doğurabileceği gibi özellikle örgütsel bulaşmada çalışanlarda duyarsızlaşma, mesleki bağlılığın azalması ve iletişimde geri bildirimin azalması gibi olumsuz sonuçlar da doğurabildiğini dile getirdi.

Süreç iyi yönetilirse çalışanların iş performansında artış sağlanabilir

Duyguların diğer bireylerle olan ilişkilerde, algılarda, tutumlarda ve davranışlarda önemli bir yere sahip olduğunu kaydeden Karanfil, "Dolayısıyla duygusal bulaşma da bireyin etkisi altında kaldığı duygularla hareket etmesine sebep olabilir. Duygusal bulaşma sürecinin iyi yönetildiği kurumlarda çalışanların iş performanslarında artış yaşanabileceği gibi takım çalışmasına ve örgüte olan bağlılık da artırılabilir" diye konuştu.