Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olmayı kafasına koyan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde paylaştığı mesajla İYİ Parti'nin bazı milletvekilleri ile seçmenlerini kızdıdı. Meral Akşener ile Pervin Buldan'ın aynı mesajda birlikte anılmasıydı tepki çeken. Mesaj, HDP seçmenine şirin gözükme çabası olarak yorumlandı.

Gerçi İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, "Bazı arkadaşlarımızın tepkisini çekti" diyerek geçiştirdi bu mesajı. Ama ilerleyen günlerde İmamoğlu'nun benzer tavırlar sergilemesi, CHP'nin HDP'ye kol kanat germe çabasını artırması Millet İttifakı'nda derin çatlaklara yol açabilir. Bu ihtimali daha önce "Kılıçdaroğlu'nun büyük kumarı" başlıklı yazımda ayrıntılarıyla anlatmıştım.

İmamoğlu'nun milliyetçi seçmenin tepkisini çeken bu mesajı konuşulurken, PR ekibi devreye girdi ve "İmamoğlu'nun siyasi hayatı bitirilecek" propagandasına başladı.

Konu; İmamoğlu'nun Ordu'da Havalimanı'nın VIP bölümünü kullanmasına izin vermeyen Vali'ye hakaret etmesi nedeniyle açılan davaydı. Bu davada, eğer İmamoğlu'nun 1 yıldan fazla hapis cezası alması halinde Danıştay aracılığıyla başkanlığının düşürüleceğini iddia ediyor PR ekibi.

Bu iddiaya, kendisini "muhalif" olarak lanse eden gazeteci ve siyaset yorumcuları da destek veriyor. Yargılama yapılsa ve avukatlarının iddia ettiği gibi "ceza vermeyi kafasına koyan" mahkeme İmamoğlu'na 1 yılı aşan bir ceza verse bile bunun İstinaf Mahkemesi, Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi (AYM) aşamaları bulunuyor. Yani, yargı süreci devam ettiği için İmamoğlu'nun başkanlığının kısa sürede düşürülmesi mümkün değil. Hatta, Yargıtay ve AYM'nin önündeki dosya yükü düşünüldüğünde seçime kadar yargı sürecinin tamamlanması zor bir ihtimal.

Ayrıca; hiç bir mahkemenin ve iktidarın, Ekrem İmamoğlu'nu "mağdur" göstererek yelkenleri daha da şişirmesini siyaseten doğru bulacağını zannetmiyorum. Okuduğu şiir nedeniyle başkanlığı düşürülen ve cezaevine giren Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Muhtar bile olamaz" denildiği ve tüm manşetlerin hedefi olduğu dönemde vatandaşın büyük desteğini alarak siyasetin en zirvesine çıkışı gibi bir örnek ortada dururken.

İTTİFAK'TAKİ ASIL KRİZ

Siyasete ilgi gösterenlerin ilgisini çekmiştir. İYİ Parti'li bazı milletvekilleri ve yetkili isimler, Meral Akşener'in doğal Cumhurbaşkanı adayı olduğunu her fırsatta dillendiriyor. Bir kadın adaya seçmenin yüzde 50'den fazlası destek verir mi vs. gibi konulara hiç girmeyeceğim. Asıl mesele partisi ve tabanı tarafından Akşener'in adaylığında ısrar edilirse ve Meral hanım geri adım atmaz, önceki seçimde olduğu gibi "Adayım" derse ne olacak? Millet İttifakı sadece milletvekili seçimleriyle sınırlı mı olacak, yoksa herkes yoluna mı gidecek?

Eğer Akşener aday olursa, CHP mecburen kendi adayını sahaya sürecek. Saadet Partisi, DEVA ve Gelecek partilerini de ittifaka dahil ederek rızalarını almak da isteyecek. İttifak adayı, Meral Akşener, Muharrem İnce derken, muhalefet cephesinden 3 isim seçimi ikinci tura taşıyıp, ilk turu önde bitirmek için mücadele edecek. İşte o zaman "siyasi fay hattı" sayılan konulan daha sık gündeme gelecek.

Anketlere göre oyunu sürekli artıran İYİ Parti kurmayları, "Seçimden ana muhalefet partisi olarak çıkabiliriz" diyerek çevrelerini motive etmeye başladı. CHP'nin "sağ açılım"larının, parti kimliğiyle taban tabana zıt fikirleri olan Cihangir İslam'a kadar varması, CHP'nin önemli bir seçmen kesiminin de tepkisini çekti.

Partiyi merkezde tutmaya çalışan İYİ Parti yönetiminin, CHP'nin kendi ayağına sıktığını ve bu durumun kendilerine yarayacağını düşünüyor. CHP'nin HDP politikasıyla birlikte kaybedeceği oyları almaları halinde önümüzdeki seçimde İYİ Parti'nin seçimden 2. parti olarak çıkması muhtemel. Bu hesabı bozacak tek şey Muharrem İnce faktörü...

CHP'LİLER ŞAŞKIN

Hedeflediği "Yeni CHP"yi oluşturmak için riskli adımlar atan Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Cihangir İslam'ı partiye kabul etmesi bazı CHP kurmayları yanında parti tabanında da tepki topladı. Muharrem İnce'nin "Parti Atatürk çizgisinden uzaklaşıyor" diyerek söze başladığı iddiaları doğrular nitelikte bir adım oldu bu. Cihangir İslâm'ın, Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili fikirleri biliniyor. "Savaş nedeniyle ekonominin daraldığı bir dönemde 40 milyon liraya maloldu" dediği Anıtkabir'i CHP'nin yegane eseri olarak gördüğünü deklare etmişti. Bakalım, Kemal Kılıçdaroğlu 23 Nisan kutlamalarında Anıtkabir'e çıkarken Cihangir İslam'ı da yanına alabilecek mi?

Kılıçdaroğlu'nun bir koluna HDP'yi, diğer koluna "Siyasal İslamcı" Cihangir beyi takarak yürüdüğü seçim yolunda partideki iç kanamayı göz ardı etmesi partinin köklü isimlerini de şaşırtıyor.

Kılıçdaroğlu'nun bu adımları, partisini kurma çalışmalarını sürdürürken gündemden düşen Muharrem İnce'nin şansını da artırıyor. Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanma şansını değil, partisinin seçimden önce grup kurma şansını tabii.

Atadan CHP'li bir tanıdığımın pokerci jargonuyla söylediği söz, Kemal Bey'in ataklarını çok iyi izah ediyor. "Kemal Bey, eline 5 benzemezi toplayıp önüne gelene rest çekiyor. Bu seçim onun son seçimi olacaktır..."