Kariyerine bankacılıkla başlayıp, kurumsal bir gazeteye geçen girişimci , küçük kızı 2 yaşına bastığında bağımsızlığını ilan etmiş. Bir güzellik merkezi açan Karakışla, özgür ruhlu her kadının kendi işini kurması gerektiğine inanıyor.

Kadın Kadına köşemde bu hafta girişimci Elif Karakışla var. Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü mezunu olan Karakışla, kariyerine bankacılıkta başladıktan sonra, kurumsal bir gazeteye geçiş yapmış. Bankacılığın resmi atmosferinden gazeteciliğin spontan, hayatın göbeğinden fışkırmış ortamına geçince bir kültür şoku yaşayan Karakışla, iki farklı sektörün güçlü kurumlarında çalışmasının kendisine çok şey kazandırdığını söylüyor. Kızı Melis'in doğumundan 2 yıl sonra, bir gün yolda giderken artık kimsenin iki dudağı arasında çalışmak zorunda olmadığının farkına varan Karakışla, kendi tabiriyle, "Şimdiye kadar öğrendiğim ne varsa, hepsini toplayacağım, kendi kanatlarıma yükleyip uçuşa geçeceğim. Hezarfen Çelebi misali; ya yaparım, ya ölürüm. Ama denemedim demem" diyerek girişimci olmaya karar vermiş. Neyi iyi yaparım diye düşünen Karakışla, bir güzellik merkezi açma kararı almış. Bugün sektörde 10. yılını tamamlayan Karakışla, Melissima isimli kızının da adını taşıyan bir güzellik merkezi işletiyor. Özgür ruhlu her kadının kendi işini kurması gerektiğine inanan Karakışla, mutluluk devriminin kadınlardan başlayacağını söylüyor.

- Girişimci olma hikayenizi dinleyebilir miyiz?

"Boğaziçi İşletme okuyan her öğrencinin hayali bir gün kendi markasını yaratmaktır ve benim de öyle oldu. Öğrencilik yıllarımdan itibaren hep kendi işimi kurmak istedim. Hocalarımız bize her zaman kurumsal firmaları gözlemleyin, kendi sistemlerinizi yaratın, markanız olsun, ekonomiye katkıda bulunun, istihdam yaratın diye öğütlerde bulunurlardı. Ben de onları dinledim. Özgür bir ruha sahiptim ve bir gün kendime bu kadar yeter, artık kanatlanıp uçmalısın dedim ve kendi şirketimi kurdum. Kimsenin iki dudağı arasında olmamak, son karar verici olmak benim için çok heyecan vericiydi. Amacım, kadınların geldiklerinde tek müşterisi oymuş gibi özel hissettiren butik bir salon açma fikriydi. Belissima İtalyanca'da güzel kadın demek, biz de dedesinin tavsiyesi ile kızım Melis'i de ekledik ve Melissima ismi işte böyle doğdu. Alanında uzman ekip arkadaşlarımız ile çalışıyoruz. Burada aynı zamanda öğrencilerimizi stajyer iken alıp, mezun olduklarında onlara istihdam alanı da yaratıyoruz. Bu bizler için bir sosyal sorumluluk projesi de oldu. Kadınlardan oluşan dev bir personelimiz var ve işimizi en güzel şekilde yapmak için mücadele ediyoruz. Böylece diğer bir hayalim olan kadın istihdamını geliştirmeyi de gerçekleştirdim"

- Sizin için güç nedir?

"Bir şeyleri hayal ettiğim anda onları hayata geçirebilme lüksü bence en büyük güçtür. Bana göre, kişinin en büyük kariyeri de budur. Çünkü, her nerede, hangi pozisyonda olursanız olun, eğer son karar verici siz değilseniz, mutlaka size hayır diyen birileri çıkacaktır. Bu yüzden, içinizdeki özgür ruhu dinleyin. Girişimci olma yolumdaki en büyük desteği de eşim verdi, her zaman arkamda olduğunu hissettirdi."

- Girişimci olmanın zorlukları neler?

"Sektördeki markalar, ürünler, cihazlar her şey çok hızlı değişiyor ve siz de bu hıza ayak uydurmak zorundasınız. Her an yatırım yapma fırsatı karşınıza çıkacağı için finansal yapınızı sürekli güçlü tutmanız gerekiyor. Ayrıca, her zaman nasıl daha iyisini yaparız şeklinde kendimizi sürekli geliştirme üzerine sisteminizi kurmanız gerekiyor. Dünya çapında her yeni gelişmeyi takip etmelisiniz."

HER ÇOCUK ÖZGÜR VE GÜÇLÜ BİR ANNE İLE BÜYÜMELİ 

- Girişimci olmak isteyen kadınlara ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?

"Öncelikle şöyle bir algı var, işini gücünü bırakıp girişimci olunmaz, önce ufak ufak sermayeler ile başlasınlar, ek iş gibi düşünsünler. Sermayelerini riske atmasınlar. En iyi ne yapabilirim sorusunun peşine düşsünler. Ayrıca, kadın girişimcilere yönelik çok güzel hibeler de bulunuyor, bunları da takip etsinler çünkü dünyanın yeni fikirlere ihtiyacı var. Her çocuğun özgür ve güçlü bir anne ile büyümeye ihtiyacı var. Para mutluluk getirir mi diye bir soru vardır. Ben o soruyu finansal özgürlüğü olan her kadın mutludur diye cevaplarım. Ön koşul para değildir ama ön koşul cesarettir. Cesaretini toplayınca finansal özgürlüğüne kavuşur bir kadın. Bu süreçte, yapamazsın diyenlere karşı kulaklarını tıkayabilmek de çok önemli. Kendilerini her konuda geliştirsinler. Hayalleri ve cesaretleri olsun."

- Şu anda neler yapıyorsunuz? Önümüzdeki dönemde ne gibi projeleriniz olacak?

"Şu anda çeşitli gazetelerde köşe yazıları yazıyorum. Kolaylaştırıcı düşünce sistemleri üzerine eğitimler veriyorum. Önümüzdeki dönemde kişisel gelişim üzerine bir kitap çıkarmayı planlıyorum. Yakında Youtube kanalımız da açılacak."

- Ülkemizin kanayan yarası kadına yönelik şiddete dair, neler söylemek istersiniz?

"Kadınlarımızın çok iyi eğitilmesi lazım, burada salt bir üniversite eğitiminden bahsetmiyorum. Onlara ne kadar güçlü olduklarını her alanda hissettirmeliyiz. Eğer bir kadın ne kadar güçlü ve özgür yetiştirilmişse, o da öyle çocuklar yetiştirir. Şiddet ve mobbing olaylarında da tepkisini göstererek, kendisini savunabilir. Şiddet ile ilgili cezaların da caydırıcı olması gerekiyor."

MUTLULUK DEVRİMİ KADINLARDAN BAŞLAYACAK

- Kadınların çalışma hayatında daha aktif bir şekilde yer alabilmesi için neler yapılmalı?

"Kadın istihdamı yaratan firmalara devlet eli ile çeşitli kolaylıklar sağlanabilir. Kadınlara doğum izni, emzirme odası, kreş gibi imkanlar sunulmalı. Çünkü, kadınları iş hayatından en çok alıkoyan durum evlilik hayatı ile başlayan sorumluluklar da kadına iş hayatında yeterince yer verilmemesi olarak karşımıza çıkıyor. Kadınların hakları sömürülmemelidir."

- Son olarak neler söylemek istersiniz?

"Her sabah uyandığımızda hayatın bize sunduğundan azını kabul etmeyelim, şartlarımızı zorlayalım. Biz ağaç değiliz, köklerimiz yok, istemediğimiz yerlerden uzaklaşalım. Mutluluk devriminin kadınlardan başlayacağına inanıyorum."