Akdeniz Turizm Cenneti Antalya’nın şirin bir yayla ilçesi olan İbradı ve Ormana Köyü güzelleriyle yaptığımız Yörük Güzellemesi başlıyor…

Anadolu’nun güneyinde bir güvenlik kuşağı gibi uzanan Toros Dağları’nın batı yamaçlarında bulunan Antalya’nın yayla kenti İbradı’da, Yörük Güzellemesine tanık olmanın dayanılmaz hafifliğini yaşadım.

Yerleşik Türkmen Yörüklerin geleneksel kültürel varlıklarının yanı sıra, yayla ve alternatif turizmin etnografik zenginliği ile ünlü İbradı ilçesi; deniz seviyesinden bin metre yükseklikte ve Antalya’ya üç saat uzaklıkta bulunmaktadır.

İbradı ve Ormana merkezi; geleneksel giysili köy kadınlarının nasırlı ellerinden çıkan oyalı ve dantelli işler, organik besinler, konukseverlik, yaylalarda bulunan Yörük çadırları ve köylerdeki Osmanlı mimari özellikleriyle zengin iki katlı “Düğmeli Evleri” ile yerli ve yabancı turistlerin ilgi alanıdır.

Yabanıl yılkı atların özgür mavi bulutlar gibi süzülen rahvan adımları, tarihi han pınarında sulanmak için tozu dumana katışlarının kısa molaları; başı sevda yelleri esen dağların doruklarından başkaldıran güneş ışınlarının, soğuk su yalağında yansıyan akslarında, ürkek bakışların hoyrat tedirginliğiydi…

Tan çiçeğinin taç yapraklarına can veren son yaz güneşi, bir kavak boyu yükselmekte iken; dağlar dağlara selam duruyordu. Tepe tepe ana sütü emen buzağıların melemesi, yılkı atlara rehberlik eden boz eşeğin anırması; biz fotoğrafçılardan tedirginliğin ve ürkekliğin uyarısı idi…

Kara keçi ağılında gök mavisi gözlü oğlaklara ot veren ve boynu halkalı çoban köpeklerine yiyecek yal hazırlayan Yörük güzeli Havva bacının al yanaklı yüzü ve bal köpüğü rengi gözünden şavkıyan candan gülüşü ve ikram yüklü konuksever telaşı; Anadolu insanın bizi biz eden yaşanası kültürel zenginliğin mirasıydı. Aslında İbradı özelinde, tanık olduğumuz ve tüm yaşadıklarımız, özgün bir Yörük güzellemesiydi…

Antik Kemerli Mağarada sandal keyfi ardından, kanyon derinliklerinden akan serin kar suları ile beslenen bağ ve bahçelerin organik meyvelerinden tadmaz iseniz, köylüler çok üzülür. Çünkü İbradı halkının gönlü zengin ve sevgisi sebildir…

Bir turizm Cenneti olan Antalya’da, “tarih-eğlence-alış veriş- güneş-deniz-kum” olarak algılanan eksik yaklaşımlara, alternatif olan Akdeniz yayla turizmi, İbradı zenginliği ile farkın farkına varmamıza örnek teşkil ediyor. Antalya’dan Konya’ya giderken, Akseki ilçesine varmadan sola saparak, “…Sabi sübyanlara döndürdün felek” diyen Dadaloğlu ile “…Yar göğsüne süllüm dayarım” diyen Karacaoğlan’ın memleketi olan Toros Dağları’nın batı yakası, Yörükler diyarı İbradı ve Ormana’ya ulaşmak için, orman ve dağ manzaralı yollardan giderken, yeşilin ve sarının her tonu, halk ozanlarının sevi yüklü dizeleri gibi sizi sarıp bağrına basacaktır… Yoleri gezgin derviş, yitik zaman ışında ateşli al atlarının gönlü uçar alternatif ve çılgın sevdalılara seslendi yeniden: Hoş geldiniz Şiiristan’a!.. Kalı-merhaba!..

Devamı yarın…