Türkiye A Milli Futbol Takımı, Hollanda karşısında hezimete uğradı.
Bugüne kadar hep sonuç odaklı değerlendirme ve eleştiri yapıldı, sebepleri üzerinde hiç durulmadı…
Maç sonrası yapılan açıklamalardan anlaşılacağı üzere bundan sonra da sebepler üzerinden durulmayacak, o gitsin bu gelsin hesabıyla günü birlik çare aranacak.
Milli takım, kulüp takımları gibi transfer yapamıyor, altyapıdan futbolcu yetiştiremiyor, Türkiye’de ve dünyanın değişik kulüplerinde oynayan Türk oyuncular arasından seçim yapılıyor…
Ne kadar iyi oyuncunuz varsa, milli takım da o kadar başarılı olur…
Almanya, Fransa, İtalya, İngiltere milli takımlarının başarısı, liglerindeki kulüplerin başarısından geliyor…
Hem kendi liglerinde, hem de dünyanın en iyi takımlarında oynayan çok iyi oyuncuları var.
Bizde ise durum tam tersi işliyor, kulüp takımlarımız Avrupa kupalarında dökülüyor.
Süper ligde oynayan 20 takım var… 20 takımdaki Türk oyuncuların tamamını alsanız bile milli takım oluşturulamıyor. Çünkü Türk oyuncu yok.
Geçen sezon birçok takım sahaya 11 yabancı ile çıktı. Bu yıl 8 yabancı sınırlaması getirildi, onun için bile kıyameti koparıyorlar.
Kendi liginde bile Türk oyunculara şans verilmezse milli takım nasıl başarılı olacak?
Deniliyor ki, başarılı olan futbolcuyu kimse engelleyemez; açıkça söylemiyorlar ama bizimkiler beceremiyor demeye getiriyorlar…
Kulüp takımlarında oynayacak kadar iyi olmadıklarını düşünüyorsunuz, o zaman milli takımdan nasıl başarı beklersiniz?
Milli takımda oynayan futbolcuların neredeyse tamamı Avrupa’da futbola başlayıp başarılı olanlar… Türkiye’de futbola başlayıp da milli takımda oynayan neredeyse kimse yok…
Avrupa’da olan Türkler başarılı oluyor da Türkiye’dekiler niçin başarılı olamıyor?
Almanya’da 3 milyon Türk yaşıyor, 80 milyonluk ülkemizden daha çok Türk futbolcu yetişiyor…
Bu işte bir gariplik yok mu?
Kulüp başkanlarının büyük çoğunluğu futbolun içinden gelmiyor. İşadamları kulüp başkanlığı yapıyor, futbolla ilgilenmekten çok ihale kovalamakla meşguller… Bazıları da maalesef transferlerden komisyon almak derdinde...
Kulüp başkanları futbolcu yetiştirmek, genç yetenekleri araştırıp bulmak yerine menajerlerin tuzağına düşüyorlar ve işe yaramaz ne kadar yabancı varsa ülkemize dolduruyorlar.
Emekliliği gelmiş ünlü bir futbolcu transfer ederek de taraftarın gazını alıyorlar…
Üçüncü haftadan sonra da aldıkları topçuları geri gönderme hesapları yapıyorlar.
Maalesef Türkiye Futbol Federasyonu yönetiminde bile futbolun içinden gelen neredeyse kimse yok…
Hırvatistan Futbol Federasyonu Başkanı dünyaca ünlü futbolcu Suker…
Bizim Futbol Federasyonu Başkanımız müteahhit…
İstanbul’un üçte biri kadar bile nüfusu olmayan Hırvatistan dünya kupasında final oynadı…
Biz dünya kupasına bile gidemiyoruz…
Müteahhit ile ancak bu kadar olur…
*****
Doğru insanlarla olmak
Baba üniversiteden üstün başarı ile mezun olan oğluna dedi ki:
- Oğlum, işte yıllar önce senin için alıp garajda sakladığım arabanın anahtarı… Ama sana vermeden önce onu şehir merkezindeki kullanılmış araç parkına götür ve onlara satmak istediğini söyle, sana ne kadar teklif edeceklerini öğren.
Oğlu kullanılmış araba parkına gitti, babasına geri döndü ve dedi ki:
- Bana 10 bin lira teklif ettiler, çünkü araç çok yorgun ve eski imiş.
Baba dedi ki:
- Şimdi onu piyasada satılığı çıkar.
Oğlu piyasada satılık dedi, sağa sola sordu, geri döndü ve babasına dedi ki:
- 12 bin teklif ettiler, çünkü çok eski bir araba olduğunu söylediler.
Baba bu kez oğlundan şehir merkezindeki klasik araba satıcılarına arabayı göstermesini istedi.
Oğlu arabayı götürdü, geri döndü ve babasına dedi ki:
- Baba buna çok şaşıracaksın araba için 100 bin lira teklif ettiler, çünkü bu özel seri bir araba imiş, dünyada sadece 27 tane kalmış ve koleksiyoncular bu araca çok değer veriyormuş.
Baba oğluna şöyle nasihat eder:
- Doğru yerde bulunursan seni doğru şekilde değerlendireceğini görmeni istedim. Takdir edilmiyorsan sakın üzülme, bu sadece yanlış yerde ve yanlış insanların arasında olduğun anlamına gelir. Değerini bilen, seni anlayan ve fikirlerine önem veren kişiler varsa doğru yerdesin demektir. Asla kimsenin değerini anlayamadığı bir yerde gereğinden fazla zaman geçirme oğlum…
*****
TEBESSÜM
Sebep
İki fanatik futbolsever dertleşiyor.
- Maça gitmiyor musun?
- Ne diye gideyim? Oynanan futbol değil ki... Hakemler kötü, oynanan oyun itiş kakış, saatlerce gişe önünde, kuyrukta bekle, içeride kavga gürültü, çıkışta vasıta bulamıyorsun...
- Beni de tıpkı senin gibi, karım bırakmıyor.
*****
GÜNÜN SÖZÜ
Başarı bir yolculuktur, bir varış noktası değil.
Ben Sweetland
