Sevgili yolcu,

‘Neden hayır diyemiyorum? Neden insanları kırmaktan korkuyorum?’ diye sormuştun bana. Bugünkü yolculuğumuzda bu konuyu konuşalım seninle.

Yapmak istemediğin konularda ‘hayır’ diyebilmek bazen zor olabiliyor. Alacağın tepkiden ya da insanları kırmaktan korkuyorsun bazı durumlarda ve kendini ‘evet’ demek için mecbur hissediyorsun. Hayatından, zamanından, kişiliğinden taviz verdiğini söylüyorsun. Sonrasında elinde ne mi kalıyor? Mutsuzluk.

Bir düşünelim bakalım, ne gibi çözüm yolları bulabiliriz.

İnsanların seni eskisi kadar sevmeyeceğinden, önemsemeyeceğinden korkuyorsun. Sen onlara ‘hayır’ demediğin ve onların istediği fakat senin istemediğin şeyleri yaptığın müddetçe; senin çaban, emeğin, harcadığın zamanın, alın terin … Her şey. Sen kolayca verdiğin için çok değersizleşiyor. Sonrasında sen daha çok çırpınıyorsun ve bu kısır döngü halini alıyor. Kötü hissediyorsun. Ne mi yapmak gerekiyor? Araya bir sınır çizgisi çekmek gerekiyor. Gerçekten istemediğin şeylere arada ‘hayır’ diyebilmen gerekiyor. O sınırı çizmediğimiz müddetçe, insanlar özel alana kolaylıkla  girebiliyor. Bizim için değerli olan şeyler, bir başkası için değersizleşebiliyor.

Çok kolay ‘hayır’ diyebilseydin; hangi konularda hayır derdin, hangi insanlara hayır derdin? Not defterine bir yol haritanı çizip, bu soruların yanıtlarını yazmanı istiyorum. Nedir prensiplerin? Nedir sınır çizgin? Böylelikle kendinle sakin bir şekilde yüzleşebilirsin. Yol haritası çizmek, güzel bir adım olacaktır.

Prensiplerimiz olmalı bu hayatta. Nasıl oluşturabiliriz bu prensipleri? Mesela hangi akşamlar, hangi zamanlarda dışarı çıkabilirsin? Hangi zamanlarda kendine vakit ayırabilirsin? Arkadaşlarına, ailene ne kadar zaman ayırırsın? Hangi durumlarda insanlara yardım edersin? Hangi durumlarda insanlara yardım etmemeyi tercih edersin? Hangi eşyanı ödünç verirsin? Hangi eşyanı ödünç vermezsin? Bu şekilde hayat kuralların, prensiplerin belli olursa; yarın insanlara ‘hayır’ dediğinde çok daha az suçluluk hissedeceksin. Prensiplerin olup da ‘hayır’ dediğinde, karşındaki kişi bunu kişisel algılamayacaktır. ‘’Sana özel bir durum değil, bu şekilde tercih etmiyorum.’’ Şeklinde istemediğin bir şeyi neden yapamayacağını belirtebilirsin. Çünkü genel olacaktır o çizgin, çizdiğin yol haritana uygun hareket ediyor olacaksın. Prensiplerin olduğu için, karşı taraf hem daha az tepki verecektir hem de bir süre sonra senin prensiplerin, sınırların olduğu için sana saygı duyacaktır.

Sıkıştığımız, baskı altında hissettiğimiz bir durumda, istenileni yaptığımız takdirde; yarın bu bana pişmanlık yaşatacak mı? O an onu düşünebiliriz. Hatta çok sıkıştığımızda, hayır diyebilmek çok zor olabiliyor, karşı taraftan süre isteyebiliriz. Bazen düşünmek için istenilen bir saatlik bir süre dahi çok işe yarayabilir.

Yıllardır süregelen bir refleks gelişiyor. Alışkanlığa dönüşüyor bir nevi. Hemen ‘evet’ deme refleksi gelişiyor. İşte bu refleksi tersine çevirmenin yolu; hemen cevap vermek yerine, araya birazcık zaman dilimi koymak. Öyle olunca içimizdeki sağlıklı, mantıklı taraf ortaya çıkıyor. ‘Bunu gerçekten istiyor muyum?’ ‘Bunu yaptığımda sonrasında pişmanlık duyacak mıyım?’ soruları zihinde canlanıveriyor. Bu mantıklı ses daha gür çıkmaya başlıyor.

Bazen karşı taraftan gelen istek kocaman bir istek olabiliyor ve hemen ‘hayır’ diyebiliyoruz. Bazen de küçük küçük istekler geliyor. O istek anında farkına varılmıyor; fakat sonra küçük küçük istekler kocaman bir zaman kaybına neden olabiliyor. Emeği ciddi anlamda tüketebiliyor, gözle görünmese de… Bu durumda insanlarda alışkanlığa dönüşüyor yani karşı tarafta. Bu sefer en kolay ‘evet’ diyene, istenilen yardımı kırmayacak olana gidiliyor. Ve düşününce buna yine kim izin vermiş oluyor kim o kişiye veya kişilere o yolu açmış oluyor? Bir düşünelim bunun yanıtını…

‘Elime mi yapışır’ demek yerine; ‘O konuda bilgim yok. Bu konunun muhatabı ben değilim’ şeklinde ‘hayır’ demesini öğreneceğiz. O küçük küçük ricalar bizi bu hale getirmiyor mu zaten?

Ayrıca ‘hayır’ dediğimizde, karşı tarafa uzun uzun açıklama yapmamamız lazım. Açık ve net çizgi ile kısa cümle yeterli olacaktır. Bazen de ‘Ben istemiyorum.’ demek bile bizi çok rahatlatacaktır. Farkında olamıyoruz belki ama gerçekten büyük bir yük hayır diyememek. İlk başta bu süreç kolay olmayabilir. Yaptıkça ‘hayır’ dedikçe alışacaksın ve faydasını hissedeceksin.

Yolculuğumuzun sonuna geliyoruz. Senden yol haritanı oluşturmanı, prensiplerini belirlenmeni bekliyorum. Her şeyden önce ‘Kendin için’ kendine bu iyiliği yapmak için küçük küçük görünen isteklere ‘hayır’ diyerek bu hayır diyebilme egzersizini yapabileceğine inanıyorum.

Beni dinlediğin için teşekkür ediyorum. Faydalanmasını istediğin kişilerle yazımı paylaşarak; sen de insanların hayatına dokunabilirsin.                                                                                                                                              

Sağlıcakla, huzurla, anda kal.

Sevgilerimle #demetlemotivasyon