Geçenlerde Serdar Turgut "Amerika'nın Ortadoğu Gizli Planları" başlığı altında bir yazı yazmış ve özellikle Amerikan- Suudi Arabistan ilişkilerine dikkatleri çekmeye çalışmıştı.

Başkan Trump, Ortadoğu'daki hesapları içinde Suudi Arabistan ve Mısır'ı başrol oyuncusu olarak kullanmayı hedefliyor. Özellikle İran üzerindeki baskıların artması, İsrail'in yayılmacı politikalarının önündeki engellerin kaldırılmasında adı geçen bu iki ülke ile sıkı ilişkileri daha da yaygınlaştıracak.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman bu satırlar yazılırken Beyaz Saray'da Ortadoğu konusunda çok özel görüşmeler yapıyordu.

Hemen belirtelim:

Suudi Arabistan Veliahdı, Türkiye aleyhtarı konuşmaları ile de dikkat çekiyor. Zaten son günlerde Türkiye-Suudi ilişkilerinde çok önemli sarsıntıların olduğu görülüyor. Katar konusu ile başlayan bu soğukluk, Trump'un etkisi ile daha da ağırlaşmış görünüyor.

Serdar Turgut'un yazısındaki şu görüşlere katılmamak mümkün değil:

"Sadece petrole dayalı var olmak artık garanti olmadığından 2030 Suudi vizyonu diye bir plan yaptı ve bunu dünyaya anlatmak için çıktığı gezinin Amerika ayağı için Washington'da. Tabii bu, bir ekonomik yeni düzen vizyonu olmakla birlikte siyasi boyutları da olan bir şey. Suudi Arabistan bölgemizde yeni oyun planlarına uymak ve buna göre siyasetini ayarlamak zorunda. Suudi Arabistan'ın Mısır ve İsrail ile birlikte hareket ederek bölgeye yeni düzen getirmeleri planına Amerika da askeri gücüyle açık destek verecek. Yani bahsedilen nihai barış aslında kaba güce dayanarak konulmaya çalışılan bir düzen olacak. Kudüs'e alınacak tartışmalı yeni Amerikan Büyükelçiliği'nin açılışında Başkan Trump'ın bu planı dünyaya açıklamak istediği ve burada bunu Muhammed Bin Salman ile de konuşacağı söyleniyor. Bu arada Pompeo'nun da bu plana tam destek verdiği belirtiliyor. "

Görünen şu:

Amerika, artık sert tavırlar, savaş çığırtkanlığı ve kaba kuvvet ile varlığını sürdürmek, istedikleri uygulayıp, başarı elde etmenin planlarını yapıyor. Arapların tepkilerini de asgari düzeye indirmek için yanına Suudi Arabistan ve Mısır gibi iki ülkeyi alıyor.

Suudi Velihatının Amerika'da gizli kapılar ardında neler konuştuğunu tam olarak bilemiyoruz. Ancak, bundan sonra Suudilere daha çok dikkat etmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Amerika'nın izinde hareket edeceği için bizim için Amerika'dan farkı kalmayacak gibi görünüyor.

Serdar Turgut'un tespitlerine bakacak olursak Suudi Veliahdı Beyaz Saray'da şu konuları gündeme taşımış olabilir:

- 2018'de yapılması planlanan Aramco'nun IPO'su (hisselerinin halka açılması) enerji jeostratejisinde yaşanmakta olan deprem nedeniyle 2019'a ertelendi. Aramco bu arada ABD'de kaya petrolü ve kaya gazı çıkarma ruhsatı için başvuruda bulundu. Kendisine Amerikan ortaklar arıyor. Tellurian adlı bir şirketle görüşmeler sonlanmak üzere.

- Suudi Arabistan'ın bölgemizde likit gaz piyasasında ne yapacağı ise Amerika koordinatörlüğünde Mısır ve İsrail ile birlikte çözülecek. Bu konunun da konuşulması bekleniyor bu ziyarette.

- Suudi Arabistan güneş enerjisine de büyük yatırım yaptı. Benim gördüğüm bazı fotoğraflar, çölün bir güneş enerjisi tarlasına dönüştüğünü gösteriyordu. Amerika denize konuşlandırılan rüzgâr enerjisi çiftlikleri konusunda da atılımlar yapıyor, Suudi Arabistan enerji çeşitlendirmesi projesi kapsamında bunu da görüşecek burada.

- Veliaht prens ayrıca zaten büyük yatırımları bulunduğu yeni teknolojiler kapsamında da büyük işbirlikleri arıyor. Google'ı kontrol eden Alphabet şirketi ile de görüşecek ve Suudi Arabistan'da çöle kurmak istediği yüksek teknolojiye dayalı yeni şehirlerin planlamasını da yapacak. Zaten 3.5 milyar dolar yatırımı bulunan UBER ile de bu konuyu konuşmak istediği söyleniyor.

Suudi Veliahdının Mısır'da Türkiye aleyhtarlığı konuşmasını, Beyaz Saray'da kapalı kapılar ardında daha ağır şekilde dile getirebileceğini de düşünüyoruz.

Konu aslında çok büyük ve önemli. İleride daha ayrıntılı yazmayı sürdüreceğiz.

İşte bu nedenle bundan böyle Suudi Arabistan'a daha çok dikkat edilmesi gerektiğinin altını kalınca çizmek istedik.