Siz, İstanbul'u teslim alan yağmurla boğuşurken, benim gündemim yine aynı: 15 Temmuz. Çünkü, 15 Temmuz bugüne kadar görmediğimiz yıkıcılıkta bir ihanet teşebbüsüydü. Peşini bırakmak da, ihanete bir şekilde destek vermektir. Sorgulayacağız ki, gizli kapaklı bir şey kalmasın, en azından gelecek nesiller, bizim 60'lı yıllardan itibaren yaşadığımız darbelere baktığımız gibi eksik bakmasın...

O darbelerde olduğu gibi 15 Temmuz'da da ipin ucunun ABD'deki dünya krallığının içindeki derin yapılara uzanıyordu. Bu sütunda yer alan son 5 yazıda bunu nedenleri, nasıllarıyla anlatmaya çalıştık zaten.

O zaman, farklı bir cepheye çevirelim gözümüzü. Bugün ABD'de tartışılmaya devam eden "Flynn ve Ruslar işbirliği içerisindeydi, Trump'un da Ruslar'la gizli anlaşması var" tartışması ışığında soralım: "Peki Ruslar 15 Temmuz'un neresindeydi?"

Hemen aklımıza, Putin'in en yakın danışmanlarından biri olan, Avrasyacılığın babası Aleksandr Dugin geliyor. 15 Temmuz'dan hemen sonra ilk önce Hırvat basınında gündeme getirilen, ama Türkiye'de dikkat çekmeyince diğer medyanın da gündemine düşürülen bir açıklamayı hatırlatalım:

"Aleksandr Dugin, Türkiye'de birçok kişiyi darbe konusunda uyardı..."

Dugin, ilk önce İstanbul'da birtakım temaslarda bulunmuş, ardından Ankara'ya geçmiş, kendi anlatımına göre bir grup milletvekiliyle bir toplantı yapmış, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'le de görüşmüş. Tüm görüşmelerinde de Türkiye'de bir darbe hazırlığı yapıldığı uyarısında bulunmuş. İhanet kalkışmasından saatler önce de ayrılmış Türkiye'den. Darbe için tarih verip vermediği yer almıyor bu açıklamalarında. Ama Türkiye seyahatinin hemen 15 Temmuz öncesine denk gelmesi de pek "tesadüf" gibi gözükmüyor.

* * *

Hatta pek inandırıcı olmadığı, hatta fiziken pek mümkün gözükmediği  halde şehir efsanesine dönüşen "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın uçağını Marmaris'ten İstanbul'a gelirken Rus uçakları korudu" iddiası bile gündeme getirildi o günlerde.

Suriye sınırında uçağını düşürdüğümüz, sağ kurtulan pilotunu öldüren kişiyi koruma altına aldığımız halde Putin'in danışmanını gönderip İstanbul ve Ankara'da "darbe olacak" çığırtkanlığı yapmasının sebebi ne olabilir?

Rus uçağı düşürüldükten sonra, Flynn'in ekibinin de kışkırtmasıyla Türkiye hakkında "cihatçıları silahlandırıyor" iddiasını ortaya atan, hava fotoğraflarıyla, "yardım taşıyor" denildiği halde TIR konvoyu fotoğraflarını "silah taşıyor" diyerek servis eden, Türkiye'yi IŞİD'in petrollerinin satışına aracılık etmekle suçlayan Putin, 15 Temmuz'da Türkiye'nin yanında mı yer aldı?

Evet, Putin darbeye karşı çıktı ve oyunun bozulması için Türkiye'de geniş çevresi olan  Aleksandr Dugin'i Türkiye'ye gönderdi. Ya da darbenin başarısız olacağını kestirdiği için "karşısında" gözükmek için hamleler yaptı.

/ / /

Peki Putin bunu neden yaptı?

En basit ihtimalleri sıralayalım: Rus uçağının düşürülmesiyle başlayan krize rağmen Türkiye'yi bulunduğu jeopolitik nedeniyle Avrasyacı hatta çok yakın gören, Rus hava savunma sistemleri için Türk pazarının açılması ihtimali, Türkiye'nin ABD, NATO ve AB'yle ilişkilerinin giderek bozulması...

Rusya'nın, Türkiye'ye karşı cephe açarak Suriye'de varlığını sürdürmesinin güç olması. ABD'nin İran'a karşı başlatacağı hamlelerin, Türkiye olmadan boşa düşeceği gerçeği. Rus gazının Avrupa'ya ulaşması için yeni bir hat kurulurken... Türkiye ve İran'la birlikte Astana sürecini  devreye sokup ABD'nin Cenevre'de kurduğu masayı etkisizleştirme fırsatını yakalamışken hem de... Türkiye'yi kaybetmek hiç de akıllıca bir iş olmazdı Rusya için. 

Hatırlarsanız, ABD'nin birçok ülkeyi dinlediği, Rus ve Almanlar tarafından da benzer dinleme ağlarının yaygın şekilde kullanıldığının tartışıldığı dönemlerdi 15 Temmuz öncesi... "Güçlü devletler bunu hep yapıyor" dediğimiz dönem.

Her ülkenin yaptığı gibi, Büyükelçilikler "açık" ve "gizli" kaynaklardan bulundukları ülkeyle ilgili istihbarat toplamakla görevlidir. Ortaya çıkan manzaraya bakılırsa, Flynn'in ve bağlı bulunduğu ekibin kulağı 15 Temmuz gecesi Türkiye'deydi ve anlık bilgiler alıyorlardı. Rusya için de aynı şey geçerli...

Belki de; Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'un infazı da, Rusya'ya kesilen bir faturaydı. Diğer ölü bulunan Rus diplomatlar da...

Tarih, elbette bunların hepsini not ediyor ve bir gün sorularımızın cevaplarını alma şansına sahip olacağız... Ya da, gelecek nesillere cevabını bulmaları gereken sorular bırakmış olacağız.